Yeni Türkiye’de, “Yerel Gazetecilik” nasıl olacak?
Bence AK Parti iktidarları ile Türkiye genelinde “Yerel gazetecilik” üzerinde sadece bilya boncuk oynayarak hep ütme çabasında olanlar, süratle para ve makam kazanmaya kısa bir ara vererek süratle yerel gazetecilik konusunda çerçeveyi belirlemeliler.
Aksi takdirde kısa zamanda olmasa da uzun vadede kendileri de buhar olup uçacaklar.
………..
Geçtiğimiz gün dünyadan elimi eteğimi çekmeye çalıştığım anlarda adını dahi bilmediğim bir beyefendi yanıma yaklaştı iki cümle söyledi. Son zamanlarda saçımdan ayaklarıma kadar bütün tüylerimin böyle diken diken olduğunu hatırlamıyorum.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile Türkiye’nin yeni rejiminde yerel gazetecilik gerçekten çok acil ve süratle belirlenmeli diye düşünüyorum.
Aksi takdirde televizyonlar çıktığı günlerde bile “yazılı basın bitiyor” diyenlere, yazılı basın adına televizyonlar, internet, sosyal medya teknoloji Mars’a da gitse “yazılı basın bitmez” iddiamdan yerel basın adına vazgeçebilirim.
Türkiye’nin yeni rejimi ile birlikte yerel gazetecilik tam olarak belirleninceye kadar izninizle ben de durumu idare etmeye çalışacağım. Çünkü önümüzü bir görmeliyiz diye düşünüyorum.
………………..
Bana sizlerin ulaştırdığı şehirle ilgili konularda o okurlarımızın isimlerini tam olarak bilerek vermiyorum. Zaten tanıdıklarımı makaslıyorum. Çünkü bu isimler ya partili ya da halen görevli resmi bürokratlar. Dün sabah aşağıdaki konuyu bizimle paylaşan okurumuz Mustafa A….. önce şunlar gibi pek çok fotoğraf karesi gönderdi
Sonrada fotoğraflardaki maksadını izah ediyordu;
“Selamün Aleyküm Uğur abicim nasılsın?
Abicim bu resimler Ahmet Özcan Caddesi kaldırımlarına ait.
Akşamları yürüyüşe çıkıyoruz inan burnunuzdan geliyor. Sokak lambaları da ağaçlardan dolayı kaldırımı aydınlatmıyor. Bizim sesimizi duyan olmaz. Sen bizim sesimizsin.
Ne olur yetkililere bir haber uçur da bu kaldırımlarla bir ilgilensinler.
Totemler yasaklandı söküldü ama bunlar bu şekilde kaldı ve insanlar için büyük tehlike arz ediyor. İnşallah ilgilenilir. Teşekkür ederim Allah'a emanet ol abicim.”
……………..
Evet yetkililer için görevliler için küçük bir çukur. Bir küçük beton, ya da dört beş vida olarak gördüğü olay burada yürüyen genç yaşlı engelli insanlarımız için bu kadar önemli oluyor. Bu yüzden belediye yetkililerimizin de buraya hemen müdahale edip bölge halkına yardımcı olacaklarına inanıyoruz.
NASREDDİN HOCA ŞENLİKLERİ
İLE İLGİLİ BİR SİTEM
Eğitimci bir hocamız Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca şenlikleri ile ilgili basına yani tüm basına değil bazı basın ve yayın organlarına sitem eden mesajını bizlerle paylaşıyordu. Hocamız bu sitemini adını soyadını vererek sosyal medyada da paylaşmış zaten.
TEBRİK VE SİTEM
“Uluslararası niteliği olan Nasrettin Hoca'yı Anma Şenlikleri muhteşem etkinliklere sahne oluyor. Gerek konserler, gerek çocuk tiyatroları, gerek uluslararası folklor ekipleri gerekse festival ve sergilerle anma etkinlikleri dolu dolu geçiyor.
