Kenevir yatırımları, siyasetçi tavrı, gençlik ve gelecek

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Bu hafta ki yazımda önemli bulduğum üç güncel konuyu ele alarak değerlendirmek istiyorum.

Konya’da kenevir üretiminin serbest bırakılması ile alınan kara gereği, bu sene sadece Ar-Ge ‘ye müsaade edildiği için Ar-Ge adına ekim geçen hafta içinde tamamlandı. Ar-Ge adına da olsa ekimi yerinde görmek üzere bilim, bürokrasi, basın ve çiftçi dünyasından oldukça kalabalık bir topluluk katıldı, bunula birlikte bölgesel ve ülkesel basında da önemli derecede de yer aldı.

Gelinen durumda, Ar-Ge sonuçlarına göre belirlenen çeşitlerle, talep doğrultusunda gelecek yıl için yaygın (ticari) üretime geçilecek gibi görülüyor. Öyle de ancak yaygın üretim için elde edilen çiftçi ürününün işlenmesi için yatırımlar, yatırımlar için de yeterli üretim gerekir.

Konya’da, kenevir işleme ve değerlendirme adına standart bir tesis için istenen 40 bin dekar kadar üretim alanının, bir münavebe içinde en az 10 katı alan bulunabilir. Ancak bu birden olmaz. Sadece 40 bin dekar bir kenevir üretim alanına ulaşmak için tohumluk temininden tutun da üretim tekniği ve yatırımcının talebi cevap verecek standartta ürün için de en az 5 seneye ihtiyaç vardır.

Tarım kaptı kaçtı işi değildir. Sabır, akıl ve ilim ister. Aksi durumda yapılacak yanlışlar, bugün yaşanan heyecanları birden tersine çevirir, bu işe liderlik edenler de suçlanabilir. Ekonomik ve sürdürülebilir bir üretimin ancak bilimsel ve tecrübeye dayalı verilerle yürütüleceği bilinmeli; bunu tüm üretici ile tarımın sektörel temsilcileri kabul etmelidir. Şu an bunu usulüne göre yapmaya çalışan, kotanında da öncüsü, Çumra Anadolu Üretim ve Pazarlama Kooperatifidir.

Bu duruma 20 sene önce biyodizel için yapılan ilk çalışmalarda yapılan örnek verilebilir. Biyodizel ile ilgili çalışmaları ilk başlatan ve yöneten biri olarak büyük bir heyecanla başlatılan süreç, bir süre sonra istismarcıların sadece para kazanma hırslarına kapılarak yanlışlar yapması ile hüsranla bitti. Ancak bir süre sonra yerli hammadde teminine göre işi sağlama alarak üretim yeniden 10 sene sonra başladı.

PARTİLER: VEKİLLER, BAŞKANLAR VE TOPLUMLA UYUM SORUNLARI

Çoğu partilerde, değişik görev alanları içinde olsa da, siyasetçilerin topluma içindeki yeri eskisi gibi değil. Siyasetçi olmasak da, siyaseti en az 50 senedir yakından takip eden ve insanı da iyi okuyan biri olarak görüyor, hatta yakın çevremizle de ki entelektüellerle aynı kanaatte olduğumuzu müşahede ediyoruz. Bu ifadem bilhassa 31 Mart seçimlerinde umulmadık yenilgi ile kapatan AK Parti belediye başkanları ve milletvekillerinin kendi seçmeni ile bile hala bir yüzleşme yapamaması ile de gözlüyoruz.

Bu meyanda seçim kaybeden veya kazanan Ak parti belediye başkanları, bölgesinin milletvekilleri ve il yönetimi, seçmeninin birebir karşısına çıksın, yüzleşsin, gönlünü alsın, bunu en az senede bir yapsın. Ak Parti kent konseyleri ne yapar, kimlerden müteşekkil ve kimlerle istişare eder, bilinmiyor, sorarım.

SİGARA İÇEN GENÇ VE İLGİNÇ MAZERETİ

Akşamüstü evime doğru yürüyorum. Genç bir adam yanımda hemen durdu ve sigarasını yaktı. Ben de aceleyle ve gülerek “delikanlı, sigara içmek için çok genç değil misin” dedim. Sonradan 15 yaşında olduğunu öğrendiğim sempatik ve genç de güler yüzlü olarak 2 senedir içtiğini, sanayide çalışıyorsan içmek zorundasın” diyerek cevap verdi.

Bir süre beraber sohbet ederek yürüdük. Bir sanatı ve çalışıyor olmasına sevindiğim genç, “sanayide çalışmak zor, içmeyeni adam yerine koymuyorlar” demesin mi? 15 yaşında olmasına rağmen eli sanat tutan, evine ekmek götüren bu ve bu gibi gençlere gel de yanma. Her sahada gençliğe ve gençlere sadece meslekte değil, anlayışta da sahip çıkalım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.