Ak Parti aday listesindeki değişiklikleri “başarısızlık algısı” olarak görüp az sayıda değişikliğe gitmemeli. Veya tek başına iktidar olamamanın sorumluluğunu listelere giremeyen mevcut vekillere kesilmiş ceza gibi görmemeli.
Nasıl bu adaylar belirlenirken birçok Konyalının malumu durumlar söz konusu olduysa bu kez gerçek ve ciddi değerler üzerinden hareket edilmeli.
Hatırlarsınız 7 Haziran seçimleri öncesinde aday belirlerken Allah-ü alem kanarya sevenler derneğine dahi adaylar sorulmuştu.
Hatta temayül denilen komedya da yaşanmıştı. Ne oldu? Sonuç ortada. Konyalının asla kabullenemediği isimler çıktı karşımıza.
AK Parti 13 yıllık iktidarını sokağın sesine kulak vermesine borçluydu. Bürokrasinin ve oligarşinin değil halkın-milletin sesi olduğu için vatandaş büyük bir güven ve huzur içinde gücü AK Parti’ye teslim ediyordu.
AK Parti bu sesi en iyi anketler vesilesiyle alıyordu. Ülkenin dört bir tarafında bağımsız firmalara yaptırılan çapraz anketler en iyi şekilde değerlendiriliyor ve hizmetlerin, politikaların yönü buna göre çiziliyordu.
Geçmiş zamanla konuşmamın nedeni bunların artık yapılmıyor olması değil. Anket firmalarında oluşan rehavet…
Bu rehavet haliyle AK Parti’nin dengesini bozdu.
Soruyorum şimdi. Yerel Seçimler öncesi aday adayları kaç defa soruldu halka? Ben söyleyeyim en az 5 ayrı anket çalışması yapıldı ve halka isim isim adaylar soruldu. Vekil seçimleri öncesi de adaylar soruldu güya.
Siyasetle orta seviyeli bir Konyalıyı alın karşınıza sorun bakalım Ak Parti’nin 14 kişilik listesinden kaçını tanır?
Ben söyleyeyim. Maksimum beş. Eee bu mu yapılan anketin sonucu?
Söyleminiz listeye koyduğunuz isimleri Konyalının tanımasına gerek yok ise. Size kocaman bir ünlem koyarak kelam kesmem artık. Ama bunun böyle olmadığınız son seçimlerde gördük öyle değil mi? Şimdi susarsak ne zaman konuşacağız bunları?
Biliyoruz ki bu şehrin evladı Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun asla böyle bir gayesi yok. Çevresindeki özellikle Konya ile ilgili yönlendirmelerde bulunan yakın grup işi bu hale getiriyor.
Sonra da çıkıp masal anlatıyorlar. 7 Haziran öncesi oluşan listeleri savunmak için Kerim Özkul’un savunmasını hatırlayanınız var mı? Hatırlatalım ki bu dönem de aynı şeyleri yaşamayalım.
10 Nisan 2015 tarihli yazısında Uğur Abi’ye (Özteke) yazısından kaynaklı güya serzenişte bulunuyordu Özkul telefonda. Biz de yanındaydık Açıklaması ise şuydu:
“Ya Hacı Abi! Yeni vekilleri, kimse tanımıyor diyorsun. Ya Allah aşkına şu temayül listesini eline al bir bak. Konya, Sayın Başbakan’ın memleketi; temayüle, sandığa, teşkilatlara en çok rağbet eden il oldu.
Temayülde birinci çıkan Konuk, Karaman birinci sırada.
İkinci sırada Mustafa Baloğlu, halen milletvekili ve temayülden muaf.
Üçüncü Hüsnüye Erdoğan temayülde 30. sırada ve temayül sıralamasındaki ilk bayan.
Ziya Altunyaldız; temayülde ikinci sırada.
M. Uğur Kaleli temayülde üçüncü sırada.
Leyla Şahin Usta (Sayın vekil bu sıraya yorum yapmadı).
Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu temayülde 4. sırada.
Abdullah Ağralı temayülde onuncu sırada.
Halil Etyemez temayülde 5.sırada.
Rüveyda Gülseren Işık (buna da yorum yok).
Prof. Dr. Hacı Ahmet Özdemir temayülde 46. sırada.
Ömer Ünal temayülde 26. sırada…
Sayın Vekil son iki sırada yer alan Mustafa Kaya ve Ömer Faruk Kanık için de bir yorum yapmadı zaten.
Şimdi Sayın Özkul’a “hayır” deme şansımız var mı? Diye sormuş yazısının sonunda Uğur Abi.
Evet bugün hayır deme şansımız var. Çünkü ortada birçok etkene bağlı olsa da vekil belirlemeden kaynaklı ciddi bir sıkıntı var. Bu tekrar seçimde bari aklınızı başınıza alın!