Konya’da Yeni Bir Gazete: Pusula

Bahri Kılınçel

Konya’da yayın hayatına başlayan Pusula Gazetesi beni oldukça heyecanlandırdı. Pusula’nın yönetiminde Konya’nın duayen gazetecilerinden Sayın Uğur Özteke’nin olması ve Özteke’nin de İhlas Haber Ajansı’nda yıllarca çalışıp, Konya’nın çeşitli gazetelerinde engin deneyimi beni umutlandırdı. Konya basını yıllardan beri tek yönlü, tek bakışlı, tek ideolojili hale gelmiş, destekledikleri siyasetin dışındakileri görmeyen, yok sayan ve eleştiri geleneğinin gelişmediği bir halde basının temel kuralı olan sorgulayıcı tavrından yoksun her haliyle methiyeci bir konuma gelmiştir.

Pusula’nın herkesin gazetesi olacağına inancım tamdır. Herkesin inançlarına saygılı, siyasi görüşlerini küçümsemeden, her türlü siyasi görüşe eşit uzaklıkta ancak dışlayıcı olmayan bir tavırlı, vatanımızın bayrak, toprak, kültür, dil, din, inanç değerlerimize önem veren, ordu ve polis gibi Türkiye’nin en önemli kurumlarına onur verecek bir Orta Anadolu basını olması en büyük dileğimdir. Basın hele Anadolu basını ulusal basından daha güçlü olduğuna her zaman inanmışımdır. Anadolu basını direkt halkın basınıdır, o şehirde yaşayanların direkt sesidir, şehirdekilerin kolayca ulaşabileceği kadar halka yakındır, patronaj sahipleri olağanüstü zenginleşmemiştir.

Halkın değerlerine ulusal basına göre daha çok değer verir.

Sayın Özteke’nin köşe yazısı teklif ettiğinde kütüphanemdeki Konya basın tarihiyle ilgili yayınlara baktığımda ilginç basın örnekleriyle karşılaştım.

Milli mücadeleye inanılmaz destek veren Konya’nın gururu ve Mehmet Önder hocamızın dediği gibi “Konya matbuatı için bir okul” olan BABALIK gazetesi, Türk topraklarının işgal edilmesine karşı duruşuyla, işgalleri ve halka yapılan zulümleri duyurmasıyla, Kuva-yı Milliye’nin görüşlerini ve vatanın düşman işgalinden kurtarılması için giriştiği faliyetleri halka anlatarak Konya basın tarihine onurlu bir not düşmüştür.

Konya’daki diğer bir gazete ise ÖĞÜT gazetesidir. Afyon’da “Nasihat” adıyla yayınlanırken, 1919 yılında Konya’ya nakledilen Öğüt gazetesi milli mücadeleye en çok destek vermiştir. Yaptığı yayınlarla İngilizlerin hışmına uğrayan gazete; halkı milli mücadele saflarında olmaya çağırmış, Delibaş İsyanı esnasında da Konyalıların birlik ve beraberlik içinde olmaları için gayret sarfetmiştir. Gazetenin başlığının hemen altında şu satırlar bizler için ve bugünkü Konya basını için adeta bir ders niteliğindedir.

“AMAL-I  MİLLİYEYE HİZMETKAR, MENAFİ-İ  VATANİY-YE’YE HÜRMETKAR VE MÜSTAKKİLÜ’L EL EFKAR YEVMİ TÜRK GAZETESİDİR”

Günümüzde Türklüğünden nefret edenlerin olduğu dönemde Öğüt gazetesinin başlığı bizler için ve Konya basını için bir onur belgesidir. Babalık ve öğüt gazetelerinin tavrı Konya’daki  valinin Kuva-yı Milliye’ye karşı olmasına rağmen basın tarihi için övünç kaynağıdır. Öylesine ki gazeteler zafer haberlerini özel olarak renkli ve lüks ipek kağıtlara basarak vermişler. Babalık gazetesi Eskişehir’in kurtarılışının haberini bordo renkli ipek kağıda basarak vermiştir.

Öğüt gazetesinin vatansever ve işgal karşıtı yayınlarından hoşnut olmayan Konya’daki İngiliz  kontrol zabiti, İtalyan komutanlığınca kapatılıp kapısı mühürlenmiş ancak bir gece önce gazetenin kapatılacağını öğrenen gazete yönetimi geceleyin sabaha kadar çalışıp bir makinayı sökmüşler, hurufat kasalarını da pamuklarla tıkayarak Söylemez Baba Tekkesi’ne kaçırarak ertesi gün Konya halkına gazeteyi tekrar çıkaran kahraman Öğüt gazetecilerinin bıraktığı  onur ebediyen yaşayacaktır.

 

Türk-İslam kültürüyle yoğrulmuş Konyalılar tarihin her devrinde olduğu gibi son bin yıllık dönemde Türklüğün ve Türk kültürünün en önemli merkezlerinden olan Konya topraklarında  milli mücadeleyi yürüten Atatürk ve arkadaşlarını Konya’ya ilk geldiği 1920 yılının ağustos ayında Öğüt gazetesi bir makale yayınlamıştır; Türk milletinin tehlikeli zamanlarda daima büyük liderler çıkardığı, bugün de durumun aynı olduğunu belirterek, büyük liderlerin ‘ecdada ve ahvada borçlu olduklarını’ yazan Öğüt gazetesi; böylece ricali oldukları vazife-i milliye ve vataniyelerini ifa ediyor. Vazifeleri bu kadar büyük ve bu derece mesuliyetli işe girişmek her babayiğidin kârı değildir. Malumdur ki insana en büyük ceza tarihi mesuliyettir, diye yazmıştır.

Konya’ya ikinci gelişinde 1922 yılının nisan ayında Babalık gazetesinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile yaptığı mülakatta Atatürk şöyle demiştir. “Ankara’da sadece işitiyorduk, kulaklarımız duyuyordu. Kulağın işittiği gözün gördüğü gibi olmuyor. Şimdi işittiklerimizi gözlerimizle gördük ve gördüklerimiz bizi hayretlere düçar etmiştir. Kalplerimiz iftihar hisleriyle kabardı. Bu yüce ordu karşısında hiçbir kuvvet dayanamaz. Samimi kanaat ve hissiyatımız bu yoldadır.”

Pusula gazetesinin Konya’daki  basın tarihine onurlu, erdemli bir not düşmesi  dileğiyle.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.