Siz değerli okurlarımızdan özür dileyerek bugün yine Konyalılar olarak iğneyi kendimize batırmak zorunda kalacağız.
Aşağıda aktarmaya çalışacağımız konuyu biz de dün sabah öğrendik.
Konya’nın üç tane en büyük yüz akı varsa işte bunlardan birinde ve bunların birinde çok üst seviyede en stratejik yerinde çok akıllı ve zekasına inandığım bir dostumuz arıyordu.
Bu dostumuz başına gelenleri anlatmaya başlamadan “Abim kesinlikle bunları yazman için anlatmıyorum. Ama Allah aşkına en başta sen ya da biri Konyalının Konyalıya ettiğini bana bir izah et. Yok, bunu bana izah etmeyeceksen ya da edemeyeceksen de yazma” dedikten sonra başladı anlatmaya.
Bu dostumuz şuanda belki bir üst kesimin kullandığı cep telefonlarından kullanıyormuş. (Normal tabii)
Telefonu arızalanır. Bu telefonun Konya’daki bayisine gider, durumu izah eder bakarlar, incelerler ve “Buna su kaçırmışınız. Bin 100 lira verirseniz yaparız” der. Telefon sahibi ısrarla telefonunun su ile bir alakası olmadığını ne kadar anlatırsa anlatsın durum değişmez.
Eşine dostuna sorar. 5 kişiden, 10 kişiden birinin başına böyle bir durum gelmiştir.
Bunun üzerine telefonu alır ve İstanbul’da ki Merkezi arar. Arızayı anlatır durumu izah eder. İstanbul telefonun kendilerine gönderilmesini ister. Dostumuz gönderir. Bir süre sonra İstanbul’dan cevap gelir. “Telefonunuz incelenmiştir. Hata bizden kaynaklanmıştır. Yeniden sıfır bir telefon adresinize gönderilecektir”… denir.
Ve dün sabahta İstanbul’dan sıfır telefon gelir.
Ve bunun üzerine dostumuz bizi arar “Uğur abicim. Yahu biz bu memleketin insanıyız. Biz Konyalılar niye böyle birbirimize kazık atacağız diye uğraşırız. Ve birbirimizi kazıklarız. Durum böyle… böyle …” gerisini sana havale ediyorum. Bildiğini yaz. Haaa birilerini de Allah’a havale ediyorum. Bizlere yazık günah değil mi?”
…………
Günah vallahi de billahi de günah. Bize çok yazık. Ama bizler tüketici olarak çok daha iyi bilinçlenmek durumundayız. Mesela ben. Aynı durumda ben olsaydım parayı verir bir an önce telefonuma kavuşurdum.
CEYLANİ KILIÇ BEY’E TEŞEKKÜR
Tüm da geçen hafta bugün Beyşehir Caddesi üzerindeki bazı vatandaşların belediyelerimizden isteklerini yazmıştık.
Bu istekler arasında Beyşehir Caddesindeki ağaçların budanması konusunu yazmıştık. Hafta içerisinde Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanı ve Bahçeler Şube Müdürü Ceylani Kılıç abimiz aramış ve bu ağaçların budanacağını söylemişti. Evet dün öğleden sonra tesadüfen Beyşehir Caddesinden geçip Meram Tıp Fakültesine gitmek zorunda kalmıştık.
Ve Büyükşehir’in elamanları harıl harıl ağaçları buduyordu.
Teşekkürler Ceylani Müdürüm.
Teşekkürler Allah sizlerden bin kere razı olsun fedakar işçi kardeşlerimiz.
Dolayısıyla bir büyük teşekkürde Tahir abimize.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ne gariptir ki toplum olarak yüreği kör olana değil de gözü kör olana acırız.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yeşil ışık yanarken hareket etmeyip, kırmızı yandığı zaman kırmızı ışıkta geçmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.