KATRANI KAYNATMAKLA ŞEKER OLMUYOR!

  Zamansız öten horozun başını keserler. Söyleyeceğiniz söz, zamanla çelişmeyecek. Neyi ne zaman söyleyeceğinize de dikkat edeceksiniz. Ayrıca, ağzınızdan çıkanı da kulaklarınız duyacak. Benim bugün ele alacağım konu da öyle bir konu. Yani zamansız.  Aklı başında kim olursa olsun benim söyleyeceklerimi tenkit eder, kınar, ayıplar. Hatta ben bile kendimi kınarım. “E ne demeye yazıyorsun o zaman be adam” diyorsunuz değil mi? Yazacağım ama, neden yazacağım. Hadi sorsanıza. Haydi sorun, sorun.
    Darbe kalkışmasında CHP’nin tavrını herkes çok beğendi. (MHP de gerçek vatansever olduğunu gösterdi.) Öküzün altında buzağı aramadan, delikanlı gibi devletten ve demokrasiden yana tavır koyması muhalif ve muvafık her kesimi mutlu etti. Ülkemizde birliğe, beraberliğe, huzura o kadar ihtiyacımız vardı ki, buna katkı koyan herkes takdiri fazlasıyla hak ediyordu. Ülke için, vatan için bir şeyler yapılıyorsa, bunun siyasi getirisine veya götürüsüne bakılmaz, bakılmamalıdır.  Böyle bir zamanda siyasi mülahazalardan mümkün olduğunca uzak durmak gerekir. Biz de öyle yaptık. 
    Koyun can derdindeyken, etin hesabını yapmak insafsızlığın ötesinde duygudan yoksul olmaktır. 15 Temmuz ve sonrasındaki CHP’yi yukarıdaki paragrafta anlatmıştık.  Ama şişede durduğu gibi durmadığı için CHP özüne döndü. Elbette CHP de bir siyasi partidir. Rakiplerini eleştirecek, halkın gözünden düşürecek. Bu, onların en temel hakkıdır. Ama bunu yaparken ülkeyi güçsüz göstermek “Kaş yaparken göz çıkarmakla”  eşdeğerdir. Neye benziyor: Erdoğan’a düşmanlık yapayım derken vatan haini olmak gibi bir şey. Kimsenin Erdoğan’ı sevmek gibi bir yükümlülüğü yoktur. Hatta isterse nefret bile edebilir. Ama bu ikisi arasında ince bir çizgi vardır. Çizginin bu yanı özgürlüktür, öteki yanı hainliktir. Bu çizgiyi fark edememek de ne yazık ki, körlüktür.
    Dedik ya özüne döndü diye. Türkiye’nin Suriye’ye girmesini Sayın Kılıçdaroğlu eleştirmiş. İlla ki bir eksiklik bulacak. Kendisini bu şekilde kodlamış, ne yapsın? IŞİD’le mücadele edebilirmiş ama, PYD’de dokunmamalıymış. Sen kimden yanasın arkadaş? Senin aklın başında mı? Türkiye’ye zarar veren her unsur Türkiye’nin düşmanıdır. Bir Ana muhalefet liderinin bu düşman unsurlardan yana tavır alması ne demektir? IŞİD’le de samimi bir mücadele vermiyormuş.  Arkadaş öyle söylüyor.
    CHP özüne döner de biz dönmez miyiz?  Biz de döneriz. 
    Bir kere daha anladık ki, “Katranı kaynatmakla şeker olmuyormuş…”