Türkiye’deki en büyük tarım topraklarına sahip Konya Ovamız tabiri caizse bugünlerde can çekişiyor. Birçok ürün tarlada kalacak gibi görünüyor. Zira ovada birçok yerde bir karış sap boyu yarım parmak başak boyu ile ekinler zor durumda. Çoğuna hayvanlar salınmış otlatma yapılıyor.
Bilmem kaç defa bugünler için yazılar yazdık. Demiştik demek için değil. Önlem alınması için.
Konya’nın ‘tahıl ambarı’ unvanını kaybetmesi demek Türkiye’nin tarımda ‘kendi kendine yeten ülke’ olmasının tarihe gömülmesi anlamına geliyor.
Ovanın en büyük sorunu su. Onlarca yıldır çözüme kavuşturulamayan bu sorun yüzünden hem ekilebilir alanlar yeterince değerlendirilemiyor hem de çok ciddi gelir kaybı ortaya çıkıyor.
Gıda güvenliği hususunda çokça cümle kurduğumuz için yeniden o faslı açmak istemiyorum.
Şehir olarak yoğunlaşmamız gereken tek ana konumuz gerçek gündemimiz Konya Ovasının su sorunu olmalı.
Yeraltı suları gün geçtikçe daha da aşağı seviyelere iniyor.
Aybaşı itibarıyla KOSKİ Mavi Tünel ile birlikte neredeyse tamamını durdurduğu şehir suyu kuyularının bir kısmını aktif etti. Gerekçesini sorduğumda, ‘Mavi Tünel’den gelen suyun azaldığı bu yüzden ilerleyen günlerde su kesintileri yaşamamak adına böylesi bir tedbir alındığı’ bilgisi verildi. Bir kısım Mavi Tünelden bir kısım yeraltı kuyularında olmak üzere bugünlerde evlerimize gelen su karışım şeklini aldı.
Henüz yaz aylarının başındayız. Su yoksa hiçbir şey olmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Türkiye’nin sulanan tarım alanlarının % 17’si Konya Ovası Projesi (KOP) bölgesinde yer alıyor. Yöremiz maalesef su fakiri olduğu için su kaynaklarının sadece yüzde 4’ü bu bölgede.
Bunun da yüzde 50-60’ı yeraltı sularından karşılanıyor. Çiftçi, tarımsal üretimi sürdürmek ve ürününü sulamak için yoğun olarak yeraltı suyunu kullanıyor. Bu amaçla kuyular açıyor. Çok sayıda kuyu açılarak su çekildiği için yeraltı suyu azalıyor. Bu kez su çıkarabilmek için her yıl biraz daha derine iniliyor. Şehrimizde 100 bini aşkın kuyu olduğu bilgisi var. Lakin buna rağmen bunların ancak üçte birinin ruhsatlı olduğu ifade ediliyor. Ciddi bir denetim yok. Çoğunda sayaç dahi yok.
KOP kapsamında toplamda 14 sulama projesi olduğunu biliyoruz. Peki, bunlardan kaçı faaliyette şu anda? Yeterli ödenek aktarılmadığı için maalesef KOP bir türlü tamamlanamadı. Eğer alınacak kredi ‘Sadece metro yapımında kullanılır’ şartı olmasa; Allah rızası için bırakın metroyu falan 1,2 milyar Euro yani 12 milyar liradan fazla parayı Konya’nın sulamasına aktarın’ diyeceğim ama ne fayda!
Bakın önceki yıllarda Akşehir diye bir göl vardı dilimizde! Şimdi yok hükmünde.
Beyşehir Gölü için son zamanlarda yapılan tartışmalar sıcaklığını koruyor. Yol kesip su sorununu dile getiren köylülerin eylem şeklini tasvip etmesek de ortada bir feryat olduğunu görmek zaruridir.
Eskiden su için köyler kasabalar arasındaki kavgalar olduğunu dinlerdik. Şimdi ilçe bazlı atışmalara şahit oluyoruz.
Geçtiğimiz günlerde, ‘Konya’da Sulama Konusunda Yapılacak Çalışmalar’ temalı bir toplantı düzenlendi. İlgili Konya protokolüne; Konya Gıda ve Tarım İl Müdürü Ali Ergin, Devlet Su İşleri (DSİ) 4. Bölge Müdürü Ali Fuat Eker, Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Mahmut Sami Şahin tarafından bilgilendirme sunumları yapıldı. Toplantı ile ilgili kamuoyuna yansıyan başkaca bir bilgiye rastlamadım.
Bugün söyleyeceğime inanmayacak çok kişi çıkabilir ama bilelim ki bu topraklar sulanmaz ise çölleşmeye en yatkın topraklardır. Her yıl yapılan birkaç kuraklık haberi ve birkaç toplantı ile geçiştirme süreci çoktan sona ermiştir. İlgililer çok acil eylem planlarını açıklamak zorunda!