Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun evinde basından arkadaşlarla uzun soluklu bir sohbet gerçekleştirdik. Öne çıkanları hem gazetemizden hem de diğer mecralardan takip ettiğinizi varsayarak detaylara girmiyorum. Malum dün yazı günümüz değildi.
Bir kere Hoca oldukça dikkatli, temkinli ve samimiydi. Masadaki herkese ismiyle hitap ediyor ve elinden geldiğince doyurucu cevaplar vermeye gayret ediyordu. Ses kayıt cihazları açılmadan önce yaptığı -off the record- konuşmada verdiği ön bilgilendirme aslında süreci ve bugünleri daha iyi anlama adına elzemdi.
Kendilerinin oy oranlarıyla ilgili sorulan bir soruda bizim açılıştan bir gün önce yayınladığımız videoyu da örnek göstererek cevap verdi. Ve umduğunuzdan çok daha yüksek oranlardayız dedi.
Elbette merak ettiklerim vardı. Sırayla hepsini sordum…
Pazartesi günkü köşe yazıma istinaden alandaki desteği yeterli bulup bulmadığını, yolun başında iken kendilerine destek veren iş adamlarının oda başkanlarının şimdi nerede olduğunu sordum.
Hoca, son 30 yılda böylesi bir konvoyu şehrin görmediğini iddia etti. Konvoylarının bölündüğünü, o insanların alana gelemediğini belirtti. Vefa ve cesaretleri için vatandaşların alnından öpüyorum, makamdayken değil oradan düşünce vefa gösteriliyor mu önemli olan bu, dedi. Belediye işçileri ile alan doldurmaktansa, dolmayan meydanlarda saatlerce insanları bekletmektense böylesi ortamların çok daha kıymetli olduğunu savundu. Bunun yanı sıra kendilerine hürmette kusur etmeyenlerin bugün birlikte görünmemek için elpik elpik kaçtıklarını, elbette bu devranın böyle devam etmeyeceğini söyledi… Özellikle Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Bey’i tanıdığını iyi bir insan olduğunu ama vatandaşları çöpe benzeten tweetin yakışmadığını söyledi bu süreçte oldukça hiddetlendi.
Tweeti bilmem ama güvenlik gerekçesiyle aracın orada olduğunu ve bunu yazdığımı hatırlattım; yazımı okuduğunu buna bir lafının olmadığını ama çöp benzetmesinin ahlaksızlık ve edepsizlik olduğunu söyledi.
Binali Yıldırım şu durumda sizi daha iyi anlıyor olabilir mi diye sorduğumda, onun his dünyası ile ilgilenmiyorum cevabını aldım.
Peki, görevden ayrılış sürecindeki ana etken neydi?
Ne Rusya ne de başkanlık sistemine evet demediği için bu süreç olmuştu… Hocaya göre Tayyip Bey’in etrafını saran “iş adamı görünümlü rant çetesi” kendisinin sonunu hazırlamıştı…
Son yazıdaki kıyasıya eleştirilerimi büyük bir vakurla karşılamaları ciddi bir siyasi erdem. Bu hususta hakkı teslim etmem gerekiyor.
Tüm bunlara rağmen halen şuan ki konjonktürün yeni bir siyasi oluşuma ön açacağı kanaati taşımıyorum. Alandaki yalnızlığın korkuyla alakalı olduğunu düşünmüyorum. Korku olsa bizim kayıt altına aldığımız videoda da kimse 'hocayı destekleriz' demezdi.
Daha çok su götürecek bir hamurun içindeyiz! Görelim Mevla neyler…
O BELGE PARTİYE ULAŞMAMIŞ
Pazartesi günü köşemde yayınladığım belediyenin yer bildirimi ile ilgili yazıya İl Başkanı Hasan Ekici de bir cümlelik cevap verdi. 4 yere yazı yazdıklarını ancak ellerine resmi kanaldan böyle bir yazının ulaşmadığını belirtti. Sadece emniyetin geri dönüş yaptığını iletti. İlginç.
TARIM KREDİ BİRLİK MARKETLER
Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız gıda krizlerinden (soğan, patates, et vb.) sonra eski TANSA mantığında ülke çapında Tarım Kredi Birlik Marketler yaygınlaşmaya başladı. Hem rekabet için hem de oluşabilecek bir karaborsa faaliyetine karşın artık devletin eli daha güçlü.
Birlik Marketler, şuan Konya’da Ahmet Özcan, Çaybaşı ve Şefik Can olmak üzere 3 yerde faaliyete geçti. Genel planlama olarak lokasyonlara diyecek bir şeyim yok. Zamanla daha çok yayılacaktır henüz çok yeni. Lakin özellikle bina seçimlerde bazı hatalar yapılmış. Gözlemlemek ve katkı sağlamak amacıyla hafta sonu Şefik Can şubesine gittim. Düzen olarak gayet iyi ama aracınızı markete en yakın 150-200 metre uzaklığa park etmek zorundasınız, yakınlarında girecek çıkacak yer yok. Market arabasını almak içinde kimliğinizi alıyorlar. Bunlar alışveriş için negatif şeyler.
Özellikle kendi markaları olan sıvı yağ, tozşeker gibi ürünler X markette 1-2 TL daha uygun. Spesifik ürünler olması güzel. Genel olarak yerli ürünler mevcut.
Kasa ve kasiyer sistemi henüz oturmamış durumda. 2 parça ürün alıp çıkmak çok da yoğun olmayan markette 10-15 dakika beklemenize neden olabiliyor.
Vatandaş olarak serbest piyasada bu oluşumlara destek vermemiz kamu adına oldukça önemli, ancak bu kurumdaki karar vericilerin de biraz daha dikkatli olmasında yarar var…