İstihbarat siyasetin hazırlamak istediği devletin yönetimiyle ilgili öncelik kararları süratle almasına yardımcı olur. Vaktinde üretilen bir istihbarattan daha değerli bir şey yoktur. Ancak doğru istihbarat olmalı ve karar alıcılara iletilen bu istihbaratlar karar alıcıların siyaset üretmelerine ve doğru, erken, başat karar almalarını sağlar. Bunun için günümüzün dünyasında nitelikli, iyi eğitimden geçmiş, analitik düşünen, dünyanın etkin dillerinden birisini veya birkaçını bilen, yaratıcı zekaya sahip, vatansever, ekip çalışmasına yatkın, milli bir felsefeye adanmış, yenilikçi, politik objektiflik ilkesinden ayrılmayan insanlardan oluşan istihbarat örgütleri başarılı bir istihbaratı analiz ederek karar alma ve siyaset planlamasında devlet yönetenlerin en büyük destekçisidirler.
Dünyadaki istihbarat savaşları son hızla devam etmektedirler. Bizim Milli İstihbarat Teşkilatımız Türkiye Cumhuriyeti’nin gözbebeğidir. Asla siyaset arenasında siyasi emellere alet edilmemelidir. İktidar partisi meclis bir istihbarat kanunu getirmişse bu kanun günümüzün dijital ve teknolojik şartlarına uygun olsun diye milli istihbarat teşkilatımızın nitelikli kadrolarınca hazırlanmış ve önerileri doğrultusunda geliştirilmiş Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilmiştir. Muhalefet burada sırf iktidar partisi getirdi diye karşı çıkması hayret vericidir. Görüşmeleri izlediğimde muhalefetin niyet okuduğunu gördüm son derece önyargılı eleştiriler muhalefetin bu konuda dersine çalışmadığının tipik örneğidir.
Hatay’daki MİT’e ait tırları sorgulayan muhalefet Suriye’nin 1960 yılların ortalarından 1998’e kadar Türkiye’ye uyguladığı politik örtülü operasyonların unutmuşlardır. Suriye devletinin başındaki diktatör bu örtülü savaşın birinci nedeni Hatay ilimizin bizden koparılarak Suriye’ye katmak emelinden asla vazgeçmemiştir. İkinci nedeni ise Türkiye’nin Keban Barajı ve Dicle nehri üzerine yapılan barajlar sonucu Suriye’ye giden suyun kontrol altına almasını zora sokmak istemesidir.
Suriye yönetimi 1960 yıllarda Filistinli radikal sol örgütleri Türkiye’ye karşı kullanmış, 1970’lerin başında Türkiye’deki Marksist eylemci grupları desteklemiş, 1970’li yıllarda ermeni terör örgütü Asala’ya yer ve destek sağlamıştır. Keban barajının havaya uçurulması projesini geliştirmiş bu kirli plan Türk Milli istihbaratını olağanüstü çalışmasıyla gerçekleştirilmeden önlenmiştir. 1980’lerin başında PKK’yı bulmuş ve 1998’e kadar Türkiye’nin 50 milyar dolarlık mali kaybına sebep olmuş ve Suriye ordusu tek kurşun atmadan Türk ordusunun en seçkin birliklerini Sivas’tan Hakkari’ye, Mardin’den Kars’a kadar alanda düşük yoğunluklu bir çatışmanın içine sokarak binlerce vatan evladımızın şehit edilmesine sebep olmuştur. Suriye’ye giden MİT tırlarını sorgulayan muhalefet bunları unutmuştur.