Katolik ve Ortodoks cemaatlerinin ruhani liderleri Papa Francis ve Patrik Kiril Küba'da bir araya geldi. Görüşme sonrası imzalanan ortak bildiride, kilise birliğinin kaybından dolayı iki liderin de üzüntü içinde oldukları vurgulandı. Görüşme öncesi Hristiyan dünyasının en önemli iki kilisesi arasındaki bin yıllık bölünmenin sona erdirilmesine yardımcı olmasını umduklarını belirtti.
Papa Francis, görüşme öncesinde, bu görüşmenin tanrının bir hediyesi olduğunu söyledi. Ortodoks ve Katolik kiliselerinin ruhani önderleri, 1054'te kiliselerin ayrılmasının ardından ilk kez Küba'nın başkenti Havana'da görüştü. Görüşme sonrası "İsa Mesih'in, bizim bir olduğumuz gibi bir olsunlar” dendi.
Hristiyanlarla işbirliği yapan Müslümanların da katkısıyla Müslümanların oluk oluk kanı akıtılırken, tam da böyle bir ortamda 1000 yıl bir araya gelmeyen ve birbirini defalarca aforoz eden iki kilise liderlerinin, din ile alakası olmayan bir ülkede bir araya gelmesi manidar. Hıristiyan dünyası, 11'inci yüzyılda Doğu - Batı Kiliselerinin ayrılmasını (Schisma) yaşamıştı. Ortaçağ boyunca birbirinin rakibi ve çekişme içinde olan İstanbul'daki Doğu Roma-Bizans Patrikliği ve Roma'daki Papalık, 1054 yılında kesin olarak ayrılmış, 13. yüzyılda Bizans-Ortodoks Kilisesi, Rus-Ortodoks Kilisesini oluşturmuştu. Dünyada 300 milyon Ortodoksun 200 milyonu Rusya'daki kiliseye bağlı.
Şaşmamak gerek Müslümanlar sahipsiz, dini liderleri yok, kimin sözü dinlenecek, İslam Birliği Teşkilatı kimin emrinde, İslam âlimlerinin etki alanı kendi ülkesinde bile geçerli değil, bu ne perişanlık. Desek ki “hilafet kaldırıldı, İslam dünyası mahzun ve başsız kaldı”; derler ki “irtica hortluyor, hilafet özlemcileri, ümmetçiler”. Alın size Hristiyan hilafeti, Hristiyan ümmetçiliği. Ne diyorlar: “dünya sorunlarına çözüm bulmak için çabaları birleştirmek, Ortadoğu'daki Hıristiyanları koruma ve zengin ülkelerin kapılarını çalan sığınmacılara kayıtsız kalmama çağrısı yapmak.
Alınan bir kararın muhtevasına bakarmısınız. İki Hristiyan dünyasının gücünün birleştirilerek teröre son verilme çağrısı yapılıyor. Bunu katil Putin ve yandaşlarına söyleyiniz ki sırf siyasi çıkarları için Müslüman hatta insan kanı akıtmasınlar. Hani Müslümanları kan dökücü ve fanatik görürdünüz ya!
Kiril "Kiliselerimiz, Hıristiyanların ve uygarlığının geleceği için sorumluluk taşıdığının farkında olduğunu, iki kilise birlikteliğinin Hıristiyanları koruyabileceğini; savaşların olmaması ve her yerde insan hayatına saygı duyulması için birlikte çalışabileceğiz", Francis "Biz kardeşler gibi konuştuk" diyor. Bunların derdi Hristiyan âlemi. Elbette liderin kendi mensuplarının her türlü korunması hususunda birbirlerine verilen destek yadırganamaz ama böyle durumlarda tek şart insanlığın korunması olmalıdır.
Bu zirvenin arkasında Putin olduğu, buluşmasının Rusya dış politikasında kullanılabileceği öne sürülüyor. Ortodokslar arasında Birincil (Ekümenlik Hakkı) kilise tartışmasının hala tartışılır olduğu bu ortamda Fener Patrikhanesi ziyarete şüpheyle yaklaşarak “Hedef dini ise olumlu bir gelişme. Ancak Vatikan dikkatli olmalı, Moskova’nın emellerine koltuk değneği olmamalı” yorumunda bulunuyor.
Putin, Ukrayna ve Suriye’deki müdahaleleri nedeniyle Batı ile sorunlu bir dönemden geçerken Rus Kilisesi ve Batı Kilisesi başlarının bir araya gelmesi şüpheli bulundu. Kiril 2012 seçimlerden önce Putin’i ‘Tanrı’nın hediyesi’ olarak gördüğünü açıklamıştı.
Geçmişte Fener Patriği Bartolomeos’un Papa ile her görüşmesini eleştiren Moskova; Küba görüşmenin Rus Patrikhanesi’nin Ortadoğu’daki tüm Hıristiyanların tek koruyucusu gibi ortaya çıkma çabasının bir parçası olabilir mi? Kalın sağlıcakla.