Selçuklu ceddimiz Alp-Arslan, Malazgirt Meydan Savaşı’nda Romen Diyojen’i mağlup edip Türkleşmesi ve İslâmlaşması için Anadolu’nun kapılarını nasıl ardına kadar açtıysa; Selçuklu Belediyesi de, UDEF ve İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneği işbirliğiyle Kılıçarslan Şehir Meydanı’nda iki süren Uluslararası Öğrenci Buluşması’yla bizlere kardeşlik köprüsü tesis etti.
Ortasında Selçuklu Anıtı’nın bulunduğu Kılıç-Arslan Meydanı, 6-7 Mayıs günleri âdeta bir kültür savaşına sahne oldu. Meydanda kurulu ülkelerin standlarını gezme imkânı bulduğum bu öğrenci buluşmasında, dünyanın dört bir yanından okumak için ülkemize ve şehrimize gelen soydaş ve dindaşlarımızla tanıştık. Yunus Emre’nin “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım” dediği gibi pek çok insanla tanıştık. 200’ün üzerinde farklı ülkeden 114 bin misafir öğrencinin eğitim aldığı Türkiye; kültürleri farklı, renkleri ve dilleri farklı bu kardeşlerimize, Özal döneminde kucak açarak hem ülkelerarası hem de insan münasebetlerinde yeni dostluklar kurulmasına vesile olmuştu. Konya’da eğitim ve öğretim gören 5 bine yakın misafir öğrenci var.
Selçuklular Kongresi’nde bir vesileyle tanıştığım Cezayirli Rümeysa’la, Cezayir Standında son kez karşılaştım. “Abi doktoramı tamamladım. Ülkeme geri dönüyorum. Hakkını helâl et” diye eşime ve bana vedâ eden Rümeysa’yla; “Helâli hoş olsun. Ülkene güle güle git. Cezayir’e ve kardeşlerimize bizden selâm söyle. Bizim Cezayir türkümüzü sakın unutma!” diyerek vedalaştık.
Rumeysa’ya bundan sonraki hayatında başarılar diliyoruz.
Cezayir standından sonra Kırım standına uğradık. Burada Tatar kardeşlerimizle hasret giderdik. Konya’da beş Kırımlı kardeşimiz okuyor. Cevval Ali kardeşimiz, “Anavatanları Kırım’a geri dönen 250 bin Kırımlı var. Sizler neden geri dönmüyorsunuz? Kırım’a sahip çıkın! Kırımgı sakın unutmayın!” diyerek bize büyük bir ders verdi.
Bildiğiniz gibi Kırım Tatar Türkleri, 18 Mayıs 1944 tarihinde insan kasabı olarak bilinen Stalin tarafından bir gecede evlerinden alınarak hayvan vagonlarına bindirilmek suretiyle öz vatanlarından Sibirya bozkırlarına doğru sürgüne gönderilmişlerdi. Kırımlı öğrenciler, 73’üncü yıldönümü olan 18 Mayıs Perşembe günü Kılıçarslan Meydanı ile Yağlıbayat Köyünde, Konya Kırım Türkleri Derneğiyle birlikte anma etkinlikleri düzenleyecekler.
Kırımlı fikir adamı ve gazeteci İsmail Gaspıralı Bey’in hoşuma giden bir sözü var; “Fikirde Birlik, Dilde Birlik, İşte Birlik” diye. Türkiye dışındaki Türk Cumhuriyetleri ve Türkistan’da yaşayan soydaşlarımızla ne yazık ki ne fikirde, ne dilde ne de işte tam bir birlik sağlanamadı.
200 milyonu bulan soydaşlarımızla ve 2 milyara yaklaşan dindaşlarımızla hem fikirde, hem dilde hem de işte (siyaset ve ekonomide) işbirliği tam olarak bir gün tesis edileceğine olan inancımız ve ümidimiz elbette var.
Senegal’den tutun Azerbaycan’a, Dağıstan’dan Uganda’ya, Afganistan’dan Kamerun’a, Filistin’den Türkistan’a, Mısır’a, Irak’a, Fas’a ve Tunus’a varıncaya kadar pek çok ülkenin standını da gezerek o kardeşlerimizle de tanıştık. Yeni dostluklar kurduk ve ikrâm edilen çağların, yemeklerin tadına baktık.
El sıkıştık,
Kucaklaştık,
Allah’ın selamıyla girdik…
Allah’a emanet olun diyerek çıktık.
Yan yana durarak hatıra resimleri çektirdik.
AZİZİM DİYOR Kİ…
Bu gençlere Konya kültürü adına ne verebildiysek bize ne mutlu!
Ülkelerine döndüklerinde Konya’yı, Mevlâna Celâleddin Rûmî’yi, Konya düğün pilavını, Konya dostluğunu, Konyalı aileleri, karşılıklı sevgiyi, saygıyı, İslâm kerdeşliğini, arkadaşlığı, dostluğu sakın unutmasınlar.
Konya’da eğitim ve öğrenim gören kardeşlerimize selâm olsun.
İki Doğu ve İki Batı arasında kalmasınlar.