Bu köşenin müdavimleri şehrin hayrına veya şerrine olacak/olmuş işleri dile getirdiğimizi eleştirdiğimizi çok iyi bilir.
Bizler için temel kıstas menfaat gözetmeksizin Konya şehrinin geleceğine yapılan hayırlı işlerde taşın altına gövdeyi koyabilmektir.
Böylesi bir isim için ne bir particilik yaparız ne de belirli bir etnik grup işareti…
Bu şehre ve şehrin insanına hizmet ediyorsa ve samimiyse gerisi teferruattır.
15 yıldır Konya basını ile hemhâl olduk.
Birçok bakan, iktidar partisinin genel başkan yardımcısı, vekil hatta Başbakan gördü bu şehir.
Hizmet yapılacaksa görev verildiğinde başlanmalı. Ha bugün ha yarın diye öteleme yapılmamalı. O makamlarda ebedi kalınacak gibi geçirilmemeli zaman…
Ne diyordu 16. asrın büyük şairi Bâki?
Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal,
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.
Bugün ülkenin her köşesini gezin. Isparta’da Süleyman Demirel’in, Malatya’da Turgut Özal’ın, Afyon’da Ahmet Necdet Sezer’in, Kayseri’de Abdullah Gül’ün, Rize’de Recep Tayyip Erdoğan’ın ayak izlerine rastlarsınız…
Bu listeyi Başbakanlık, Bakanlık seviyesine çeksek özellikle son dönemde Erzincan’da Binali Yıldırım’ın, Erzurum’da Recep Akdağ’ın, Samsun’da Akif Çağatay Kılıç’ın…
Ben bu listeyi yazmakla bitiremem. İl ilçe bazlı nerelerde hangi yatırımlarla karşılaşacağımız bir sürpriz heyecanında durur karşımızda.
Peki, ya güzel şehrimiz Konya?
Her dönem iktidarlara sınırsız destek veren Konya!
Rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızı bir tarafa koyarsak, belki de ikinci bir ismi yukarıda zikrettiğimiz anlamda koyamayacağımız Konya… Öksüz Konya, garip Konya…
***
Tam da psikolojimiz böyleyken son dönemde bir isim çıktı karşımıza.
Çalışkan. Gayretli. Bu şehri gerçekten seviyor. Sahipleniyor. Dertleniyor.
Hepsi bir yana sevdiğini sahiplendiğini Konyalıya hissettirebiliyor.
Azimli. Konu iş ve iş takibi ise çatık kaşlı. Ve her şey bir yana Konya’nın bağrından kopan bir Anadolu Çocuğu.
Babası atası Şeker Tekke’de ikamet eden normal Konyalı bir aile.
Bu toprakların kaderini birileri değiştirmeli dercesine çabalamış. Selçuk Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirmiş. Öyle birileri gibi Boğaziçili, ODTÜ’lü, İTÜ’lü havasında değil.
TOKİ’de hemen göze batmış. Merdiven basamaklarını bir bir tırmanmış. Emlak GYO’nun Genel Müdürlüğü’nden sonra, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde oluşturulan yeni kabinenin ilk Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak göreve başladı.
Göreve başladığından beri bu şehri hiç ihmal etmedi. Bizim de hazır bulunduğumuz son özel basın toplantısında 81 ili 300 seferin üzerinde ziyaret ettiğini söylemişti. O günün ertesinde ‘Bakan Kurum’un Konya Sevdası’ başlıklı bir şeyler yazmış şehre dokunuşlarını kısmen ifade etmiştim. Yeniden aynı şeylere girmeyeceğim.
Bildiğim, gördüğüm ve şahit olduğum bir şey var. Bunu da bu şehirde gazetecilik yapan bir kardeşiniz olarak dillendirmem boynumun borcudur.
Bakan Murat Kurum, bu şehir için çok önemli. Yatırımlardan siyasete spora… Şehrin her köşesinde ilçesinde şimdiden ayak izlerini oluşturdu. Görevde kaldığı sürece adını Konya tarihine yazdıracağından şüphe yok.
Konya ondan razı… Ve dimdik arkasında duruyor. Teşekkürler Sayın Bakan...