Konya, tarihi, coğrafi ve Anadolu’nun ortasında stratejik konumu itibariyle önemli bir şehir.
Yâni bütün yol bağlantılarının birleştiği bir noktada olması dolayısıyla aynı zamanda bir geçiş merkezi.
Ticaret açısından da kıymetli bir yerde duruyor.
Yüzölçümü itibariyle Hollanda ülkesi kadar.
Konya en parlak dönemini ne zaman yaşadı?
Gayet tabii ki Uluğ Sultan Alâeddin Keykûbat döneminde.
Selçuklu tarihi uzmanı Mikail Bayram, kar fırtınasının yaşandığı geçtiğimiz akşam Çumra’dan Konya’ya dönerken misafir olduğumuz evde; Çumra Cuma Grubu’na Konya ve Beyşehir tarihini anlatırken, “Konya, en refah dönemini Alâeddin Keykubat döneminde yaşadı. Ondan sonra ne Selçuklu’da, ne Osmanlı’da ne de günümüzde öyle refah bir dönem yaşanmadı” şeklinde çok iddialı bir söz söyledi.
***
“Diriliş Ertuğrul” adlı televizyon dizisinde devamlı ikili oynayan ve fitne, fesat, fücur işleriyle hemhal olarak gösterilen Selçuklu Komutanlarından Sadettin Köpek’in, Alâeddin Keykubat’ı nasıl zehirleterek öldürdüğünü de anlatan Mikail hoca, Uluğ Sultan Keykubat tarafından o dönem Selçuklu Saray Mimarcıbaşı’sı Sadettin Köpek’e yaptırılan Kubadabat Sarayı’nda, Köpek’in nasıl öldürüldüğünü de dile getirmişti.
Alania (Alanya)’ın fethi ve yaptırdığı kaleler ile sarayları da anlatan Mikail Hoca’nın, “Konya en refah dönemini Alâeddin Keykubat zamanında gördü ve yaşadı” sözü beni oldukça düşündürdü.
Konya adına söylenmiş çok iddialı bir söz bu.
Demek ki Konya, 1221-1237 tarihleri arasında 16 yıl hükümranlık süren Alâeddin Keykubad döneminde yaşadığı refahı ne Osmanlı döneminde ne de günümüzde bile yaşamamış ve görmemiş…
Beyşehir Tarihi’nin yeniden ele alınarak yazılması ve mufassal bir kitap olarak meraklılarına sunulması gerektiği üzerinde de duran tarihçi Mikail hoca, “Beyşehir de Alâeddin Keykubad döneminde hayat bulmuştur” diye demek ki boşuna söylemiyor.
Beyşehir Beyliği’nin kurulmasını da Alâeddin Keykubad’ın sağladığını ifade eden Mikail Hoca, Emir Eşref’e ve Emir Süleyman’a “Melik” unvanını verenin de Alâeddin olduğunu dile getirmesi de boşuna değil.
Selçuklu tarihi ve Alâeddin Keykubad dönemi üzerine çalışan tarihçilerimiz, bu iddia üzerinde elbette kafa yoracaklardır.
***
Hariciye Vekilimiz, Antalya’nın Alanya İlçesi’nde Alanya Keykubat Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nin hizmet binasının açılışında yaptığı konuşmada, son dönemde bazı Avrupa ülkeleriyle yaşanan sorunlara değinerek “Biz gerekirse çıkarız dağlara koyun keçi güderiz, gerekirse Avrupa’ya ders de veririz, onları da yönetmesini biliriz” demiş.
Ecdadımız Avrupa’ya, dağlara çıkıp koyun keçi güderek ne ders verdi ne de yönetti. Atilla döneminde Türklerin, Kuzey Avrupa’yı 220 yıl yönettiği tarihi bir gerçek. Ama 21. Yüzyılda, dağa çıkıp koyun keçi güderek elbette Avrupa’ya ne ders verilebilir ne de yönetilir.
Bunlar boş lâkırtılar…
ANELKA'NIN İNTİKAMI ALINDI
Konyaspor futbolcusu Selim Ay, Instagram'dan "Galibiyet Pozu" diye paylaşmış.
Resim hoş ve güzel.
Konyaspor'un, Fenerbahçe'yi kendi evinde 3-2 yenmesi elbette önemli. Hatta futbol açısından büyük bir olay! Çünkü Konyaspor, fi tarihinde kendi saha ve seyircisi önünde Fenerbahçe'yle oynadığı maçta, ilk devre 2-0 galipken, ikinci devre yediği gollerle yanılmıyorsam 3-2 mağlup olmuştu. Anelka, eliyle bir gol atmış ve hakem o elle atılan golü görmezlikten gelmişti.
Konya'da oynanan bu maçın intikamı İstanbul Ülker Stadyumunda alınmış oldu. Futbolcuların emeklerini çalanlara yazıklar olsun...
AZİZİM DİYOR Kİ…
“Tarih bilmeyen diplomat, pusula bilmeyen kaptana benzer. Her ikisinde de karaya oturma tehlikesi muhakkaktır.” Cevdet Paşa