Anıt Alanı
Meram ilçesinin gözde semti ve çevresi. Meram ilçesinin en gözde yeri olan Anıt Alanı; kuzeyde Zafer Meydanı’na uzanan Atatürk Caddesi ve Zindankale’ye çıkan Anber Reis Caddesi, batıda İstasyon’a ulaşan Ferit Paşa Caddesi, Vatan Caddesi’nden gelen Millet Caddesi ve uzantısı olan Muhlis Koner Caddesi, doğuda Muhacir Pazarı yönüne giden Sait Paşa Caddesi, güneyde DSİ binaları arasında olup; Abdülaziz, Bahçeli Evler, Mamuriye, Şeyh Sadreddin Konevi Mahalleleriyle de sınırları var.
1924 YILINDA İLK RESMÎ FUTBOL MAÇI DA BURADA YAPILMIŞ
Çoğu şehir ve ilçelerdeki Atatürk Anıtları, şehrin merkezinde, hükümet konaklarının meydanlarında bulunmasına rağmen; Konya Atatürk Anıtı Hükümet Konağı Meydanı’nda değil, zamanında, Konya’ya demiryolu ile gelenlerin şehir merkezine giriş güzergâhı olan şimdiki yerinde. 1906 yılında hizmete giren ve İstasyon’la şehir merkezi arasında ulaşımı sağlayan atlı tramvay da Anıt Alanı ve Konya Lisesi önünden geçiyormuş. 1920’li yıllarda Anıt Alanı ve çevresi bomboştu. Horozluhan ve Konevi sitelerinin arsasında gençler futbol oynarlardı. 1924 yılında ilk resmî futbol maçı da burada yapılmış.
AMBERREİS CAMİİ DE ŞİMDİKİ YERİNDE DEĞİL, ANIT ALANI’NIN GÜNEYİNDEYDİ
Şimdiki Devlet Tiyatrosu binasının olduğu yerde Millet Bahçesi olarak düzenlenen bir park ve tenis alanı vardı. Uzun yıllar Konya halkına hizmet veren bu yeşil alan kaldırıldığında işlemeli taç kapısı da İmam Hatip Lisesi bahçe girişine konuldu. Bahçesi, Tiyatro binasına bitişik Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nin bulunduğu yerler de eskiden yeşil alandı. Bir ara çay bahçesi olarak da kullanılan bu yeşil alanda gece düğünleri de yapılırdı. 1901 tarihli Ferit Paşa Çeşmesi şimdiki yerine kaldırılmadan önce; yolun karşı tarafındaymış. Halk arasında Yeşil Cami olarak bilinen Amberreis Camii de şimdiki yerinde değil, Anıt Alanı’nın güneyindeydi. Caminin yanında bir de Amberreis Türbesi vardı. Bu türbe 1927 yılında yol yapımı sırasında yıktırılmış.
İKİ KATLI ERMENİ EVLERİ VARDI
Anıt Alanı’nın en görkemli tarihî binası, Meram Konya Lisesinin eski binası. Bu lisenin hemen karşısındaki Meram Kız Meslek Lisesinin olduğu yerde de Bego’nun oteli bulunuyordu. Alanın bir başka oteli ise; Feridiye Karakolu’nun karşısındaki Hotel Patri (Vatan Oteli) idi. Bu otelleri azınlıklar çalıştırıyorlardı. Amberreis Camii’nin güneybatısında, yıkılıp yerine Onkoloji Hastanesi inşaatına başlanan TMO binasının olduğu yerde ikişer katlı evler vardı. Konya’nın ilk Ticaret Lisesi bu iki katlı evlerin birinde açılmış. Yine aynı sırada yakın zamanlara kadar kullanılmış olan iki katlı Ermeni evleri vardı. Bu evlerin arkasında ise; Konevi Camii ve Türbesi, Turgutoğlu Türbesi var. Bu çevrede bir de mezarlık bulunuyordu. Bu mezarlık kaldırılarak yerine apartmanlar yapılmış. Konevi Camii ve Türbesi’nin sırasında hâlen sağlam olarak hizmet veren, orijinal kitabeli Kapı Çeşmesi var. Konya Kalesi’nin surları Konevi Camii’nin önünde geçtiği ve burada bir kale kapısı olduğu için bu çeşmeye Kapı Çeşmesi adı verilmiş.
