Yazma serüvenim yıllar önce başladı. Pek çok yazar gibi bende ilkin şiirle kapı araladım yazıya. Dedemin de şair olması etkiliydi belki. Köye ziyaretine gittiğimizde başucunda, gömme tahta dolaptan çıkardığı, küçük bir not defterinden okuduğu şiirleriyle büyüdüm. Bazı şiirleri ise ezberindeydi. İstenildiğinde teklemeden okurdu. Hatırladığım kadarıyla en son dinlediğim şiiri ise Babaannem ile ilgili olanıydı. Vefatından sonra iki eşyası kaldı bize. Birisi köstekli saat, diğeri ise yazılarını yazdığı daktilosuydu. Amcamın hangisini alacaksın diye sorduğunda verdiğim cevap; tereddütsüz Daktiloydu.
İlk şiirimi ilkokul üçüncü sınıftayken yazdım. Üniversite son sınıfta iken bir gazetenin çocuk sayfasında yayınlandı “Güneş’e Bakan Çocuklar” isimli şiirim. Üniversitedeyken yoğunluklu bir yazma süreci geçirdim. Mezun olup da Öğretmenliğe başladığımda ise kısmen azalan şiirlerimin yerini denemeler almaya başlamıştı. O günlerde bir müddet günlük de tuttum. Mavi kaplı ajandamda yer alan bu günleri bir kış günü Ortaköy’deki evimizin sobasında yaktım. Biraz tereddüt ederek. O günlerden bugüne yazma çabam hep sürdü. On beş yıl Konya’nın dışında bulunmuş olmam hasebiyle yazılarımı farklı illerde yazdım bu sürede. 2012 yılının Ocak ayından beri Konya’da ikamet ediyor olmam dolayısıyla yazılarımı burada yazıyorum. Yayınlanmaya hazır bir şiir kitabım var. İsmini ‘Odamdayım’ başlıklı şiirimden alıyor kitabım.
ODAMDAYIM
Odamdayım masamın bulunduğu yerde
Titrek ve solgun bir ışık yanıyor tepemde
Düşlerim özlemlerime karışmış vaziyette
Günün bu saatinde yılın bu aylarında
Savaş çığırtkanlıklarının yapıldığı
Ölümlerin öldürdüğü insanların penceresinde
Bir hiçim belki de
Adım ne savaşlara katılır
Ne de bayraklaştırır insanlar beni
Bunlar hiçte önemli olmayan şeyler
Bazı şeyler önemlide
Bunlardan biri bence en önceliklisi
Dünyanın barış içinde günler geçirmesi
Yayına hazır bu dosyamı da yakmazsam ilerleyen günlerde okuyucu ile buluşması olası. Kendi yazma serüvenimi aktarmaya çalıştığım bu satırlarla ilgili olarak sonraki haftalarda bu köşeye ‘Konyalı Yazarları / Konya’da Yazanları’ taşımak gibi bir düşüncem var. Her ayın son haftası içinde bir yazarımızı bu köşeden tanıtmak niyetindeyim. Konyalı olup da aynı zamanda eserlerini burada yazanı / dışarıda kaleme alanı ve Konyalı olmayıp fakat bu şehrin havasından beslenerek karakterlerini konuşturanı yazmak için hazırlanıyorum. Eserlerini nasıl yazıyorlar, nelerden ilham alıyorlar, nerede kalemle buluşuyorlar, ay ışığı mı aydınlatıyor masalarını yoksa güneş mi? Yoksa ‘bir kedileri bile yok’ mu? Onları yazmaya iten sebepler ne? Tüm bu soruların ve bu sorulara benzer soruların cevaplarını bulmaya çalışacağım. Tabii eserlerinden de örnekler sunarak. Bunun için ilk adımı attım bile. Genç bir yazarımız köşemin ilk konuğu olacak önümüzdeki haftalarda. Bu konu ile ilgili olarak sizinde tanıtmamı istediğiniz yazarlarınız varsa e-mail adresimden bana ulaşabilirsiniz. Kitaplı / kitaplarla günler geçirmeniz dileklerimle… Kalın sağlıcakla…