İnsanlar çağımız dünyasında para, karizma ve haz eksenli bir hayat için ellerinden gelen her şeyi yapar hale geldiler. Bu kavramlar kendi başına düşünüldüklerinde yaratılıştan bunlara karşı bir eğilimlerinin olması normal kabul edilebilir. Önemli olduklarını da söyleyebiliriz ama öncelikli oldukları konusunda bir değerlendirme yapmaya çalışacağım. Bu gün ikinci maddemiz olan karizma üzerinde durmaya çalışacağım.
"Karizma" kelimesi, kişinin çekiciliğini, cazibesini ve etkileyiciliğini ifade eden bir terimdir. Karizmatik bir kişi, etrafındaki insanları kendine çekebilen, liderlik özellikleri taşıyan, çekici ve etkileyici biri olarak tanımlanabilir.
Karizmatik kişiler, kendilerine özgü bir çekicilik, karizma ve çarpıcı bir kişilik sergileyerek insanları etkileme ve etkileme gücüne sahiptirler. Bu özellikler, kişinin dış görünüşünden çok, içten gelen doğal bir çekicilik, kendine güven ve etkili iletişim becerileriyle ilgilidir.
Karizma herkesin elde edebileceği bir özellik olmasa da çok insanın bunun için az yada çok bir çaba içinde görülür. Bu hedef için elde edilmesi gereken öncelikli konuyu para oluşturur. Ama her insanın paraya en üst seviyeden ulaşması mümkün değildir. Gerek kendi içine doğduğu ortam, gerek ailenin imkanları, gerek yapılan işler sebebiyle bu mümkün görünmemektedir. Ayrıca herkesin parayı elde etmesi de gerekmeyebilir. Çünkü herkes aynı amaç için yaratılmamıştır. Hasbelkader ulaşsa da onu büyük bir adam yapmaya ve mutlu etmeye yetmeyecektir.
Karizma konusunda da aynı düşüncelere sahibim. Karizma sonradan elde edilebilecek bir özellik değildir. Genelde doğuştan gelen özellikler ve kabiliyetlerle ilgilidir. Dışardan bakılınca her şartı temin etse de her insan özel bir çekiciliğe sahip olmayabilir. Herkesin özel karizması olması da gerekmez. Biri vardır, mütevazı hayatında halinden memnun yaşar, biri vardır, kendi amaçlarına ulaşmak için gayret ederken huzurludur, başka biri de her türlü soytarılığı yapsa da her türlü makyajı ve estetiği yaptırsa da istediği karizmaya sahip olmadığı için yırtınıp durmaktadır.
Karizma sahibi olmak için dış görünüşü ile oynayan biri, gözüne taktığı pahalı gözlükle sadece burnunun asimetrik halini ortaya çıkartabilir. Çekici olmak için dudak estetiği yaptıran çenesi ile uyumsuz bir dudak elde etmiş olabilir. Koltuğa oturduğunda karizmaya kavuştuğunu sanan bürokrat, o koltuğun ağırlığı altında ezilerek koltuğa güç katacağına sadece koltuğundan kuvvet devşiriyor olabilir.
Karizma kendine güven, iletişim becerisi, empati yeteneği, kararlılık, vizyon, pozitif enerji, sosyal beceriler, mizah anlayışı ve doğal duruş gibi bazı bir dizi bileşenden oluşur. Kısaca bu niteliklerin kombinasyonu kişiyi karizma sahibi yapar. Yoksa cebinizdeki para, sahip olduğunuz mal- mülk ve oturduğunuz koltuk sizi karizmatik yapmaz. Bana göre boşa çabaya girmeyin, kendinizi tanıyın, kabiliyetlerinizi geliştirin ve fark ettiğiniz hayat amacı için yaşayın. O zaman karizma sahibi olmak için çırpınmaktan daha mutlu olacaksınız.
Karizma, liderlik pozisyonlarında etkili olmayı ve diğer insanları motive etmeyi sağlayabilir. Karizmatik insanlar genellikle toplulukların dikkatini çeker, onların etrafında bir hayran kitlesi oluşur ve fikirlerine, vizyonlarına kolayca katılım sağlanır. Ancak, unutmayın ki kurumları ve devletin çeşitli makamlarını karizması ile yönetmeye çalışanların vakti geçmiştir. Devlet akılla ve hukukla yönetilmelidir.
Kısaca anlatmaya çalıştığım karizma ne toptan kabul ne de toptan reddedilecek bir kavramdır. Nerede ve nasıl kullanıldığı, nasıl elde edildiği, kaç kişinin hayatına anlam kattığına göre saygı duyulması gereken, fıtraten ikram edilmiş bir özelliktir. Herkes sahip olmayabilir. Olması da gerekmez.
Sürekli antibiyotik kullanan ya da kullanmak zorunda olanlar "Kolloidal GÜmüşsuyu" nu araştırsınlar.