Başlığı niye böyle attım, tabii ki merak ediyorsunuz bunun altından ne çıkacak diye. Bugün isim vermeden kendini DONKİŞOT zanneden birilerini paylaşmak istiyorum. Yazımın sonunda bazı kişiler yazılanları kendileriyle mukayese edeceklerdir. Acaba bana mı diye? Umarım bu alınganlık gösteren insanlar kendilerine bir çeki düzen verirler, kendi rantları yerine Konya sporuna bir şeyler verme gayreti içinde olurlar.
Kendilerini mutfağı görmeden en iyi aşçı sananlar,
Sporcu geçmişi olmadan kendilerini spor otoritesi sananlar,
Sporumuzun menfaatlerini kollayacaklarına adamlarına menfaat sağlayanlar,
Her ortamda ahkam keserek birilerinin en iyi adamı olduklarını sananlar,
Zora düştüklerinde utanmadan birilerinin talimatı diyenler,
Yolun kenarında bekleyerek en hızlı giden arabaya binenler,
Devir değiştiğinde en yakın dostlarını bir dakikada satanlar,
Vizyonsuz olup doğru dürüst konuşmasını bilmeyenler,
Basın ve medyadan birilerini yanına alarak gündemden düşmeyenler,
Ödül törenlerinde hakketmedikleri halde ödül alanlar,
Yaptıkları yalakalıkları bir meziyet sananlar,
Hokkabazlıkları marifet sayanlar…
Daha böyle onlarca örnek verilebilir. İşin tuhaf tarafı bu tür insanların her dönemde bir şekilde işin içinde olmaları. Bakın bu adamlara toplumda sanki tüm işi onlar yapıyormuş gibi tavırlar sergilerler. Onlar Konya için bir proje üretemezler, temsil kabiliyetleri sıfırdır. Ama ne hikmetse Donkişot gibi orta yerde gezerler.
Yapmayın beyler, ayıptır, günahtır. Konya’mız tarihinde ilk defa önemli bir fırsat yakaladı. Başbakanımız, spor müsteşarımız ve genel müdürümüz Konyalı. Bu fırsatı Konya olarak değerlendirmemiz lazım. Sn Mehmet Baykan’la çok önemli hizmetler aldık. Bu hizmetleri kat be kat arttırmamız gerekirken bu Donkişotların ortalıkta gezinmeleri bize ancak sıkıntı verir. Onların yapacağı bir tek iş vardır, misafirleri hokkabazlıklarıyla eğlendirmektir. Bir Atasözümüz vardır, “Eşşeğe fazla değer verme kendini at sanır”. Gelişebilmemizin önündeki engeldir bu eşekler. Bu tip insanların yapacağı en iyi iş ayakçılıktır. İş bu haldeyken bu insanları vitrinde görmemiz içimizi acıtıyor, sızı veriyor. Daha 3 sene evvel lige nasıl çıktığımızı unutmamışken, Sayın Mehmet Baykan’ın ne çabalar verdiğini biliyorken, alt yapımızdaki oyuncularımızı yere göğe koyamazken, bazı şeylerden nasıl vazgeçildiğini görmek insanı kahrediyor. Teknik Direktörümüz alt yapıdan yetişmiş oyuncularımızı birer birer harcarken, Donkişotların sessiz kalması spor kamuoyunu çok üzmektedir. Daha olmadan kendini oldu sananlar her dönemde sporumuza zarar vermişlerdir. Konya’mız artık bir dünya şehridir. Buna göre davranmamız gerekir diye düşünüyorum. Hata yapma lüksümüz yoktur. Donkişotların yaptığı her hata hayatı boyunca bir şeyler yapmanın çabasında olan Sayın Genel Müdür Mehmet Baykan’a zarar vermektedir. Birçok olaydan haberi olmamasına rağmen sıkıştıklarında Mehmet Baykan’ın talimatıdır diyerek işin içinden kendilerini sıyırmaktadırlar.
Gün artık büyük Konya’ya yakışan şeyler yapma günüdür. Gün artık misyonunu ve vizyonunu tamamlamış Donkişotlardan kurtulma vaktidir. Bu insanlar var olduğu müddetçe gerçekte hizmet etmek isteyenler hep dışarıda kalacaktır. Donkişotlar kendi küçük dünyalarında bilya boncuk oynamaya devam edeceklerdir. Çünkü bütün düzen onların küçük dünyasına göre kurgulanmıştır.
Her zaman söylerim. Sporda duygusallık olmaz diye. Analar ne yiğitler doğuruyor. Birçok güzel insanımız var. Hiçbir menfaat beklemeden Konya’mıza kendilerini adamış insanlarımız var. Konyaspor demek vakıf demektir. Vakıftan menfaat, rant sağlamak isteyen Donkişotların artık köşelerine çekilme zamanı gelmiştir.
İnşaallah anlattıklarım hedeflerine ulaşır. Çok iyi biliyorum ki bu Donkişotlar bu yazıdan sonra birbirleriyle iletişime geçerek benim infazımı isteyeceklerdir. Sayın Genel Müdürümüz çekiliversin arkalarından, bunlar eski garajın orda bile iş bulamazlar. Belki bu yazdığım yazı birilerini kızdıracak ve üzecektir. Dost acı söyler misali birinin de bunu söylemesi gerekti diye düşünüyorum. Ne yapıyım bu görevi de sizler adına ben üstlendim. Biliyorum ki sizlerde mustaripsiniz. Yine Deli Hüseyin ben olayım. Ne dersiniz?
Haydi hayırlısı…