Konya’nın üç “öteki” tarafı var.
Ötekileştirilen tarafı desem daha doğru mu ulurdu ki…
Neyse, bunlardan ilki, Doğanlar Abdallar…
İkincisi, Muhacir Pazarı Romanlar…
Üçüncüsü de Yeni Mahalle Çingeneler…
***
Geçen hafta Doğanlar Eğitim, Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Memo Şengüler’i ziyaret ettim.
Memo’yla epey sohbet ettik..
Kendisine bir dokundum “bin ah işittim” desem yeridir…
Neler neler anlatmadı ki…
***
Benim ikinci mahallem Muhacir Pazarı. Gençlik (liseli) yıllarım burada geçti. Romanlarla iç içe yaşadık. Selimiye Mahallesi’ndeki iki katlı ve bahçeli evimizin arkası, yanı ve bir sokak önümüzdeki sokaktaki komşularımız hep Romanlardan idi.
Ne onların bize zararı ne de bizim onlara hiç zararımız dokunmadı. Komşuluk ilişkilerimiz gayet güzeldi.
İyi günlerinde, düğünlerine gider eğlenir..
Kötü günlerinde cenazelerine katılır beraberce ağlardık..
Kapıları devamlı açık kalırdı..
Hırsızlık olayları olmazdı..
Erkekleri ve bayanları pavyonlarda çalışırlardı..
Pavyonlardaki darbukacı, zurnacı, ud, cümbüş, kanun ve davulcusu hep Muhacir Pazarı’nın Romanlarından olurdu. Kadınları ise o pavyonlara temizlikçi olarak giderlerdi..
Muhacir Pazarı’nın çocuğu olmama rağmen ne kahvehâlerine ne de meyhanelerine hiç takılmadım.
Emel Sayın, bu mahallede bir sene falan kaldı. Sonra onun en yakınındaki kanun çaları bu mahalleden çıktı.
Romanlar’dan futbolcu ve öğretmen de yetişti. Hasib abi eğitim enstitüsünü o dönemler zor kötek bitirdi ve öğretmen oldu. Stad Spor’dan iyi futbolcular yetişti.
Muhacir Pazarı’ndan İstanbul sosyetesine katılan insanlar ve aileler de çıktı…
Roman ailelerinden beş vakit namazını kılan insanları tanıdım. O güzel ve mazbut ailenin reisine iş verenlerimiz çok az çıktı. Buna rağmen ekmeğini taştan çıkartır ve evine helal lokma götürmenin verdiği hazla yaşardı..
Allah o aileyi elaleme hiç muhtaç etmedi.
***
Memo Şengüler diyor ki…
“Abi bizi insan yerine koymuyorlar ve devamlı ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz…
Bizi ne soran ne de arkamızı arayan da yok…
Bizim derneğimize yardım eden bir Ali Menekşe var..
Karatay Belediyesi bize hiç yardım etmiyor, bakmıyor bile…
Uğur başkandan Allah razı olsun.. “Eğer Doğanlar Selçuklu sınırları içerisinde olsaydı her türlü yardımı yapardım” diyecek kadar güzel bir insan. Gerçekten yardım eder de…
Bu derneği kendim faaliyete geçirdiğimden bu tarafa 2-3 gencimizi eroin kullanmaktan vazgeçirerek hidayete erdiler.
Ama o gençler; iş, aş ve eş beklerler..
Bize ve bu gençlere Konyalı işverenler iş vermiyor ve bizlere devamla “öteki mahalleli” olarak bakıyorlar…”
***
Doğanlar’ın yiğit evladı Memo, daha ne anlatsın ki…
Bana çok şeyler anlattı…
Doğanların adının çıktığını ve kaderini değiştirecek bir Allah’ın kulu dahi çıkmadığını da…
Çok sitemkârdı çok…
Kendisine hak vereceğim tarafları da vardı, hak vermeyeceğim yanları da…
Konya üç bölgeye ayırılmış…
Doğanlar, Muhacir Pazarı ve Yeni Mahalle.
Konya’nın “öteki” ve ötekileştirilen tarafları bu bölgeler..
AZİZİM DİYOR Kİ…
Memo dayının “Bize “Aptal” denilmesi ve o muameleye tabi tutulmamız çok ağırımıza gidiyor abi” demesi yok mu ya…
Benim canımı acıtan da bu söz oldu.
Önemine binaen aynı konuya kaldığımız yerden devam edeceğiz.