Konya siyasetinin en mütevazi, en dürüst ve en sevilen siyasetçilerden Abdullah Üzülmez

Konya siyasetinin en mütevazi, en dürüst ve en sevilen siyasetçilerden biri olan siyasete Adalet partisinde başlayıp, Demokratik Partide devam eden Turgut Özal’la karşılaştıktan sonra Anavatan Partisi İl Başkanlıklarında bulunan..

ABDULLAH ÜZÜLMEZ

Konya siyasetinin en mütevazi, en dürüst ve en sevilen siyasetçilerden biri olan siyasete Adalet partisinde başlayıp, Demokratik Partide devam eden Turgut Özal’la karşılaştıktan sonra Anavatan Partisi İl Başkanlıklarında bulunan Abdullah Üzülmez’in anlattıklarının ve hatıralarının birinci bölümünü sizlerle paylaşıyoruz. (EROL SUNAT)

 

SİYASETE ADALET PARTİSİYLE GİRDİM

1937 yılında Konya Merkez Şükran mahallesi doğumluyum. İlkokulu Gazi Mustafa Kemal İlkokulunda bitirdim. Bir sene Kuran Kursuna devam ettikten sonra Kunduracılığa başladım. Çıraklıktan itibaren bu mesleğin içerisine girdim. 1957 yılında askere gittim. 30 aylık askerlikten sonra 1959 yılının Eylül ayında terhis olup, Konya’ya geldim. 27 Mayıs 1960’da ihtilal oldu.

Ben askerdeyken rahmetli Ragıp Gümüşpala, Diyarbakır’da benim Kolordu Komutanımdı. Rahmetli Gümüşpala, İhtilalden sonra Adalet Partisini kurdu. Bende Adalet Partisine intisap ettim.

Önceleri partide çalışıyorduk. Daha sonra Gençlik kollarına görev aldım 1968 yılına kadar gençlik kollarında çalıştım. 1969 yılınsa siyasi parti çalışmalarına ara verdim. 12 Mart 1971 Muhtırasından sonra Adalet Partisi bölündü.

Rahmetli Yüksel Menderes’in öncülüğünde Demokratik Parti kurulma aşamasındayken Yüksel Menderes vefat etti.

Konya’da Demokratik Partiyi kuran ağabeylerim rahmetli Haydar Koyuncu, rahmetli Faruk Sükan, rahmetli Necati Kalaycıoğlu, rahmetli Bahri Dağdaş bundan sonra bu partide devam edeceğiz dediler. 1979 yılına kadar Demokratik Partide çalıştım.

İl yönetimlerinde görev aldım.

1979 yılında partiyi kapattık. Fesh ettik.

12 Eylül 1980’de ihtilal oldu. 1982 senesinin sonuna doğru siyasi partilerin kurulmasına müsaade edildi. Rahmetli Özal ve Mehmet Keçeciler Anavatan Partisini kurdular.

Bundan önce de Haydar Koyuncu ve ağabeylerim Turgut Sunalp’ın partisi olan Milliyetçi Demokrasi Partisini (MDP) kurdular.

Bana arkadaşlarını al gel burada çalışacağız dediler.

Biz dedik siyaseti 1979 senesinde kapattık.

İşimize gücümüze bakacağız. Siyasetle uğraşmayacağız dedik.

 

BENİ İYİ DİNLE DELİKANLI

22 Haziran 1983’te Özal Konya’ya geldi. kendisiyle daha önce birkaç kez görüşmüştüm.

Özal, o gün Anavatan Partisinin Arapoğlu Makasındaki eski İl binasındaydı.

Birkaç arkadaşımla birlikte Anavatan Partisine gittik.

Niyetimiz kesinlikle partiye katılmak için değildi.

Hayırlı olsun deyip ayrılacaktık.

İçeride toplantı yapıyorlarmış.

Biraz bekledikten sonra, bizi içeriye aldılar.