Ancak buradan bir sitemimi dile getirmek istiyorum. Köy ve yayla etkinliklerini bile canlı yayınlayan ….. TV'yi ve TRT’yi ayıplıyorum. 15 ülkeye yakın katılımın olduğu folklor gösterileri, Kıraç başta olmak üzere Türkiye'ye mal olmuş sanatçıları ve yarışmaları neden yayınlamazlar.
On binlerce kişinin takip ettiği etkinliklerin ve Nasrettin Hoca'nın hiç mi değeri yok?
Umarım en kısa zamanda hatalarını anlarlar. Bu güzel etkinliklerin yapılmasını sağlayan Belediye Başkanımız Sayın Salih Akkaya ve Belediye Kültür Müdürü İbrahim Öncel'e teşekkürlerimi sunuyorum.”
………..
Hocam bunu bizimle de paylaştı.
Biz hocamızın sitem ettiği yayın organlarından değildik. (Çok şükür)
Sadece PUSULA Yayın Grubu adına söyleyeyim bize Akşehir’den ulaşan tüm kareleri bize bu konuda özel bir davet özel bir rica da olmasa da en iyi şekilde vermeye çalıştık. Diğer haklı konular ise derin. Biz o sularda boğuluruz. Affedin hocam.
DAVUTOĞLU VE ALİ BABACAN’IN KONYA SEVDASI
Allah’a şükürler olsun ki asla ve asla Başbakan Davutoğlu’nu satan, dahası önce omuzlara alıp sonra pas pas gibi görenlerden olmadım olamam da.
Ben Davutoğlu’nu sevabı günahı ile sevdim severim ve sayarım.
İşte Konya sevdalısı bu güzel isim önceki gün akşam Sayın Babacan ve aile fertleri ile yakın dostları ile Sille’de imiş. Sayın Davutoğlu Babacan’a Sille’yi gezdirmiş göstermiş. Bu bile nasıl bir Konya yüreği olduğunu gösterir. Tabii ki görmek isteyenlere.
BİZ KONYALILAR NİYE
KAYSERİLİLER GİBİ OLAMAYIZ
Bizimle bu önemli fotoğraf karesini paylaşan Ankara’daki dostumuz ardından da özetle şöyle diyordu;
“Uğur abi hayırlı akşamlar.
Konya’dan bakanımız Murat Kurum.
Bugün malumunuz görevi devraldı.
İstanbul’da yaptığı çalışmalarla Emlak Konut gibi, THY sonraki dev şirketin genel müdürü olarak Reisimizin gözbebeği konumundadır kendisi.
Aslen Konya Karapınarlı olan arkadaşımız Murat Kurum’un ailesi Konya’da yaşamaktadır.
Ama maalesef ki bugünkü devir teslim töreninde Konya’mızın ne siyasetçilerinden ne de milletvekillerimizden hiçbir kimse yoktu.
Görevi devreden Özhaseki Bakanımızın dahi yanında 3-4 Kayserili milletvekilleri bulunurken bizler niçin bulunamıyoruz?
Sadece bir Konyalı olarak çok içimiz sızladı.
Belirtmek istedim.
Tekrar iyi akşamlar abi
Bu da o anlardan bir kare abi.
Reisimizin söylediği gibi değişim için adım atmalıyız.”
………….
Bugünkü yazımızın başlığını kendim içim yazdım. Evet akılsız yaşına başına rağmen hala kendince bir şeyler yapmaya ve inanmadıklarını beğenmediklerini körü körüne dile getirmeye çalışan emekli bir yerel gazeteci olarak bu acı gerçekleri dostlarımızın ve bize inanan güzel insanların sayesinde yazmaya devam ediyoruz.
Soyadımızdaki “teke” hem de Özteke yani keçinin hasındaki inadımız mı galip gelecek yoksa akılsız başımız mı bilemiyorum.
Ama Konya Reis’le de Reis’siz de bu küçük kafalarla gelişimi çok zor yakalar gibi geliyor ve üzülüyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Hani üzüldüğünde bunu fark etmeyen vurdumduymaz insanlar değil de, bunu hissedip kalbi sızlayan insanlardan olalım
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sürekli korna çalarak kendimizce önümüzdeki araç sürücülerini uyardığımızı sandığımız enayiliğinden vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.