Konya Ovası’nda 2021 yılı ilk sezon ekimleri tamamlandı. Bereketli topraklar ayçiçeği, mısır ve pancar tohumları ile buluştu.
Ova’nın 4 ana ürünü buğday, ayçiçeği, mısır ve pancar şu an toprakta. Çukurova bölgesinde bu günlerde Hububat hasadı başlayacak. 1 ay sonrası ise Konya Ovası’nda hububat hasadı yapılacak.
*** *** ***
Bin bir emekle ekilen tohumların en büyük ihtiyacı ise su….
Ne yazık ki bu yıl ise son dönemlerin en kurak sezonu… Uzun zamandır yağmur yağmıyor. Kuru tarlalara ekimler yapıldı. Hububat boyu istenilen düzeyde değil. Yeni ekilen ürünleri çiftçi kendi imkanları ile sulamaya çalışıyor.
*** *** ***
Kamuoyu 2 yıldır pandemi gündeminde kaybolmuşken, kuraklığın virüsten daha tehlikeli bir sorun olduğunu unuttu.
Sadece çiftçiyi ilgilendiren bir mesele gibi bakılan kuraklık, ülkemizin geleceğindeki en büyük tehdit diyebiliriz. Hele ki bizim Konya Ovası gibi dış havzalardan su alımı olmayan bölgelerde.
Şu an devlet politikalarında tarımsal planlama ve kuraklık önlemleri öncelikli gündem olmalı…
Peki ne yapılmalı ?
Bayram öncesi konuyu çiftçiler, ziraat odası başkanları, akademisyenler ve tarımsal mekanizasyon üreticileri ile görüştüm.
Hepsi tedirgin…
*** *** ***
Bugün Konya Ovası’nda toplam ekim alanımız 2.2 milyon hektar. Bunun 1.6 milyon hektar alanı kıraç. Bu alanın tamamında hububat ekimi yapılıyor. Yıllık 2-3 milyon ton arası rekolte oluyor. Bir milyon ton civarı da arpa rekoltesi var.
1,5 milyon dekar alanda ise mısır ekimi yapılıyor. 3 milyon tona yakın da mısır üretimi yapılıyor.
Kalan 700 bin dekarda ayçiçeği ekiliyor. Bu yıl ayçiçeği ekimi daha da arttı. Çünkü geçtiğimiz sene fiyatı altınla yarıştı…
Konya Ovası gibi kurak bir bölge ayçiçeği üretiminde Trakya’dan sonra ikinci sırada. 350 bin ton civarı mahsul elde ediliyor.
Ovanın ürün haritası bu şekilde. Rakamlar ise 2020 yılına ait. Bu yıl bu rakamları görmek imkansız. Çünkü yağmura hasret kalan Konya Ovası’nda verim kaybının
yüzde 50 olacağı yönünde. Bu da önemli bir kayıp…
*** *** ***
Çözümle ilgili ortak görüşlere gelecek olursak;
Konya Ovası’nda mısır gibi yılda en az 8 defa su isteyen ürünlerin ekimi azaltılmalı. Yer altı sularının verimliliği açısından bu çok önemli. Mısır daha sahil bölgelerinde ekilmeli. (Bunun olması için tabii ki genel bir Tarım Planı şart.)
Konya Ovası’nda hububat ekimi yaygınlaştırılmalı ve çiftçi hububattan kazanç sağlayabilecek seviye getirilmeli. Nitekim pandemideki en büyük endişenin gıda krizi olduğunu, insanların aklına ilk ekmek geldiğini gördük. Gelecekteki gıda krizinin önüne geçmesi adına Konya Ovası tam anlamıyla tahıl ambarı haline getirilmeli.
İkinci en büyük mesele su kaynağı…
Mavi Tünel ile Çumra bölgesine verilen can suyunun muadili Cihanbeyli, Altınekin, Kulu gibi alanlarda da alternatif yöntemlerle uygulanmalı. Şu an her türlü projesi hazırlanan yapılması imkan dahilinde olan en büyük çözüm ise Kızılırmak’tan Konya Ovası’na su akımı sağlanlaması.
Bölge çiftçilerin en büyük beklentisi bu. İşin teorisyenleri de Kızılırmak’tan Ovaya getirilecek suyun, bölge tarımını bambaşka bir seviye taşıyacağını savunuyor.
Konya Valimiz, Milletvekillerimiz, STK yöneticilerimizin ve biz gazetecilerin güç birliği ile bu projenin bir an önce hayata geçirilmesi için herşey yapılmalı.
Çünkü bugün tarımla ilgili alacağımız her önlem, yapacağımız her yatırım gelecek nesillerin sigortası olacak…