Mustafa Dinek Gençlik Kolları Başkanıydı. Beni Özal’ a takdim ederken, Abdullah Üzülmez dedi, Kooperatif Başkanı, eski siyasetçi, arkadaşlarıyla size hayırlı olsun demeye gelmişler.

Rahmetli masada oturuyordu.

Elimden tuttu.

Hayırlı uğurlu olsun Sayın Genel Başkanım, Cenab-ı Allah sizi muvaffak etsin dedim.

Beni iyi dinle delikanlı dedi.

Dinliyorum dedim.

Biz iktidar olacağız.

Ve bu milletin önünü açacağız.

İthalatı ve ihracatı kolaylaştıracağız.

Döviz üzerindeki sıkıntıları izale edeceğiz.

Sizden bir isteğim var.

Düzenli çalışacaksınız.

İyi mal üreteceksiniz.

Dışarıya pazarlayacaksınız.

Dışarıdan gelen bir sıkıntı olursa, biz size yardımcı olacağız.

Beni iyi dinledin mi?

Dinledim efendim.

Biraz daha sohbet ettikten sonra, biz dedi, Anıt’a gideceğiz, çelenk koyacağız. Kendisiyle Konya da ilk temasım böyle oldu.

 

NE DEDİYSEM OLMADI

Seçimler yapıldı. Anavatan Partisinin konumu belli oldu. Aradan bir 6-7 ay daha geçti. 1984 yılının Mayısında yanılmıyorsan yönetimde bir değişiklik oldu.

Arkadaş, gel dediler.

Ne dediysem olmadı.

Kısa bir süre için bizimle çalış, sonra istersen ayrılabilirsin dediler.

Rahmetli Adil Küçük İl Başkanıydı.

Buradaki görevim 1987 yılına kadar devam etti.

Yönetimdeki arkadaşlarım arasında Furgan Şenalp, Tevfik Büyükkaraciğan, Ragıp Kuzu, Abdullah Kabak, İbrahim Atçeken ve Ömer Zileli vardı.

Turgut Bey bir referandum yaptı seçimleri bir yıl öne aldı. İl Başkanı Adil Küçük Milletvekili adayı oldu. Öyle olunca İl Başkanı sen olacaksın dediler. Ben olmam dedim. Benden daha ehliyetli ve tecrübeli arkadaşlar var. Onlar Başkan olsunlar, ben onlarla beraber çalışırım dedim. Furgan Şenalp zaten vekaleten bu görevi sürdürüyordu.

Bir yada bir buçuk ay kadar geçmişti ki, Anavatan Partisi Teşkilat Başkanı Cengiz Bey imzalı bir yazı geldi.

O yazıda İl Başkanlığına benim vekalet etmem isteniyordu.

Seçimler bitti. Adil Küçük’le birlikte 12 arkadaşımız Milletvekili oldu. 1988 yılında yapılan kongrede hem teşkilattaki arkadaşlarımız hemde Milletvekillerimiz İl Başkanı olmam yolunda ısrar edince kongreden İl Başkanı olarak çıktım.

1991 yılına kadar bu görevimi sürdürdüm.

1991 yılında bırakacaktım.

Ancak sen dediler tarafsız birisin, bir dönem daha senin devam etmen lazım.

1993 yılına kadar devam ettim.

 

ÖZAL VEFAT ETTİ, BEN BAŞKANLIĞI BIRAKTIM

Turgut Özal Cumhurbaşkanı olmuştu. O bu göreve gelmeden önce teşkilatlara görüş sordular.

O zamanlar Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Orhan Demirtaş bu soruyu bana sorduğunda karşı çıktım. Başbakanımız Turgut Özal’ın Partimizin selameti açısından Cumhurbaşkanı olmasını istemiyorum dedim.

Arkadaşlarımızın birçoğu benimle birlikte aynı fikirdeydiler.

Bütün bu olumsuz görüşlere rağmen rahmetli Özal Cumhurbaşkanı oldu.

Yıldırım Akbulut Bey Başbakan oldu.

Sizden dedi 18 ay müsaade istiyorum.

