AK Parti iktidarda 20. yılına doğru ilerliyor. Kolay değil. On yıllarca koalisyonlarla yönetilmiş bir toplum için 20 yıl nereden bakarsanız bakın uzun hatta çok uzun bir süre.
Bu kadar uzun bir süre iktidarda kalıp da yıpranmamak mümkün değil. Nitekim bu gibi durumları Sayın Cumhurbaşkanı zaman zaman ‘metal yorgunluğu’ türünden ifadelerle tanımladı. Ve akabinde teşkilatlarda çeşitli değişikliklere gitti.
Konya da bu değişimden zaman zaman nasibini aldı. Yapılan değişiklikler sonucunda küsen, kızan, darılanlar oldu. Kimi başka partilerde yoluna devam etti, kimi de köşesine çekildi.
20 yılda karşısında ciddi bir muhalefet bulamayan AK Parti aslında hep kendi iç muhalefetiyle gündemde oldu.
2002-2007 arasını hatırlayın. Sonradan yapılan bir seçimle Başbakanlığı alan Erdoğan’ın ta o yıllarda Abdullah Gül Bey ile parti içi muhalefeti başlamıştı. Hatta hafızam beni yanıltmıyorsa farklı gerekçeler gösterilerek bakanlıktan alınan dönemin Konyalı Tarım Bakanı Sami Güçlü’nün görevden alınışı bile bu anlamdaki parti içi muhalefet temelinde ele alınabilir.
İlerleyen yıllar için de böylesi çok örnek konuşabiliriz. Lakin derdim bu değil. Attığım başlığa yaklaşmaya çalışıyorum.
Ülke siyasetinin bir özeti şeklinde Konya’da da gerekli muhalefet kanalları çalışmayınca parti kendi içinde muhalefet yaptı. Demokrasi adına bir bakımdan katlanılabilir gibi görünen bu durum aslında gönüldaşlığın önünde hep set oldu.
Genci yaşlısı, Ahmetcisi, Mehmetcisi, derken AK Parti Konya’da zaman zaman kendini hissettiren çeşitli sinir uçları teşekkül etti. Buna farklı STK’lar da eşlik edince o istenen özlenen birliktelik maalesef süreklilik arz etmedi.
Ancak şehir menfaatleri söz konusu olduğunda ortak değerler etrafında sımsıkı kenetlenen kitleler gördük. Arzuladığımız hep buydu… Birliktelik kardeşlik söz konusu ise hep daha fazlası…
Geldiğimiz noktayı siyaseti az buçuk takip eden herkes görebiliyor. Safları daha da sıklaştırmanın tam vaktidir.
Ülke için gecesini gündüzüne katan bir Cumhurbaşkanı var başımızda. 2023 basit bir seçim yılı değil. 100. yılında süper güç olmaya aday Türkiye’nin yeniden doğum yılı…
Sırf bu yüzden Türkiye’nin seçimlerine ABD’den Rusya’ya Çin’e… Tüm ülkeler müdahil olmaya çalışacak.
Bu ortamda ayrılığa gayrılığa yer yok. Şucu bucu demeye yer yok. Kendi adıma konuşacak olursam mesele dava ise en ısınmadığımız kişi ile bile omuz omuza gelmeye razıyız.
‘Zamanında bana şöyle yaptı, böyle yaptı, onu dedi bunu dedi’ yok! Geçmişe bir sünger çekip evvela 94 ardından 2002 ruhu etrafında ‘vatan için, millet için, bayrak için, devlet için’ birlikte olmak zorundayız. Kardeş olmak zorundayız.
Konyalılar! Dostlar, arkadaşlar, kardeşler…
Lütfen bu çağrımı dikkate alın. 2023 hedefi bırakın %1’i, %0,01’i bile önemseyerek gelecek. Ötekileştirmeden çok ciddi emek harcayarak gelecek.
Emekli amiraller üzerinden verilen mesajın henüz mürekkebi kurumadı. 15 Temmuz şehitleri bir yerlerden bizleri izliyor.
Konya çadırın orta direğidir. Direk sağlam durursa bu çatı yıkılmaz. Dimdik durabilmek için birlik olmaktan başka çaremiz yok. 20 yılda yapılanları, Müslümanlık için edinilen kazanımları 20 saat demeden elimizden aldıklarında ‘vah tüh’ etmenin bir anlamı kalmaz…