Öncelikle gelecek günlerde bölgemiz gündemine çok sık geleceğini düşündüğüm çok önemli bir konuyu gündeme getirip tartışmaya açtıkları için başta KOP Kalkınma İdaresi Başkanı Sayın Prof. Dr. Mehmet BABAOĞLU ve ekibine çok teşekkür ederim.
Başkanlığın kurulduğu günden beri bölgedeki sorunlarının tespiti, sorunlara ilişkin çözüm önerilerinin geliştirilmesi, Bölgenin kalkınma potansiyeline yönelik farkındalık sağlanması ve alternatif gelişme alanlarının tespiti amacı çok önemli çalışmalara vesile olduklarını gözlemliyoruz.
Son olarak geçtiğimiz hafta içinde MTA Genel Müdürlüğü ile birlikte gerçekleştirilen “Karapınar-Ayrancı Termik Santrali Çevresel Etki Araştırmaları Çalıştayı” ile konu hakkında çok önemli bilgile edindik.
Hacettepe Üniversitesinden Sayın Prof Dr Bahattin ÜNVER’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen ve çalıştaydan daha ziyade bir panel formatında gerçekleştirilen toplantıya hiç şüphesiz MTA Genel Müdürlüğü damgasını vurmuştur. MTA Genel Müdürü Sayın Mehmet ÖZER’in açılış konuşması altında yaptığı sunumda MTA’nın özellikle son yıllarda ne kadar önemli işlere imza attığını öğrenme fırsatını bulduk. MTA’dan katılan konuşmacılar da konuyu ülke çapında ve bölge özelinde örnekleriyle ve ayrıntıları ile sundular teşekkür ederiz.
Konya ili Karapınar ilçesi ve Karaman ili Ayrancı ilçeleri sınırları içerisinde Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında tespit edilen ve kurulacak 5.250 MW'lik bir termik santrali, 30 yıl besleyebilecek büyüklükte olduğu hesaplanan 1,832 Milyar Tonluk kömür rezervi hem KOP Bölgesi hem ülkemiz açısından ayrı bir önem arz ettiği görülüyor.
Bu çalıştay ile Karapınar-Ayrancı Termik Santrali’nin çevreye duyarlı, bölgeye sosyal katkılar da yapan bir komplekse dönüştürülebilmesi için neler yapılabilir, mevcut durum nedir konuları tartışılacağı duyurulsa da, daha çok bölgedeki kömür rezervi ve kendi öz kaynaklarımız olan kömürün ne kadar önemli bir yakıt olduğu, bölgenin jeolojik yapısı hakkında oldukça geniş bilgiler edindik, Sadece Selçuk Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı sayın Doç. Dr. Bilgehan NAS bizlere genel olarak Termik santrallerin çevreye olabileceği etkileri üzerinde bilgi verdi. Buradan öğrendik ki;
*Kurulması planlanan Termik santralde kullanılacak su miktarı halen Konya havzasında kullanılan kadar olacak; yani halen 75 milyon m3 su kullanılıyorsa santralle birlikte en az bu kadar daha suya ihtiyaç var,
*İşletmede çıkarılacak kömürün kül oranı% 25’ler civarında ve bunun için ortaya çıkacak kül çamurunu depolamak için onlarca futbol sahası büyüklüğünde kül çamuru depo sahasına ihtiyaç var,
*Yine kömürün başta SO2 ve CO2 olmak üzere atmosfere verilecek milyonlarca tonluk gaz atık emisyonu açığa çıkacağını, bunun sera gazı etkisini;
*Türkiye’deki atıksu deşarj sularının neredeyse yarısına yakınının (% 45.8-TUİK/2012haber bülteni) termik santrallerden kaynaklandığı;
*Dünya üzerinde geliştirilen teknolojilerle olası çevresel etkilerinin nasıl bertaraf edilebildiğini öğrendik.
Türkiye’nin 2. büyük kömür havzası KOP Bölgesi’nde olduğu gerçeğinden hareketle yerli kaynakların daha fazla değerlendirilmesi ve enerji üretimindeki payının yükseltilmesi başta şehrimizi yönetenler olak üzere katılımcıların büyük çoğunluğunu genel isteği olduğunu gördük
Özellikle yıllardır erozyonla mücadele ederek dünya tarihine geçen ve dünyaya örnek çalışmalarla gündeme gelen Karapınar’ın geleceği açısından; Karapınar Belediye Başkanı Sayın Mehmet MUGAYITOĞLU ve Karapınar Ziraat Odası Başkanı Sayın Hikmet BOZATLI’nın yörenin zenginleşmesi olarak bekledikleri ve istedikleri yatırımın Karapınar ve Ayrancı halkına hayırlı olmasını diliyorum.
Doğrudur bu yatırım bölgeye zenginlik getirecektir. Yeni istihdam sahası açacaktır. Belki de yörenin kaderini değiştirecektir. Ancak Karapınar ve Ayrancı halkı bir şeye karar verecektir. Bundan sonra artık biz tarım ve hayvancılıkla uğraşmayalım. Nasıl olsa yöremiz enerji üssü ilan edildi bizde buna katkı sağlayalım ve biz artık geleceğimizi ve gelirimizi enerji yatırımlarına bağlayalım. (Tıpkı Seydişehir’de olduğu gibi.)
Bu kararı şimdiki nesiller verecek ancak neticesine çocukları ve torunları katlanacak, semeresini onlar çekecek, atalarına bu zenginlikten dolayı inşallah hayır dua edeceklerdir?
Sonuç olarak böyle önemli bir konu için KOP İdaresinin bu çalışması bir başlangıç olmalı. Bölgenin zenginleşmesi ve yer altı kaynaklarının değerlendirilmesine yönelik bir kapının daha aralandığını görmek ve bu konuda öncelikle çevresel etkilerinin gündeme getirilmesi bizi mutlu etti.
Hepimizin ortak geleceği olan çevrenin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için sürdürülebilir kalkınmanın ancak sürdürülebilir çevre ile mümkün olacağı gerçeği de dikkate alınmalı ve Karapınar Ayrancı Termik Santralinin Çevresel Etkileri daha çok ve daha geniş katılımlı çalışmalarla çok iyi araştırılmalı ve daha çok tartışılmalı, kafalardaki sorular bilim ve teknolojinin ışığında ve siyasi iradenin de desteğiyle aydınlatılmalıdır.
Kalın sağlıcakla…