STADYUM VE FERİDİYE KARAKOLU’NDAN BAŞKA BİNA YOKTU
1950’li yıllarda Anıt Alanı, çevresindeki evlerde beslenen sığırların da toplanma yeriydi. Sığırlar burada toplanıp yaylıma götürülürdü. Anıt Alanı’nın hemen güneyinde yer alan Atatürk Stadyumu 1950 sonrasında Vali Şefik Soyer zamanında yapılıp hizmete girdi. O zamanlar Anıt Alanı’nın güneyinde stadyum ve Feridiye Karakolu’ndan başka bina yoktu. Bu boş arazilerin bir kısmı sonraki yıllarda stadyuma katıldı, bir kısmı da belediye tarafından arsa olarak satılıp imara açıldı.
GÜNÜMÜZDE MODERN BİR SEMT
Şimdiki DSİ binalarının olduğu yerlerde Kurtuluş İlkokulu vardı. Muhacir Pazarı yönünde ilerleyen Sait Paşa Caddesi’nin sol tarafında atlı tramvayın atlarının konulduğu ahırlar bulunmaktaydı. Sağında ise Yüksek Mezarlık olarak bilinen mezarlık vardı. Bu mezarlık şimdiki Muhacir Pazarı’nın olduğu yerden başlayıp Ticaret, Endüstri Meslek ve Anadolu Liselerinin bulunduğu alana kadar uzanıyordu. Yüksek Mezarlık temizlenip yerine okullar ve tek katlı, bahçeli öğretmen evleri yapılmıştı. Şimdiki Feridiye Polis Merkezi Amirliği (Meram Emniyet Amirliği binası) güneybatısında Tantavi’nin Ambarı olarak bilinen zahire deposu, hâlen sağlam olarak özel mülkiyette bulunmakta. Anıt Alanı ve çevresi, günümüzde; Atatürk Anıtı’yla, marketleriyle, mağazalarıyla, modern binalarıyla, çevresindeki okullarıyla, geniş caddeleriyle modern bir semttir.
KONYA ATATÜRK ANITI'NIN İLGİNÇ HİKAYESİ
"Mimar Muzaffer Bey Konya'nın tahıl ambarı olması nedeniyle bu durumu sembolize eden kağnı, buğday, başak demetleri ve birkaç köylüyü içeren kompozisyonuyla bir abide tasarlamış ve bunu istasyon yolundaki şehrin yeni merkezine inşa etmeyi planlamıştır. Ziraat Abidesi, yapıldığı dönemin ulusal mimarlık etkileriyle her cephesi bir Selçuklu Taç Kapısı düzenlemesi şeklinde sekizgen bir havuzun içerisinde yüksek bir kaide üzerinde dört cepheli olarak yapılmıştır. Ancak I. Dünya Savaşı patlak verince bazı nedenlerle inşaat durdurulmuş ve o zamana kadar tamamlanan bölümünün üzeri örtülerek muhafaza altına alınmıştır. Savaş dönemi bittikten ve Türkiye Cumhuriyet’i kurulduktan sonra, 1924 yılında Konya Belediye Meclisi, Milli Mimarlık Üslubu’nda Karatay Medresesi’nin modeli olarak yapılmış olan abidenin tamamlanması ve üzerine de Gazi Mustafa Kemal’in heykelinin dikilmesine karar vermiştir. Nihayet iki yıl süre sonunda tamamlanan Konya Atatürk Anıtı, 29 Ekim 1926 tarihinde cuma günü üzerinde sarılı beyaz atlas ve Türk Bayrağı eşliğinde Cumhuriyet Bayramı’nda yapılan bir törenle açılmıştır."