Kılık Kıyafet Ekseninde Sivil İtaatsizlik

Ali Dutal

Eşrefi mahluk olarak nitelendirdiğimiz insanı tüm hayvanattan ayıran en temel özellik utanma duygusu, yani edeptir.

Edebin en önemli göstergelerinden birisi hatta en önemlisi giyinmedir. İlkel insanlar bile utanma duygusuyla vücudunun tamamını olmasa bile belli bölümünü imkanlar ölçüsünde örtmüşlerdir.

-Onun için insan hayatında kılık kıyafetin yerini yok sayamaz, her isteyen istediği gibi giyinebilir, diyemeyiz.

Ayrıca, insan, sadece soğuktan, sıcaktan ve her türlü dış etkilerin zararlarından korunmak için giyinmez. Giyinme, insanlar için sosyal bir statünün göstergesi olduğu gibi dini, örfi ve hukuksal gereklerin yerine getirilmesi olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Yani, Türkiye Cumhuriyeti yasal düzenlemeler yaparken toplumun örf ve inanç değerlerini dikkate almak durumundadır.

Yasal düzenlemelerin örfi ve dini normlarla uyumlu olmaması toplumsal rahatsızlıklara hatta çatışmalara neden olabilmektedir.

Şöyle ki;              

Yasal düzenlemelerle ortaya konulan kurallara ilgili kişiler uymak zorunda olup kurallara uymayanlara cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Gerek toplum düzeni gerekse bireyin huzuru için toplumlumun örf ve geleneklerine uymak gereklidir; çünkü, örfe ve inanca uygun olmayan düzenlemeler insanların devletine karşı İTAATSİZLİĞİNE zemin hazırlayabilir.

Toplumsal ilişkileri düzenleyen örfi kurallar zorlayıcı nitelik taşımasa da uyulmaması durumunda bir takım sosyal sorunlara yol açması kaçınılmaz olur.

Ayrıca, dine dayalı kurallar emredici olup yerine getirilmemesinde bu dünyada olmasa bile öbür dünyada mutlaka bir karşılığı olacağından uyulup uyulmamasının inanan insan üzerinde etkili olduğu da dikkate alınmalıdır.

Yukarıdaki, kısa açıklamadan sonra esas konumuz olan “Kılık Kıyafet Yönetmeliği” ve bu yönetmeliğin hilafına yürütülen “Sivil İtaatsizlik” eylemi üzerinde duracağım.

Bu eyleme 4-5 yıldır devam edilmektedir. Yani, 4-5 yıldır devlet memurlarının kahir ekseriyeti yönetmeliğin hilafına hareket ederek suç işlemekteler ve devletimiz de suça göz yummaktadır.

Neden bu kadar önemli bir konu ile ilgili ülkemizi yönetenler gerekli düzenleme yapmıyor veya yapamıyor, anlamış değilim. 2017 yılında düzenlemeyle ilgili medyada haberler yer almasına rağmen 2019 yılının sonu yaklaşıyor hala bir düzenleme yok.

Eğitimci olmam hasebiyle öğretmenlerimizin giyimi üzerinde duracağım.

Bizim toplumumuzda, öğretmen ve imamların geçmişteki gibi olmasa da bugünde önemli bir yeri olduğunu kabul etmeliyiz. Özellikle öğretmenlerimiz sendikaların aldığı karar doğrultusunda Kılık Kıyafet Yönetmeliğinde belirlenen kurallara genel olarak uymamaktadırlar.

Doğrusu ben de uymuyorum; ancak, uygulamanın normal sınırları aştığı için rahatsızım. Okullarımızda öyle öğretmenlere rastlıyoruz ki, bırakınız öğretmen algısına uygun giyinmeyi sokak serserileri dediğimiz kişilere rahmet okuturlar!

O kadar aşırı ve uç giyimlere rastlıyoruz ki, öğretmen mesleği adına utanıyorum. Benim bayan imam hatip okulu öğretmenim öyle bir giyinmiş ki anlatılmaz! Müslüman ana baba kızını imam hatip okuluna gönderiyor dinini öğrensin, kılık kıyafetine dikkat etsin diye. Öyle rol/model bir öğretmeni var ki ana baba ne yapsın!

Açık ve net konuşuyorum kılık kıyafet zıvanadan çıktı. İlle de kravat takılsın takım elbise giyilsin, demiyorum; ancak, kıyafette öğretmene yakışsın be kardeşim!

Ayrıca, cezai işlem yapılmasa bile yönetmeliğe aykırı hareket ediliyor. Yani, resmi kurumlarda devletin koyduğu kurallara karşı “Sivil İtaatsizlik! 

Diğer memurlar neyse de çocuklarımıza rol/model olan öğretmenlerimizle ilgili Kılık Kıyafet Yönetmeliğinde mesleğin toplumsal algısına, örfüne ve inancına uygun olarak düzenlemeler yapılmalıdır.

Gelin, Peygamber Efendimiz (sav)’in giyinmeyle ilgili anlayışını dikkate alalım. Efendimiz(sav); elbiselerinin temiz ve düzgün olmasına önem verir, saçını ve sakalını bakımlı ve temiz tutardı. İnsanların yanına kıyafeti, saçları dağınık hâlde çıkmazdı. Eshab'ının, giyim kuşamına dikkat etmeleri için örnek olduğu gibi tüm ümmetine de tavsiyede bulunmaktadır.

-Bundan güzel ölçü olur mu?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.