Gazetelerde yer alan "Çalışan annelere 650 TL destek" haber başlığını görünce sanırsınız ki çalışan tüm annelere bu destek verilecek. Haberin içeriğine bakınca "Ankara, Antalya, Bursa, Elazığ, İstanbul, İzmir ve Malatya illerini kapsayan sigortalı çalışan, çocuğu 0-60 ay arasında olan ve çocuğunu bakanlığa bağlı kreş, anaokulu veya gündüz bakımevine gönderen annelere 24 ay boyunca 650 liralık maddi destek verileceği" anlaşılmaktadır. "Kurumsal Çocuk Bakım Hizmetleri Yoluyla Kadın İstihdamının Desteklenmesi Projesi" gereğince mali destekten yararlanmaya hak kazanan 13 bin anneye de tek seferlik kırtasiye yardımı yapılacakmış. SGK tarafından uygulanacak bu projenin maliyetinin 169 milyon lirayı bulacağını açıklamış Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Selçuk.
Ne diyelim? Öncelikle hayırlı olsun demek düşer bize. Babaanneye verilen toruna bakma maaşından sonra Sayın Bakan, aileyi koruma ve kadınları istihdama yöneltme projesini bir adım daha ileriye taşımış oldu.
Merak ettiğim, niçin sadece yedi ili kapsıyor bu proje? Seçilen illerde nüfus azalması var da verilecek 650 liralık destekle buralardaki çocuk nüfusu artırılmaya mı çalışıyor? Madem kadının çalışmasına destek verilecek, niçin 81 vilayet yok bu işin içerisinde? Sonra kim 650 lira için çocuk düşünür? Ayrıca niçin çalışan işçi kadın? Memurları niçin kapsamıyor bu proje? Onların ki çalışma sayılmıyor mu?
Bakandır, bakar; nereye, nasıl ihtiyaç vardır, tespitini yapar ve bir projeyle oralara destek verir. Sonra bize ne; nereye, kime ne kadar verileceği? Haklısınız, gözümüz yok. İstediği yere, istediği kadar versin. Bizi asla alakadar etmez ama izin verirseniz züğürt misali ağzımı yoracağım.
Öncelikle bu proje, Sayın Bakan'a ait bir proje mi yoksa AB delegasyonun dayattığı bir proje midir? Üzerime vazife değil ama mademki çalışanlar teşvik edilip desteklenecek. Ben olsam şu kişilere daha öncelik verirdim:
*Yüzde 14'lere ulaşan işsizlere kaydırırdım bu 650 lirayı. Çünkü çalışan anne ve babanın evine az veya çok bir, belki de iki maaş girerken işsiz insan tek maaştan mahrum.
*Çalışan anne veya babanın aldığı çocuk veya çalışmayan kadın için verilen sembolik eş yardımını sembolik olmaktan kurtarıp artırma yoluna giderdim.
*Bu parayı asgari ücretle çalışan işçilere yansıtır, maaşlarına ilave zam verdirme/verme yoluna giderdim.
*Aynı yıl kamu işçilerine ayrı, memurlara ayrı zam oranı vermez. Her ikisine de dengeli bir zam oranı yansıtarak işçi-memur arasında ayrım yapmaz ve konuyu Kamu Hakem Kuruluna taşımazdım.
*Küçük bir kesimin sempatisini kazanma yerine, bu parayı daha geniş kesimlere yayarak daha fazla kişinin sempatisini kazanma ve hayır duasını alma yoluna giderdim.
Anladığım kadarıyla Sayın Bakan, zam görüşmesindeki uzlaşmaz ve tavizsiz tavrını daha fazla kesimin sempatisini kazanmama yolunda da devam ettiriyor. Bu konuda istikrar abidesi dense yeridir. Gördüğünüz gibi bakanın daha geniş kesimler tarafından sempati kazanması derdi de bana düştü.