Başbakan Konya’yı önemsemiyor mu?
Konyalıları bunun farkındalar mı?
Sayın Başbakan; Konya ve Konyalılar olarak sandıkta yüzde 70’e yakın oy aldığı bir ile gerektiği gibi destek vermiyor.
Konya’nın yegane değeri olan Mevlana törenleri artık göstermelik olarak, yasak savmak için yapılıyor… Ya da bundan sonra böyle mi olacak?
Şeb-i Arus; Hazreti Mevlana’yı anma törenleri yoksa biz farkında olmadan başka illere mi kaydırılıyor? Düşünebiliyor musunuz? Ben Afyon’daki arkadaşım tarafından Afyon’a, Şeb-i Arus törenlerine davet edildim…
Mevlana’nın diyarında biz eğer bu değeri gerektiği gibi işleyemiyorsak ve bu değer yüzde 70’lik desteğe rağmen bu ilden koparılmaya çalışılıyorsa…
Hemşerilerimizin biraz düşünmesi şarttır… Bizler başka illere törenlere davet ediliyorsak… Düşünmemiz şarttır…
Ne dersiniz yanlış mı düşünüyorum?
Siyasi parti ayrımı yapmaksızın valisinden, bakanına, milletvekilinden bürokratına kadar tüm yerel yönetici, vekil ve bürokratlarımıza bu acı durumun nedenini sormalıyız. Neden bu değere gerektiği gibi sahip çıkmıyoruz diye kendi kendimizi sorgulamalıyız.
Müze bahçesindeki havuzun, meydandaki ağaçların ve yeşilin hesabını sormalıyız?
O meydandaki ağaçların yok edilmesinin, yaz sıcağında naylon çadırlar altında kitap fuarı düzenlenmesine neden olanların Konya halkına bir borcu yok mudur?
Siyasal iktidara 2002’den beri koşulsuz destek veren Konya’nın; 14 milletvekili varken, 13 milletvekili varken ve 11 milletvekili varken; bakan sayısı zorlamalarla sadece birdir…
Bakansız olduğumuz günlerde Başbakan’a “Konya’nın neden bakanı yok?” diye sorulduğunda Konyalılara “Konya’nın bakanı benim” dediğini hepimiz hatırlıyoruz.
Bu da bana Süleyman Demirel’in benzer bir olayını hatırlattı…
Süleyman Demirel seçim öncesi bazı cemaatlerden bakanlık karşılığı destek isterken hükümet kurma aşamasında ilgili cemaatlerden kimseye yer vermemesi üzerine kendisine bu husus sorulduğunda “ben varım ya” demiştir.
Konya ve Konyalı geçiştirilmeye layık değildir. Olmamalıdır…
Konya ve Konyalılar nedense siyaseten, hizmet açısından hep üvey evlat muamelesi görmektedir.
Pek çok il teşvik kapsamına alınıp iş, istihdam ve yatırım yönünden önleri açılırken Konya’mız nedense bütün teşvik paketlerinin dışında kalmıştır.
Konya halkının, seçmeninin bana göre en büyük hatası partileri yarıştırmamaktır…
Hizmet alabileceği kurumları yarıştırmamaktır.
Halkımız biraz sağduyulu düşünse ve siyasal iktidarın “çantada keklik” diye bakmasına izin vermese inanın hem yerelde, hem de genel anlamda Konya’mız daha fazla hizmet ve itibar görecektir.
Aynı üvey evlat muamelesi aday belirleme sürecinde de yaşanmaktadır…
Bütün siyasi partiler yerelde tabanlarını, örgütlerini hiçe sayarak aday belirleme yoluna gitmektedirler. Konya ve Konyalı dayatmalara mahkum edilmektedir. Bu sebeple önseçim veya eğilim yoklaması gibi unsurları hiçe sayarak “bu adaylara oy vermek zorundasınız” şeklinde bir dayatmaya Konya layık değildir. Bu noktada bizlere düşen görev bu dayatmalara alet olmadan duruşumuzu ortaya koyarak “biz koyun değiliz” diyerek tepkimizi ortaya koyabilmektir.
Biz seçmenleri nereye isterse oraya çekebileceğini düşünen siyasi parti gözetmeksizin- genel merkezlere ve liderlere karşı çıkmamız gerekmektedir.
Biz seçmenler aday olarak bizlere genel merkezler tarafından dayatılan isimlere tepkisiz kalmamalıyız. Ama tepkimizi de şiddette başvurarak göstermemeliyiz.
Seçim heyecanının arttığı bu süreçte ne yazık ki siyasal partilere ve adaylara bel altı ve şiddet içeren saldırılar arttı. Bu saldırılar demokrasimize yapılmaktadır.
Bu saldırıların sorumlusu ise toplumu gerek din, gerekse etnisite gibi unsurlarla kamplaştıranlardır. Hoşgörüsüzlüğü ve tahammülsüzlüğü şiar edinip, pompalayanlardır. Bu anlamda siyasetin çirkin yüzünü ortaya çıkararak toplumu kaos ortamına sürüklemeye çalışanları buradan kınıyor ve lanetliyorum.
Parti ayrımı yapmaksızın her siyasi düşünceye her siyasi yapıya saygı duymak, saygılı olmak zorunda olduğumuzu bir kez daha vurguluyorum.
Milliyetçi Hareket Partili dostlarımıza da başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi iletirken ölen kardeşimize rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.
Birbirimizi siyasi düşüncelerimiz yüzünden kınamayalım. Birbirimize düşüncelerimiz yüzünden saldırmayalım. Birbirimize farklılığımız yüzünden hakaret etmeyelim. Farklı düşünceler, farklı kültürlerin zenginliğimiz olduğunu unutmayalım.
Bizim gibi düşünmeyenleri dışlamak, onları hain ilan etmek, karalamak işimiz olmamalı…