Konya’mın kültür ve turizm alanında basında yer alışı olumlu haberlerle değildir genellikle. 2000 yılında Konya Yusuf Ağa Yazma Eserler Kütüphanesi’nden çalınan/satılan paha biçilmez eserlerle gündeme geldik mesela. 110 kitap ve 67 nadide kitap kapağı uçuvermişti her nasılsa. Eylül 2007 tarihinde Hz.Mevlâna’nın doğumunun 800. yıldönümü nedeniyle Paris’teki UNESCO Salonu’nda düzenlenen sema gösterilerine katılan zamanın Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü’nün protokoldeki oturma şekli haber olmuş ve bu davet ilgilinin son görevi olmuştu. Normal karşılıyorum; bu olaylar elbetteki haberdir.
25 Ağustos 2016 tarihinde üniversitedeki görevine dönmek için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevinden ayrılan Sn. Mustafa Çıpan 22 Kasım 2007 tarihinde bu göreve atanmıştı. Kendileriyle tanışma mutluluğuna sahip değilim. Bir bürokratın etkin görev yapabileceği ve çoğu bürokrata nasip olmayan 8 yıl 9 ay gibi uzun sayılabilecek bir süre görev yapmış; Ertuğrul Günay, Ömer Çelik, Yalçın Topçu, Mahir Ünal ve Nabi Avcı olmak üzere 5 bakanla çalıştığına göre hizmetleri tasvip ve takdir görmüş. Teşekkür eder, akademik yaşamında da başarılar dilerim. Ben bürokratların sadece yaptıkları ile değil, yap(a)madıkları ile de değerlendirilmeleri gerektiğine inanırım. 2012 yılında “Hızlı Tren sonrası Konya Tanıtım Stratejisi çalışması” hedefleri doğrultusunda Ankara’da billboard tanıtımları planlanmış ama Selçuklu Belediyesi’nin Kelebekler Parkı tanıtımı dışında etkin bir Konya tanıtımına tanık olmadım Ankara’da.
2014 yılında “Konya Kültür-Turizm Tanıtım Sektörü Raporu” sunulmuş, bu güzel çalışmada inanç turizminde 10, Tarih ve Kültür Varlıklarında 52, mağara turizminde 3 değerimiz tesbit edilmiş; ayrıca av turizmi, ekoturizm, hava sporları,kuş gözlemciliği, termal turizm, gastronomi turizmi,sağlık turizmi, kongre-toplantı-fuar-spor varlıkları turizmi gibi belirli alanlarda tespitler yapılmış. Elbette gerçekleşmemesi sadece Kültür ve Turizm Müdürlüğümüze bağlı değil ancak bu konu sanki sunumda kalmış. Tanıtım materyali hazırlama, Konya kitapları okuma ve satış merkezleri oluşturma, Hz. Mevlana vadisinde sosyal dinlenme alanları eksikliklerini giderme gibi Belediye katkılarıyla kolayca gerçekleşebilecek projelerin bile gerçekleşmemiş olmasını hüzünle karşılamamak mümkün değil. Sn. Çıpan’ın döneminde basına yansıyan bir haber de 750 yıllık Şeb-i Arus havuzunun tadilat esnasında kırılması idi .
Ben Sn. Mustafa Çıpan müdürümün son birkaç yıldır hedeflenen Konya Tanıtım Kitabı’nı yayınlatamamış olmasını üzüntüyle karşılıyorum. Koskoca Konya’mın bir tanıtım kitabı olmamasının tek sorumlusu elbette Sn. Çıpan değil ama ben keşke o kitabı yayınlatabilseydiniz Sn. Müdürüm diyorum Belki Sn. Çıpan’ın içinde de başka keşkeler vardır; bilemem.
FAHRİ TATAN ERZURUM BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR’DA
24 Temmuz 2008 tarihinde Konyaspor’un Beşiktaş’tan Fahri Tatan’ı 1.6 milyon lira bedelle transfer ettiği haberi sevindirmişti bizleri. (Fahri Tatan’a verdiğimiz değeri düşünün; o tarihte dolar 1,20; Euro 1.89 TL) Aynı gün Fahri Tatan’ın açıklamaları düştü haberlere “uçaktan inince telefonuma gelen mesajla öğreniyorum transfer olduğumu, istemediğim yerde oynamam” diyordu beyefendi. “Bizi istemeyeni biz de istemeyiz” diyemedik, nasılsa razı ettik Konyaspor’a gelmeye. Raşit Çetiner ve Giray Bulak hocalar döneminde 17 maça ilk onbirde başladı; 12 maçı ilk onbirde tamamladı Fahri. 6 maçta sonradan oyuna girdi ve 228 dakika sahada kaldı. 4 Türkiye Kupası maçı oynadığı sezonda beklenen performansının altında kaldı, sezon sonu Konyaspor üçlü averajla küme düştü; Fahri Tatan bedelsiz ayrıldı takımımızdan. Fahri Tatan Türkiye İkinci Ligdeki Erzurum Büyükşehir Belediyespor’a transfer olmuş efendim. 33 yaş aslında ön libero mevkiindeki bir oyuncu için düşüş yaşı değildir. Transferi bana Konyaspor yıllarını hatırlattı; paylaşmak istedim. Saygıyla…