Son yıllarda yoğun trafik ve sanayileşme sonucunda Konya’nın nefes alamaz hale geldiğini zaman zaman gündeme getiriyorum.
Yerelde konuyu gündeme getirmeme rağmen il merkezinden bu konuda pek şikayet gelmezdi.
Ancak son günlerde il merkezinde yaşayanlar ve basından da şikâyetler gelmeye başladı. Şikâyetlerin tamamı haklı.
Evet, “Konya nefes alamaz hale geldi. Çünkü yükü çok ağır”
Daha önce kaleme aldığım bir yazım da, “Son yıllarda Konya’nın sorunları o kadar çok birikti ki, Başbakanlık görevine getirilen Ahmet Davutoğlu da sorunların çözümüne çare olamadı.
Konya AK parti ye en büyük desteği vermesine rağmen Hızlı Tren ve birinci etap KOP Sulama projesi hariç çözüm bekleyen sorunlarına gerekli desteği alamadı.
Öyle ki; Konya’da ulaşım çileye dönmüş durumda, yer üstündeki trafiği kısa sürede yer altına alacak yatırımlar yapılmalı, zemin etüt çalışmaları tamamlanan Konya-Seydişehir-Antalya hızlı tren projesinin bir an önce temeli atılmalı, yılda 6 milyon aracın geçiş yaptığı Seydişehir-Manavgat arası kesinlikle bölünmüş yol olmalı, yatırımcının önünü açmak için kalkınmada öncelikli bölge kapsamına alınmalı” görüşlerimi dile getirmiştim.
KONYA’NIN YÜKÜ ÇOK AĞIR
Türkiye İstatistik Kurumu geçtiğimiz günlerde motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı. Buna göre Konya’da motorlu kara taşıtı sayısı bir önceki yıla göre 29 bin 661 adet arttı.
Ekim ayı sonu itibarıyla Konya’daki toplam 703 bin 403 motorlu kara taşıtının yüzde 48,7’si (342 bin 681 adet) otomobil, yüzde 1,5’i (10 bin 822 adet) minibüs, yüzde 0,8’i (5 bin 932 adet) otobüs, yüzde 16,5’i (116 bin 261 adet) kamyonet, yüzde 5,1’i (35 bin 971 adet) kamyon, yüzde 14,7’si (103 bin 689 adet) motosiklet, yüzde 0,3’ü (1 954 adet) özel amaçlı taşıtlar ve yüzde 12,2’si (86 bin 93 adet) de traktörlerden oluştu.
Bu sadece araç sayısı, bir de sayıları hızla artan Organize Sanayi bölgeleri şehir merkezinden kilometrelerce uzaklara kurulmaya başlandı, sanayi bölgelerinde çalışanların işe gidip gelmesi artan araç sayısı ile birlikte çileye dönüştü.
Bahsi geçen sorunlara Başbakan iken Ahmet Davutoğlu’nun emir vererek çözüm getirmesi gerekiyordu.
Davutoğlu’nun içinde bulunduğu şartları bilmediğim için suçlama yapacak değilim. Ancak şartlar ne olursa olsun hayati önem arz eden bu projelerin en azından başlatılması gerektiği kanaatindeydim.
Başbakanların memleketlerine yaptıkları yatırımları tek tek yazacak değilim, Başbakan çıkaran illerin ekonomik, siyasi, kültürel, ulaşım, eğitim, sportif faaliyetlerinin ne seviyede olduğu gün gibi ortada.
Son olarak Binali Yıldırım’ın başbakan olduktan sonra memleketine yaptığı ve yapmaya başladığı yatırımları örnek gösteriyor, takdiri de okuyucularıma bırakıyorum.
KONYA NEFES ALAMIYOR
Evet, “Konya nefes alamaz hale geldi. Çünkü yükü gerçekten çok ağır”
Önerim şu;
Konya’ya yakın Seydişehir-Beyşehir gibi ilçelerin Organize Sanayi Bölgelerine lokomotif görevi verilmeli. Konya merkezde bulunan OSB’ler de çalışan bir işçi 1.5 saatten önce evinden işine gidemiyor. Oysa işyeri Seydişehir veya Beyşehir’de olsa 45-50 dakika da işyerine ulaşabilme imkanına sahip olacak.
Bunun yanında ilçelerde ekonomi canlanacağı için, bu da beraberinde sosyal hayatı canlandıracak böylece kalkınma tabandan tavana sağlanmış olacaktır.
Konya’daki nüfus ve trafik yoğunluğundan son günlerde Konya halkı da şikâyetçi. Ayrıca, ilçelere yeni yatırımlar yapılmadığı için insanlar Konya merkezine göç etmek zorunda kalıyor.
Yükün ilçelere dağıtılma zamanı geldi de geçiyor. Bundan böyle Konya daha da nefes alamaz hale gelecek.
Çünkü yükü arttıkça artıyor.