Konya'nın Meram ilçesinde, Konya Garı'nın hemen yanı başında yer alan tarihi bir otel binası, şehrin zengin tarihine ışık tutuyor. 1895 yılında inşa edilen bu görkemli yapı, hem mimarisiyle hem de geçirdiği süreçlerle dikkat çekiyor.
Doğuya bakan geniş bir bahçesiyle dikkat çeken otel, güney-kuzey doğrultusunda dikdörtgen bir plana sahip. Dört taş kolonun taşıdığı çıkma ile belirlenen cephesi, muntazam taş işçiliğiyle göz kamaştırıyor. 1926 yılında eklenen ikinci kat da ana yapıya uyumlu bir şekilde inşa edilmiş.
Katlar arasında kullanılan putrel ve Sille taşı gibi malzemeler, dönemin inşaat tekniklerini gözler önüne seriyor. Kırma çatı ve kiremit kaplama ise yapının geleneksel mimari özelliklerini yansıtıyor. Bodrum katında depolar, zemin katta dükkânlar, salon ve odalar bulunurken, üst katlarda da geniş salonlar, koridorlar ve odalar yer alıyor.
1980'Lİ YILLARDAN İTİBAREN TERK EDİLMİŞ VE HARAP BİR HAL ALMIŞ
1924 yılında mübadele sonrası Selanik'ten gelen Hıfzı Hamide Günas ailesine verilen otel, bir süre Askerî Ulaştırma Okulu olarak kullanılmış. Dükkânlarından biri de Postane olarak hizmet vermiş. Daha sonra tekrar otel olarak faaliyet gösteren yapı, 1980'li yıllardan itibaren terk edilmiş ve harap bir hal almış.
SAHİBİNİN ŞEHRİN RUM ZENGİNLERİNDEN AUGUSTUS OLDUĞU SANILIYOR
Cephelerindeki taş işçiliği, barok pencere kemerleri ve demir ferforjeler, 19. yüzyıl Avrupa mimarisinin etkilerini taşıyor. Otelin, 1895 yılında Bağdat demiryolunun kente ulaştığı yıllarda yapıldığı ve sahibinin şehrin Rum zenginlerinden Augustus olduğu düşünülüyor.
Bu tarihi yapı, sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda Konya'nın sosyal ve ekonomik tarihine de ışık tutuyor. Özellikle 19. yüzyılın sonlarında Konya'da yaşanan değişim ve dönüşümleri gözlemlemek için önemli bir tarih niteliğinde.
Konya'ya gelen yerli ve yabancı turistler için de önemli bir çekim merkezi haline gelebilecek bu tarihi otel, şehrin kültürel zenginliğini bir kez daha gözler önüne serecek.