Aykut Kocaman 5 Nisan 1965 yılında Sakarya’nın Geyve ilçesinde dünyaya geldi. Çocukluk yıllarında Eczacıbaşı kulübünde jimnastik çalışmaları yapan Kocaman, bu alanda 40’a yakın madalya kazanmasının ardından futbolla ilgilenmeye başladı. Bu ilgi Aykut Kocaman’ı 1980 yılında, İstanbul’da bulunan amatör futbol kulübü Kabataş Altınmızrak ile futbol hayatına sürükledi. 1984 yılında Adapazarı’na taşınan futbolcu burada Sakaryaspor kulübüne katıldı ve profesyonel olarak futbol kariyeri başladı. 1984-1988 yılları arasında Sakaryaspor forması giyen Kocaman, bu forma altında sahaya çıktığı 206 maçta toplam 100 gol kaydederek takımının en golcü futbolcusu olmayı başardı. Bu başarısı sonucunda büyük kulüplerin ilgisini çeken Kocaman, 1988-1990 futbol sezonunun başında Fenerbahçe S.K.ile antlaşma imzaladı. 1988-1996 yılları arasında Fenerbahçe forması giyen Kocaman, bu yıllar arasında 3 kere gol krallığı, iki Süper Lig şampiyonluğu ve de bir Türkiye Kupası birinciliği yaşadı. Fenerbahçe ile sahaya çıktığı 212 maçta toplam 140 gol atan Kocaman, Türkiye Süper Ligi’nde en fazla gol atan 5. futbolcu olarak tarihe geçti. 1995-1996 futbol sezonunun son maçında Fenerbahçe’yi şampiyonluğa ulaştıran golü atmasına karşın Ali Şen tarafından kulüpten kovulan Kocaman, İstanbulspor’a transfer oldu. 1996-2000 yılları arasında Sarı Siyahlı ekibin bir parçası olan başarılı futbolcu, takımıyla beraber sahaya çıktığı 77 lig maçında toplam 61 gol kaydetti. Bir kez Türkiye U-21, 15 kez de Türkiye A Milli Takım olmak üzere 16 kez milli formayı giymiş, bu maçlarda bir gol atmıştır. Akrobatik hareketleri, estetik golleri ve iki ayağını aynı oranda kullanabilmesi ile meşhurdur. Aktif futbol yaşamını 2000 yılında noktalamasının ardından İstanbulspor'da teknik direktör olarak çalışmaya başlayan Kocaman, daha sonraki yıllarda, Malatyaspor ve Ankaraspor takımlarını çalıştırmıştır. 2009-2010 sezonunda, Christoph Daum’un teknik direktörlüğü sırasında sportif direktör olarak Fenerbahçe’ye geldi. Sezonun sonunda Daum’un Fenerbahçe teknik direktörlüğünden gönderilmesinin ardından 2010-2011 sezonunda teknik direktörlük görevini de üstlendi. Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, sarı lacivertli kulüpte en fazla galip gelen teknik direktör olma unvanını yakaladı. Spor Toto Süper Lig'de Fenerbahçe'nin başında 39 maça çıkan Aykut Kocaman; 30 galibiyet, 5 beraberlik ve 4 mağlubiyet ile yüzde 76.9'luk bir galibiyet oranı elde etti. 1995-1996 sezonunda Fenerbahçe'yi şampiyon yapan Carlos Albeto Parreira, 38 maçta 28 galibiyet, 6 beraberlik ve 4 yenilgiyle yüzde 76.4'lük bir galibiyet oranı yakalamıştı. 2012 senesinde Fenerbahçe'nin 28 yıllık Ziraat Türkiye Kupası hasretine son vermiştir. 2013 yılında ligi 2.sırada bitirmiş olup Ziraat Türkiye Kupası'nı bir kez daha müzesinde götürmüştür. Bu dönemde en büyük başarısını da 2012-2013 UEFA Avrupa Ligi'n de takımı yarı finale çıkararak yaşamıştır. Bu https://tr.wikipedia.org/wiki/Fenerbah%C3%A7e_(futbol_tak%C4%B1m%C4%B1) Fenerbahçe tarihinin en büyük Avrupa başarısıdır. 2012-2013 yılında takımıyla beraber 64 resmi maça çıkmış olup bu anlamda da bir rekor sahibidir. Fenerbahçe'de yaptığı sportif direktörlük ve teknik direktörlük görevinden 29 Mayıs 2013 tarihinde "Artık yoruldum" gerekçesiyle istifa etmiştir. 2004 yılında, Aykut Kocaman’ı konu alan Barış Tut tarafından "Kocaman Bir Adam Sıradışı Bir Teknik Direktörün Portresi" isimli kitap yazılmıştır. Arzu Kocaman ile evli olan başarılı spor adamı, bu evlilikten Ekin ve Yağmur adında iki kız çocuğuna sahiptir. Her zaman ketum, kibar ve centilmen bir oyuncu olarak gösterilen Kocaman, Türkiye Süper Ligi’nde 100’den daha fazla gol atmış olan oyuncuların arasında bulunduğu 100’ler Kulübü’nde oynadığı 352 maçta atmış olduğu 200 golle 5. sırada bulunmaktadır. 27 Ekim 2014 tarihinde Torku Konyaspor kulübü ile anlaşarak hala teknik adamlık kariyerini yeşil beyazlı kulüpte devam ettiriyor. Kocaman ile başarılı bir sezon geçiren temsilcimiz ise bu sene ligde ilk yarıyı tarihinin en yüksek puanını toplayarak tamamladı. Adını Konyaspor tarihine yazdıran Kocaman belli bir güruh kitle tarafından eleştirilse de kulağını tıkayıp kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Ligin yanısıra Türkiye Ziraat Kupası’nda da mücadele eden temsilcimizi adım adım başarıya götüren Aykut’un arkasında da Kocaman bir taraftar kitlesi var. Kurumsallaşma yolunda ilerleyen kulüp hedeflerine ulaştığı takdirde eminim Konya’nın en büyük markaları arasında yerini alacaktır. Bu başarı hepimizindir diyen, elini taşın altına koyan Kocaman yürekleri alkışlıyorum.