Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki KOMEK o ilk açıklandığı günden bu güne öyle hızlı bir mesafe aldı ki, dolaylı ya da dolaysız KOMEK’in ucundan dokunmayan bunun büyüklüğünü anlayamaz.
Mesela KOMEK konusunda yanılanların başında da şahsen ben varım. KOMEK’in açıklanacağı toplantıya katılmıştım. Tahir Başkan “KOMEK Üniversite olacak” deyince gülmüştüm. Üniversite ve KOMEK…
Tahir Başkan ya üniversitenin nasıl kurulacağını bilmiyor ya da ne dediğini kulakları duymuyor demiştim.
Aradan yıllar geçti. 4 ya da 5 yıl önce KOMEK’in çini kursuna ben de öğrenci olarak kayıt yaptırdım, epey de devam ettim. İyi bir öğrenci de sayılırdım. Kulakları çınlasın Canan Hocam bize oldukça emek vermişti. Ama boyamaya geçeceğim sıralarda bu işi bırakıverdim. Oysa boyası, kömür tozu, cam kavanozları diye evde hatunla az da didişmemiş, az fırça yememiştim.
O günlerde işin içine girince olayın ciddiyetini anladım. Daha sonra Ahmet Köseoğlu’nun o inanılmaz hırsı, planlaması ve sunumu ile KOMEK’e öğrenci olmak bir dert hele hele öğretmen olmak Milli Eğitim’den daha zor hale gelmişti. Gencecik insanların hayallerinden iş bulma ümidi ile KOMEK için çırpınan tertemiz yürekler.
Sonra KOMEK büyümeye okullar, şubeler, sınıflar açılıp bu iş de bir de ilçelere yayılmaya başlayınca biz o noktada pes edip gittik Tahir Başkan’a güldüğümüz günleri yüzüne itiraf edip özür diledik. Ahmet Abimiz ile her karşılaşmamızda KOMEK’e olan saygımızı iletip bu müthiş projeye şapka çıkarttık.
Ama geçtiğimiz hafta aldığımız bir mail ile bu kadar hızlı ve büyük gelişimin küçük de olsa bazı üzücü durumları olduğunu anladık.
Bakın bir okurumuz kelime kelime ile şunları yazıyordu;
“Yakınlarım Büyükaymanas Komek Kursu’na gidiyor. Kurs başladığında kursun suları kesikmiş. Sebebi de yazın açılan kurs zamanında tıkanma olmuş açmamışlar bir türlü. İki üç hafta kurs susuz kaldı. Acaba Belediyenin KOSKİ’ye sözü mü geçmiyor diye düşünmüyor değil insan.
İkincisi şu anda kocaaaa KOMEK'in kombisi ya da kazanı bozukmuş ve kaloriferler yanmıyormuş. O kadar öğrenci üşüyormuş. Hatta bu KOMEK’te kreş de varmış ve oradaki küçük çocuklar üşüdüklerinden hasta olmuşlar.
KOMEK’te bir tane ısıtıcı ufo varmış yarım saat, yarım saat bütün sınıfları ayrı ayrı dolaştırarak ısıtmaya çalışıyorlarmış.
Bir üçüncü olayda kursa gelen öğrencilerden günde 5 TL toplanıp malzeme alıyorlarmış. Koca belediyenin parası bitti de öğrencilerden o yüzden mi para topluyorlar? Tamam madem para toplayacaklar kursu ücretli yapsınlar. Durumu iyi olan varmış olmayan da varmış. Olmayanlar da eziliyormuş diğer öğrenciler arasında.”…
……..
Dediğimiz gibi bu mailin geldiği gecenin sabahında biz Karatay Sanayi’nde aynı zamanda Selçuklu Belediye Meclisi olan bir abimizin dükkanında çay içiyorduk. Derken bir Büyükşehir Belediye Meclis üyesi abimiz de geldi. Çay sohbetinde laf döndü dolaştı bizim gazeteciğimize geldi. Bu abimiz çayından bir fırt çektikten sonra “Uğur abi Allah rızası için yaz. Allah rızası için bizim eksiklerimizi dile getir. Evet bazı arkadaşlarımız bizi eleştirdiğiniz için sizi sevmiyorlar. Belki sizi tanımadıkları için sevmiyorlar. Ama siz okunuyorsunuz. Ben her akşam sizin yazınızı mutlaka internetten okurum. Zaten ya iki ya da üç kişinin köşe yazısını okurum. Ama sizi her gün okurum. Allah rızası için yazın. Biz bazen kendimizi göremiyoruz. Körlük oluşuyor. Sizin iyi niyetinizden şüphemiz yok. Siz yazın biz de eksik ya da hatalarımızı düzeltelim” diyordu.
Bu yüzden de bunları yazdım. Aksi takdirde binlerce insanın emeği ve ekmeğini küçücük de olsa yazmaz durumu direk Ahmet Köseoğlu’na bildirir ve sorunları çözerdik.
Emeğe saygı da kusur yok. Bu kadar büyürseniz, bu kadar güzel olursanız arada bir de diken çıkıverir değil mi?
Ben KOMEK’e saygı duyuyorum, fikri ile beyni ve bedeni ile hizmet vereninden hizmet alanına on binleri ayakta alkışlıyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İlk önce çiçek veren yemişler, olgunlaşır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Babalar minicik çocuklarını direksiyonda kucaklarına oturtup araç kullanmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.