Adını adada bolca bulunan ve İbranice ’de “Kopher” sözcüğüyle ifade edilen kına çiçeğinden veya aşk ilahesi “Kipris” den aldığı rivayet edilen Kıbrıs Adası 1 Temmuz 1570 – 1 Ağustos 1571 tarihleri arasındaki çetin savaşlar sonrasında, Başkomutan Lala Mustafa Paşa ve donanma komutanı Piyale Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu tarafından 50 bin şehit verilerek fethedilmiştir. Kıbrıs Beylerbeyliği ’ne Muzaffer Paşa atanmış, 150 bin yerli halk ve 30 bin Osmanlı askeri olmasından dolayı buraya Anadolu’dan 5 bin 720 asker ailesi ve 28 bin 600 kişi göçmen getirilmiştir. Adada Osmanlı’nın adaletli yönetiminin en huzurlu dönemidir.
Osmanlı’nın adayı İngilizlere kiralaması ve İngilizlerin adayı kendilerine ilhak etmeleri sonucu Türk halkının en çileli dönemi başlamıştır. 1923’deki Lozan’da İngiliz varlığı onaylanmış olsa da Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kıbrıs’ın önemini şu sözlerle belirtmiştir; “Efendiler, Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece Anadolu’nun ikmal yolları tıkanmıştır. Kıbrıs’a dikkat ediniz. Bu ada ve orada yaşayan Türkler bizim için çok önemlidir”.
Kanlı eylemlerle Türkleri yok ederek adayı Yunanistan’a bağlamak isteyen enosis ideologları ve eoka örgütü her gün Türkleri öldürmektedir. Liderleri Makarios “Cumhurbaşkanı olmayı kabul ettimse enosis mücadelesinin devamını sağlamak, adayı Yunanistan’a bağlayarak Yunanistan’ın sınırlarını Kuzey Afrika’ya kadar genişletmektir” diyerek amacını ilan etmiştir.
Türkler Karaçete, Volkan, 9 Eylül gibi direniş örgütlerini birleştirerek Türk mukavemet teşkilatını (TMT) kurmuşlardır. İlk bayraktar Albay Rıza vuruştan atanmış ve Türk ordusunun kahraman subayları, öğretmen, imam kadrolarıyla adada 1957’den 1974 yılına kadar kahramanlıklarla dolu bir direniş örgütü yaratmışlardır. TMT’ nin doktrini şöyledir; “Hem görürüm, hem görmem uykudaki göz gibi. Hem dururum, hem yürürüm üzengideki ayak gibi. Hem varım, hem yokum gül suyundaki koku gibi. Hem susarım, hem konuşurum kitaptaki yazı gibi”.
20 Temmuz 1974 yılında darbenin sonunda Türk Başbakanı Bülent Ecevit ve yardımcısı Necmettin Erbakan büyük bir siyasi kararlılıkla adaya barış için çıkarma kararı vermişlerdir. Türk ordusu o günlerin tüm olanaksızlığına rağmen dünyadaki en zor harekât olan kara, deniz ve hava harekâtını büyük bir başarıyla gerçekleştirerek, darbeden 120 saat sonra Girne’de karaya çıkmayı başarmıştır.
Adada barışı 1974 yılından beri sağlayan Türk ordusunun aziz şehitlerine, rahmetli Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Rauf Denktaş ve tüm karar alıcılarımıza Allah’tan rahmet dilerken, 40 yıldır orada Türk bayrağını dalgalandıran kolordumuzun kahramanlarını saygıyla selamlıyorum.