Mevlana caddesinin geçici bir süre için trafiğe kapatılmasından, inanın en çok biz rahatsızız. Sakın ha yanlış anlaşılmasın Mevlana Caddesi ne evimizin ne de işimizin yoludur.
Ama vatandaşlardan gelen tepkileri, yöneticilerin yapmaya çalıştıklarını yan yana koyduğumuz zaman “pes eden”, çaresiz kalan inanın bizleriz.
Çünkü Karatay’da Adliye binasının bulunduğu o malum bölge var ya işte burası 10 yıl sonra nefes alınamayacak bir hal alacak.
Burada mevcutta bilindiği gibi yeni bir Adliye Sarayı var. Ama adliye sarayı bile kendi içerisinde öyle gelişiyor ki sorsanız bir dönem tek başına oturulan odalarda bugün en az üç dört kişi oturmaktadır. Adliye kendi içerisinde binaları başta olmak üzere sürekli büyüyor.
KTO Karatay Üniversitesi. Üniversite üç beş yıla kalmaz en az üç yeni dev binası ile kampüs alanını genişletecek dolayısıyla öğrenci kapasitesini artıracak. Bölgede ki mevcut okullar ile burası günlük on binlerce öğrenciyi çekecek.
Yine bu bölgeye yapılması planlanan Şehir Hastanesi ile her gün binlerce insan bu bölgeye gelecek.
Karatay’da yine aynı merkezde 10 bin kişilik bir salon. Sporundan törenlerine kadar binlerce insan bir anda buraya yüklenecek ve bir anda boşalmak isteyecek.
Tüm bunlara paralel olarak yapılmakta olan ve yapılması planlanan AVM’ler, iş yerleri ve de konutlar da işin içine dahil ederseniz bölge de kimse nefes alamayacak.
Yetkililer belki bu sağlıksız birikimin farkında değiller ama doğal olarak buralara gidecek insanları dolmuşların belediye otobüslerinin kaldıramayacağını geç de olsa anladıkları için kaçınılmaz olarak tramvay hattı için düğmeye bastılar.
Bu çile üç ay filan değil. Belki on üç ay sürecek. Hatta on üç aya bile şükreder hale geleceğiz.
…..
Millet olarak ancak konuşur başımıza gelince de dank ederiz ya.
Şimdi millet bölge için konuşmaya başladı. Ama tramvaydan başka çaresi var mı?
Haaa birileri imdi çok da haklı olarak tramvay olacağına “metro” olsaydı diyor.
Vallahi artık metro diyenlere gülmeye başladım.
Mübarek günde sizden bir şey rica ediyorum. Bizim Konya için iki metro vardır.
Bir, ismi metro olan bir otobüs firması.
İki, yine ismi metro olan bir çikolata çeşidi.
Üç, üçüncüsü malum gelişmiş şehirlerde ki insanlara hizmet amacıyla yapılan yerin altından toplu ulaşımın sağlandığı modern ulaşım yolu.
Mesela Türkiye’de İstanbul’da, Ankara’da olduğu gibi.
Bu şehirlerde on binlerce insanın 2 saatte kan ter içinde, kazalarla karşı karşıya aldığı yolu 25 dakikada oturarak alması gibi.
Yani bu güzel şehrimin güzel insanları. Saf, temiz, iyi niyetli, yürekli, çalışkan okurlarımız.
Bizi yöneten büyüklerimiz sadece ve sadece ilk iki metroyu bilirler.
Üçüncü şıktaki metro için adamda 40 okka…..!
40 okka yürek olması gerekir.
Özür dilerim ama bizimkilerde de o yok.
Te sizlerin bizlerin tek şansızlığı bu.
Bu dönemi böyle geçireceğiz. Başka alternatifimiz yok.
Ve hepimiz için ama bakın kimseyi ayırt etmiyoruz hepimiz için yapacağımız tek bir şey var “ZEVK ALMAK”
Hadi deneyelim belki iyi bir şeydir.
GÜNÜN OKAKLI SÖZÜ
Her insanın aynalara göstermediği bir yüzü Ve kimseye söylemediği bir hüznü vardır...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Alış verişte insanların önüne geçmek yerine sıraya geçtiğimiz zaman ADAM oluruz.