Konya’da bir üniversite hastanesinde 25 yaşında bir genç koronavirüs sebebiyle önceki gün vefat etti. Yine özel bir hastanede 55 yaşında bir vatandaşımız öldü. Yaşı 70’in üzerinde günlük en az 5-6 kişi yaşamını yitiriyor. Salgın hızından çok bir şey kaybetmiş değil.
Covid-19 salgınında Konya’daki son durumu öğrenmek için çeşitli sağlık kuruluşlarından bazı yöneticiler ile görüştüm. Salgının seyriyle ilgili bilgi aldım. Ortak cümleler şöyle:
1,5 -2 ay önce yaşadığımız kriz hali yok. Yalnız rehavet oluşturacak bir durum da yok.
Konya’daki hastanelerimizin yoğun bakım üniteleri orta dolulukta. İlçelerde ağır olmamak kaydıyla Covid tedavisi yapılıyor. Çok ağır hastalar merkeze yönlendiriliyor.
Dünyada bilinen en son tedaviler Konya’da da en modern şekliyle uygulanıyor. İnşallah aşıyla birlikte bu illetten kurtulacağız.
BAŞKAN KAVUŞ YENİ KART BASTIRACAKMIŞ
Geçen hafta sohbet ettiğimiz isimler arasında Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş da vardı.
Başkan yoğun bir şekilde Şükran Mahallesi’ni ayağa kaldırmak için çaba içerisindeydi. Malum Meram merkezde olup sınırlı kaynaklarla yönetilen bir belediye. Bu yüzden asgari ihtiyaçlar dışında ‘ayağını yorganına göre uzatma’ devrini iliklerine kadar yaşıyor diyebiliriz.
Başkan Kavuş, sohbet esnasında yeni bir kartvizit bastıracağını isminin altında da ‘tamirci’ yazacağını söyledi. Tebessüm ettik. Neden diye sorduğumda, ‘Geldiğimden beri sürekli onarım işleriyle uğraşıyorum. Nerede bir patlak çatlak varsa, tamirci edasıyla önceliğim o alanlar’ dedi.
Meram’da özellikle ruhsat uygulamalarında diğer merkez belediyelere göre farklılıklar olduğunu, vatandaşların bunları dillendirdiğini söylediğimde; masasının en başında bulunan dosyayı gösterdi. Yönetmeliklerin bazı gri noktaları olduğunu, bunların yıllar içerisinde teamül haline geldiğini, diğer belediyelerle de ortak çalışarak gri alan bırakmayacak şekilde sorunları çözeceklerini söyledi.
Meram, merkezdeki en zor belediye… Allah kolaylık versin.
KABİNEDE KONYA AĞIRLIĞI
Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye’nin yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan oldu. Lütfi Bey’in geçmiş yıllarda sıkça gösterdiği Konya sevgisini göz önüne alacak olursak; Konya kabinede bir koltuk daha kazandı diyebiliriz.
Çevre Şehircilik ve Sağlık Bakanımızdan sonra Konya menşeli bir isim daha yemin ederek Bakanlık vazifesine başladı. İşi zor. Faiz lobilerinin boynumuza ip geçirip ilmeği sıkıştırdığı günler yaşıyoruz.
Lütfi Elvan, devlet nezdinde verilen her görevi layıkıyla yapmış bir isim. Cumhurbaşkanımızın da güvendiği zatların başında. Ekonomi alanında yetkin. Önce ülke sonra şehrimiz için hayırlı olsun.
KARABAĞ ZAFERİ’NDEKİ SORU İŞARETLERİ
Gece itibarıyla Paşinyan’ın Facebook’ta yaptığı açıklama sonrası Karabağ’da zafer paylaşımları yapıldı. Sputnik’in haberi doğrulamasının ardından birçok yayın kuruluşu Karabağ Zaferi’ni teyit etti. Azerbaycan lideri Aliyev’in Türk-Rus barış gücünün konuşlanacağı ifadesini sabah saatlerinde Kremlin’den yapılan açıklama bir bakıma düzeltti.
Sadece Rus güçlerinin barış gücü olarak yer alacağı belirtildi. Tabi anlaşma detayları ileride ortaya çıkacaktır. Lakin Türkiye’nin içerisinde olmadığı bir Karabağ anlaşması uzun soluklu olmayacaktır. Birçok mevzide çarpıştığımız Ruslar, sahadaki hezimeti örtme adına yangından mal kaçırır gibi anlaşma açıkladılar. Birincisi Ermenilere bu anlaşma hususunda güven olmaz. İkincisi dara düşüldüğünde çalınacak tek kapı Türkiye’dir. Üçüncüsü Rusların asker konuşlandırdığı bir Karabağ, tam olarak Türk yurdu değildir.
Unutmadan. Azeri kardeşlerimiz ile tarihi bağımız var. Aynı milletteniz. Kardeşiz. Yardım etmemiz çok normal. Tek millet, iki devletiz. Bu yüzden zafer çığlıkları arasında ‘Türkiye’ sloganları atılıyor. İlginç olan hemen arkasından İsrail için de tezahürat yapılıyor.
İsrail’in Azeri topraklarında hangi çıkarı var ki, savaşta bu kadar yardımcı oldu? Hangi amaçla Azeri halkında bu derece sempati oluşturuldu?