Bizim ülkede de, dünyanın belirli bazı ülkelerinde de terör azmış durumda.
Dünya’ya korku salan bu durumdan Konya ve Konya’da yaşayan bizler çok rahatız değil mi?
Kusura bakmayın bende Konyalıyım ama biz Konyalılar olarak çok rahat bir yapıya sahibiz. Bu rahatlık sadece bu günler için değil geriye dönüp şöyle bir baktığımız zaman biz hep böyle idik.
Van, yanarsa üzülür bütçemiz kadar yardım da yapar, ama akşama damatlıklarımızı giyer düğüne gideriz, orada da hiçbir şey olmamış gibi eğleniriz.
Sakarya’da deprem olur, binlerce insan ölür biz en büyük para yardımını yapar hata o bölgede ilk Konya mahallesini kurarız ama sabah namazdan sonra mutlaka yağlı somun ziyafetine gideriz.
Lafın ve işin özü, etliekmekten, kebaptan, nişandan, pilavdan, kınadan asla ama asla taviz vermeyiz.
Son 40 yılda bir tek istisnaya şahit oldum o da Bosna olayında.
İlk defa Bosna katliamında şöyle bir durmuştuk. Evet oraya da maddi yardımın en büyüğünü yapmıştık ama insan olarak yalan dünya için şöyle bir kendimizi çekmiştik.
Kızmaca darılmaca yok ama gerisi aynen öyle özetlenir; ver parayı ruhunu dinlendir, sonra koş eğlenmeye yemeye vur patlasın çal oynasın tam gaz devam.
Niye böyle sitem ederek yazımıza başladık biliyor musunuz?
Elbette terörün istediği o ürkekliğe korkuya kapılmayacağız. Evden çıkmama gibi bir kâbusa bürünmeyeceğiz. Dün olduğu gibi yarın da normal yaşantımıza devam edeceğiz. Sadece ve sadece şehitlerimiz için dua ettikten sonra kahkaha atmayacağız.
Biz bu rahatlık içerisinde normal hayata hiçbir şey olmamış gibi devam ederken, aslında gecesini gündüzüne katıp sokakları caddeleri mahalleleri semtleri didik didik eden bir Konya polisi var.
Kimse paniklemesin diye yetkilerde işi çok iyi yönetiyorlar.
Dün yine yüzde yüz doğru, bakın tekrar söylüyorum yüzde 99 değil, yüzde yüz doğru bir istihbarat aldık.
Polis öyle bir iz sürüyor ki Konya’da üzücü bir olayın yaşanmaması için en ufak bir şüphede bırakın MOBESE kameralarından takibi özel iş yerlerinin dükkanların şahsi kameralarını bile izliyormuş.
Görüntüler toplanıp o sokak, kişi kişi kontrol ediliyormuş.
Tamam hadi biz rahat rahat etliekmek yemeye devam edelim ama ne olur çevremize biraz duyarlı ve uyanık olalım o bile yeter.
BÜSAN KAVŞAĞINA KÜÇÜK BİR EL ATIŞ BİLE YETMİŞ
Şehrin en çok kaza olan, kilitlenen, eğer siz direksiyon başında iseniz hem frene basıp hem de okuyarak üfleyerek geçmek zorunda kalacağınız kavşaklardan birisi de BÜSAN Kavşağı’dır.
Bizde bu kavşağı özellikle BÜSAN’daki dostlarımızın ısrarlı ricaları ile birkaç defa köşemize taşımıştık.
Geçen hafta Ankara istikametinden gelip tam o korku göbeğine girecektik ki bir de ne görelim? Büyükşehir belediyemiz hemen göbeğe girmeden bir U dönüşü yapmış ve hiç değilse iki şeritten birinin yuvarlağa girmesini önlemiş.
Böylece hem trafik rahatlamış hem de şehrin en çok maddi hasarlı kazaların olduğu kavşaklardan birisi nefes alır olmuş.
İşte olay bu kadar basit bir mühendislik bakışı.
Ne masrafı var ne alttan üstten kazmak için uğraşmaya.
Buranın rahatlaması için hem bizim yazılarımıza hem de ilgililerin isteklerine kulak veren Belediye yöneticilerimize huzurlarınızda teşekkür ederiz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Canımızı sıkanları çok kere hoş görürüz, ama canlarını sıktığımız kimseleri bir türlü hoş görmeyiz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Alt geçitlerden çıkışlarda o yoğunlukta sağdan sola, soldan sağa geçerek kazaya davetiye çıkarmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.