Olmadı.

1991 yılındaki kongrede Mesut Yılmaz Genel Başkan oldu.

Turgut Bey, tekrar Partinin başına dönmek için partinin olağanüstü kongreye gitmesini istedi.

Teşkilatlar toplandı.

Bu fikrin aleyhine bir görüş ortaya çıktı.

Bunun üzerine Turgut Bey, Mehmet Keçeciler Başkanlığında bir parti kurmak istedi.

Ancak 17 Nisan 1993 tarihinde vefat etti.

21 Haziran 1993 tarihinde de ben İl Başkanlığını bıraktım.

Arkadaşların ısrarı karşısında bizim yakamızı bırakın, bizi serbest bırakın artık diyerek aktif siyasetten çekildim.

Buna rağmen bu tarihten sonra arkadaşlar birkaç dönem beni disiplin kurullarına yazmışlar.

O görevlerde de bulunarak, bir süre daha hizmet etmeye devam ettim.

 

BÖYLE OLMAMASI GEREKİRDİ

Anavatan Partisi dönemi kapandı. Bana göre yazık oldu. Böyle olmaması gerekirdi. Bu parti bu ülkede çığır açmıştı. Allah böyle takdir etmiş.

Geriden gelen Genel Başkanlar, Milletvekilleri, idareciler maalesef Turgut Beyin ölçeğinde devam ettiremediler.

Konya’nın İlçe sayısının 31’e çıkması…

Merkez İlçelerin kurulması…

Büyükşehir Belediyesine dönüşme…

Bizim zamanımızda oldu.

Ahmet Öksüz Beyin dönemi Konya’nın önemli dönemlerinden birisidir.

Ama ne yazık ki, oy olarak Türkiye birincisi olmamıza rağmen, 1989 Mahalli İdare seçimlerinde Malatya haricinde bütün şehirlerde seçimi kaybettik.

Belediye Başkanımız Ahmet Öksüz Beyle birlikte Ankara’ya gitmiştik.

Partimizin Teşkilat Başkanı İbrahim Özdemir Beyin odasında oturduk.

Bizden başka misafirleri de vardı.

Misafirleri kalkınca, bizde müsaade istedik.

Tam kalkacaktık ki…

Siz kalın dedi.

Ben misafirlerimi uğurlayayım, sizlerle konuşacağım bir konu var.

Biraz sonra geldiğinde, Ahmet Öksüz Beye dönerek;

-Ahmet Bey dedi, sizi tebrik ediyorum. Biz Türkiye çapında bir Kamuoyu yoklaması yaptırmıştık. Siz o kamuoyu yoklamasından yüzde 61.8 ile birinci çıktınız. İstanbul’da Bedrettin Dala Bey yüzde 60 almıştı. Kendisi kaprisli bir insan olduğu için, İstanbul’u birinci, sizi ikinci ilan ettik. Oysa birinci sizdiniz, onu söylemek ve sizi tebrik etmek istedim.

 

ELEŞTİRİSİZ BAŞKANLIK YAPILMIYOR

İl Başkanlığı dönemimde, etrafımdaki insanlar tarafından aldığım en büyük eleştiri, davranışlarım olmuştu.

İlde görevli Müdürlere karşı neden sert davranmadığım, neden bağırıp çağırmadığım konu ediliyordu.

Bir il Müdüründen bir şey istediğimde, gönderdiğim nota, Sayın ….der, dileğimi öyle gönderirdim.

Kanunsuz iş ve tekliflerin yapılmamasını da rica ederdim.

Gönderdiğim notlarda, kanuna ve yönetmeliklere uygunsa yapılmasını ve gereğinin yerine getirilmesini rica eden bir üslup kullanırdım.

O dönemde gerçekten hiç kimseyle sürtüşme yaşanmadı.

Hizmetler aksamadı.

Devlet görevlileri, görevlerini işlerini aksatmadan, kendi kanun ve mevzuatları çerçevesinde yerine getirdiler.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

KONYA Haberleri