Seçimlerin ardından her parti kendi alanında başarı ya da başarısızlığın raporunu hazırlamaya başladı. AK Parti’de Genel Merkez’de bu konuda başlatılan çalışmalar yeni yeni illere yayılmaya başladı. Zaten iller de kendi alanlarında bu çalışmayı hemen seçimin ardından başlatmıştı.
Ancak Genel Merkez şimdi ilk aşamada bunu yazılı olarak toplayacak.
Tabii Genel Merkez bu çalışmayı yapıyor da bir de bunun çalışmasını yapan Külliye var.
Külliye ile Genel Merkezin raporları ne kadar örtüşür onu bilemeyiz. Bunu da zaman gösterecektir inşallah.
Biz boyumuzu aşan alanları bırakıp kendi şehrimize dönelim.
İnanan güvenen dostların sayesinde birazcık da olsa bilgi sahibi oluyoruz ya. Onlarla da idare ediyoruz işte.
Şimdi AK Parti Konya’da yüzde 15 oy kaybetti.
Yani sandıklar açıldı ve bu resmi rakamlar ortaya çıktı.
Her parti de olduğu gibi AK Parti’de herkesin tıraşı önüne döküldü.
Genel Merkez ve Külliye bu iş için düğmeye bastı demek ki bunun ardından Konya’da birilerinin başarısız olduğu tescillenecek ve bazı isimler görevden alınacaklar ya da istifalarını verecekler. Daha sonra yeni kadrolar oluşturulacak ve bu kadrolarda ilk imtihanlarını belediye seçimlerinde verecekler.
Belediye seçimlerinin sonuçlarına göre de yenilenme süreci ya devam eder ya da olduğu gibi gider.
Biz dönüyoruz Konya’ya.
AK Parti Konya’da başarısız olmuştur.
Bu net değil mi? Bunda hem fikir miyiz?
Siz benim Sayın Başvekilimin 15 diye yaptığı açıklamaya bakmayın işin doğrusu 12 vekilin 13 olması ya da 12’nin korunması idi.
Değil mi?
Bu olmadı.
Olmadığı gibi AK Parti’nin kalesinde gedik açıldı ve sayı 10’a düştü.
11. sıradaki teşkilatların adamı bir dönemin İl Başkanı, efsane isim Sayın Ali Sürücü bile kapı dışında kaldı.
Şimdi gün birilerinin hesap sorma, birilerinin de hesap verme günü.
Yani kelle alma zamanı.
Konya’daki bu başarısızlığın faturası kime çıkacak?
Yamyamlar davullarını çoktan çalıyorlar. Birileri ateşi boyuna körüklüyor.
Görünen de faturayı ödeme konusunda iki isim çok öne çıkmış durumda.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve birinci sıra vekilimiz Sayın Ahmet Sorgun ile İl Başkanı, Tteşkilatların komutanı Sayın Hasan Angı.
Nereden hangi pencereden bakarsanız bakın “iki kelle!” ortaya getiriliyor.
…………
Yazık ki çok yazık.
İzninizle bu noktada bir iki adım geriye gidebilir miyiz?
Sadece AK Parti çatısı altında kısa geçmişe göz atalım mı?
AK Parti kuruldu ve AK Parti rozeti ile şehrin ilk Bakanı Sayın Sami Güçlü oldu.
Sayın Güçlü kaç ay bakan oldu hatırlamıyorum ama bakan televizyonda canlı yayında konuşurken alt yazıda da bakanın görevden alındığı yazıyordu.
Kim olursa olsun Sayın Bakan bu kadar kötü bir şekilde görevden azledilmiyordu yani bir yerde Konya çiziliyordu.
Ammaaaaa o Konya başta da AK Partililer Sami Bey Bakanlıktan gitti diye göbek atıyorlardı.
O günkü yazılarımı internetten bulabilirsiniz.
Ben tepki veriyordum (Ki bir gün bile Sayın Bakan ile çay içmişliğim yoktu. Sayın Bakan Konya’da ve Konyalı birilerinin elinden tutup kendilerini de ihya ediyordu), duvardan ses geliyordu AK Parti Konya’dan ses gelmiyordu.
Sayın Güçlü Bakan iken belki Konya’ya bakanlık olarak Adana’dan Diyarbakır’dan farklı bir şey yapmamıştı. Yapamamıştı.(!)
Ama o gün canlı yayın rezaletinde kaşık takıp oynayanlar sadece ve sadece Konyalılar idi.
………
Bir adım daha yaklaşalım.
Sevin sevmeyin. Kabul edin etmeyin. Hatalı ya da hatasız. Eksiği ile günahı ile Konya, AK Parti iktidarında bir Başbakan çıkartıyordu.
AK Parti’nin “HOCA”sı Sayın Ahmet Davutoğlu, Reis tarafından Başbakan olarak atanıyordu. Vekil değil iken bakanlığa dışarıdan gelmişti.
Ve Ahmet Hoca tam siyasete ısınma turları yapıyordu ki, bir anda koltuktan oldu.
Tamam Reis ne derse o. Reis’in kararı tartışılmaz ve konuşulmaz. Amenna.
Ammaaaaa.
Ammaaaa Konya, Konyalı bir Başbakan’ın görevden alındığı gün de, AK Parti Konya ve AK Partili Konyalıların ses vermek şöyle dursun, kapı arkasında sessiz sessiz kıs kıs gülüşmeleri oluyordu.
O gün de şehirden tık yoktu.
Yahu o Bakan’ın, bu Başbakan’ın hiç mi teşkilatları yoktu? Hiç mi elinden tuttuğu zengin ettiği, ihale verdiği, atama yaptığı müdür amir genel müdür yaptıkları yoktu?
Allah rızası için para kazanan makam kazanan bir tek Allah’ın kulu kapalı ortamların dışında herif gibi yüksek sesle “Bizim Bakana, benim Başbakanıma yazık oldu. Ayıp ettik” diyemezdi.
…………..
Sona gelmeden tersinden düşünelim.
Tamam Sayın Bakan çok başarısızdı. Peki niye atandığı gün günlerce randevu kuyruğuna girdiniz? Falanca bakanlıktaki işiniz için niye Tarım Bakanlığında özel kalemde beklediniz?
Tamam Ahmet Hoca çok iyi bir insan, gerçek bir fikir adamı kendisinden asla siyasetçi olmaz.
Peki sizinle aynı görüşe katılmasak da tıpkı sizin dediğiniz gibi olsun. Sayın Davutoğlu Başbakan olduğu zaman değil Bakan iken bile danışmanlarına kadar bugün sövmekten beter ettiğiniz bürokratlarının elini ayağını öpüyordunuz? Niye onlara olmadık taklaları atıyordunuz? Başınız sıkıştı mı trafik cezasına kadar Hoca’nın elamanlarını arıyordunuz?
…………….
Bana kızabilirsiniz.
Bana katılmayabilirsiniz de.
Ama bu acı ve yenmeyecek tespitlere boyun eğmek zorundasınız.
Konya bu beyler.
Bu tür örnekleri aslında çoğaltabilir.
Ancak sizi şöyle masaya alalım beyler.
Buyurun masaya.
Masa da iki kelle var.
Siz yemeye alışıksınız. Afiyet olsun.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İslam medeniyetinin büyüklüğünü kendi insanımıza anlatmak batılılara anlatmaktan daha zor
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Dünden ders çıkartıp bugün aynı hatayı yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.