Çok uzun zamandır maç kazanamıyoruz ya da şöyle söyleyeyim Aykut Kocaman ölçeğinde bu kadar uzun maç kazanamama durumu normal değil. Malatya maçıyla başlayan kendi düşüncelerimizle de savaş hali hepimizi değişik ruh hallerine soktu kabul ediyorum. Yapılan hatalara, mücadele eksiklerine oyuncu yetersizliklerine, tribün tepkilerine dış faktörlerde eklenince maç kazanma durumu son derece zorlaşıyor.
Beyaz bir sayfa açmak üzere toplanan büyük taraftar grubumuz Nalçacılılar stadyuma kadar takımımıza meşale ve havai fişeklerle eşlik ederek eksik olan morali tavan yaptırdı. Haliyle Beşiktaş ile yapma sebebiyle tribünler normalden biraz daha fazla kalabalıktı. Beşiktaş ile maç yapmak oyuncularımıza da ekstra moral motivasyon verecek bir durumdu. Konyaspor maça mükemmel bir alan paylaşımı ve hırs ile başladı. Maçın hemen başında bulduğu gol ile rüzgarı arkasına alacak ve coşku ile belki de maçı kazanacak kötü günleri geride bırakacaktı. Defalarca izlediğim için söylüyorum VAR odasının müdahalesinden önce Beşiktaş kalecisinin görüş alanımı kapattı serzenişi kontrol odasına buradan iptal çıkartabilir miyize itti. Normal şartlarda ofsayt olduğunda çizgi çekilir hakem tvden izlemeye gitmez. VAR odasındaki arkadaşlar bu durumda kararsız kalmış olacaklar ki hocam biz buradan bir şey çıkartamadık gel bir de sen bak demiş olmalılar odadaki hakemlerin çözemediği olayı bir bakışta çözerek kale arakasında kalecinin bakış açısındaki pozisyona bakma ihtiyacı hissetmeden oyunu durdurdu. Burada Fırat Aydınus Konya tribünlerinin coşkusunu bitirmekle kalmadı. Rakip tribünde bulunan çoğunluğuna insan diyemeyeceğim kişiliksizlere cesaret verdi ve 90 dakika boyunca bir şehre tahrik etmek üzerine ağır küfürler ettiler. Bir Beşiktaş yöneticisi de çıkıp diyemedi bunlardan utanıyoruz diye yazıklar olsun. Süleyman Seba’nın kemiklerini sızlattınız. Buna rağmen Konyaspor tribünlerinin sağduyusuna hayran kaldım onların bu ahlak dışı hareketlerini duymazdan geldiler. Cevap vermeye tenezzül etmediler. Golden hemen sonra Miya’nın vurduğu şutun köşe atışı olduğunu Rus astronotlar uzaydan gördüler de Fırat Aydınus oralı bile olmadı. Tehlikesiz bölgelerde Konyaspor’u gönülleyen onun dışında tüm takdir haklarını Beşiktaş lehine kullanan adillikten uzak bir anlayış ile maçı tamamladı. Çok değil bir sene önce hepimizin en güvendiği hakemdi.
İlk yarı etkili oyunda çeşitli faktörler ile eşitliği bozamamış olmamız, fiziksel ve psikolojik açıdan oyundan düşmemize neden oldu.
Yediğimiz golde herkes Bajic’i suçladı hatalı da kabul ediyorum. Hücum oyuncusu defalarca defansına yardıma geldi ve bu sezon oynadığı en iyi oyunu oynamasını bir kenara bırakalım topla birlikte çıkarken iki Beşiktaş oyuncusunu oyundan düşürdü orta alana geldiğinde kafasını kaldırdı burada ilk hata çoktan gelmişti. Bajic tek başına idi ilk hata takımın çıkmayışı idi ikinci hata Bajic’in pas tercihi ve pas şiddeti. Sonrası zaten silsile şeklinde Jevtovic’in müdahalesi defans oyuncularımızın birbirini şaşırtması ve Burak’ın önünde kalması sadece Bajic’e yüklemek haksızlık olur diyelim.
Sonuç olarak; İlk yarı oynanan oyununu mücadeleyi beğendim umutlandım. İkinci yarı gole kadar olan bölüm kötü değildi. Golden sonra cevap veremeyişimiz beni şöyle düşünmeye itti. Kriz anlarında duran top kullanan topu ayağında tutan takıma beyin olabilecek oyuncu eksiğimiz devre arasında mutlaka giderilmeli. Öte yandan kanat forvet dediğimiz tecrübeli mümkünse ayaklarına hakim hem atan attıran hem de denge bozan bir oyuncu lazım. Sonra ki oyuncular sezon sonuna kadar bize lüks olacaktır. Takıma 15 transfer yapıp denge bozmaya gerek yok. Küçük dokunuşlar gerekiyor. Bu hafta ayrıca şunu gördüm siz mücadele ettiğinizde tribünler yenilseniz bile siz tepki vermiyor. Demek ki niyet çok önemli. Konya tribünlerine giren bjk formalı Truva atlarını görmeyerek küçük çocukların çoraplarına kadar kontrol ettiğiniz için bize evimizde deplasman yaşattığınız için size de ayrıca teşekkür ederim turuncu arkadaşlar.
Takımımıza inanalım ve güvenelim ben İnanıyorum ki Rize ve Antep maçları dirilişe geçeceğimiz maçlar olacaktır.
Maçın sözü; bir meşale, ampulden daha parlak bir ışık verebilir ama onu sokağınızı aydınlatmak için kullanamazsınız. Çünkü yeterince yanmaz. Başarı için; kalıcılık, parlaklıktan daha gereklidir.