Konya'nın kalbinde, Kültürpark Meydanı'nda yükselen feryat, sadece bir şehrin değil, tüm insanlığın vicdanına dokunuyor. Anadolu Gençlik Derneği Ortaokullar Komisyonu'nun, Gazze'deki çocukların yaşadığı insanlık dramına sessiz kalamayan yürekleri, bir araya gelerek tarihe tanıklık eden bir tablo çizdi. Minik eller kalem tutmak yerine pankartlara sımsıkı sarılırken, masum yürekler, yaşananları anlamaya çalışıyor. Batuhan Efe Sarısoy'un sözleri, yürekleri dağlayan bir gerçekliği gözler önüne seriyor: 50 bine yaklaşan şehit, 16 bini çocuk... Bu sayılar, sadece birer rakam değil, birer hayat hikayesi. Her birinin arkasında, koparılan bağlar, yitirilen umutlar ve silinmez acılar yatıyor. Çocuklar, oyun oynamak yerine, oyunu bozmak için sokaklara dökülüyor. Elleri, kalem tutmak yerine, barışa uzanıyor. Bu duruş, geleceğe umutla bakan neslin, adaletin ve insanlığın yanında yer aldığının en güzel göstergesi. Konya'dan yükselen bu ses, sadece Türkiye'ye değil, tüm dünyaya bir çağrı. Çocuklar, farkında! Ve bu farkındalık, zaferin yakın olduğunun en büyük kanıtı. Çünkü zulme karşı sesini yükselten her çocuk, karanlıklara karşı bir mum, umutsuzluğa karşı bir güneş ışığıdır. Gazze'deki çocuklar, yalnız değiller. Türkiye'nin her köşesinden, dünyanın dört bir yanından onlara uzanan eller var. Bu dayanışma, sadece coğrafi sınırlarla çizilebilecek bir olgu değil, insan olmanın gereği.
Bu olay, bize bir kez daha gösterdi ki, çocuklar, geleceğin mimarlarıdır. Onların sesini duymak, onların hayallerine ortak olmak, hepimizin görevi. Konya'daki bu anlamlı etkinlik, tüm dünyaya bir mesaj verdi: Çocuklar büyür, ama vicdanlar büyümezse, insanlık kaybeder. Unutmayalım ki, en büyük silahımız, sevgi ve merhamettir. Bu silahla donatılmış yürekler, dünyayı daha yaşanabilir bir hale getirmek için bir araya geldiğinde, hiçbir güç bizi yenemez. Konya'dan yükselen bu ses, tüm dünyaya bir umut ışığı olsun.