Konya’da görev yapan valiler arasında şimdiye kadar pek çok vali tanıdım.
Bu valiler arasında iyileri de vardı kötüleri de…
Güzel-çirkin, iyi-kötü, menfi-müspet ayırımını yaparken görev yaptıkları dönemlerine göre değerlendirmekte fayda var.
Hükümetin ve devletin temsilcileri olan valiler, “İlbeyi” olarak o şehrin güvenliğinden sorumlu devletin memurlarıdır. İktidar partisi il başkanlarından daha yetkili olmasalar da valiler, günümüzde OHAL’den dolayı yetkileri artırılmış devlet memurları sıfatıyla önemli işlevleri olduğu kabul edilmekte.
Anayasa Değişikliği teklifi doğrultusunda Türkiye’de, yönetimde bir sistem değişikliğine gidilerek “Partili Cumhurbaşkanlığı” sistemi getirilmekte. Önümüzdeki 15 Temmuz’da da referanduma götürülmesi düşünülen yeni Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde, valilerin konumu ve misyonu acaba ne ve nasıl olacak?
Bakanlar Kurulu’nu ve üniversite rektörlerini “Partili Cumhurbaşkanı” atayacağına göre; bu sistem değişikliğinde 81 ilin valisini de Partili Cumhurbaşkanı mı tayin edecek?..
Görünürde Meclis’te bir Hükümet olacak ama o hükümetin bakanlarını ise Cumhurbaşkanlığı makamı atayacak. TBMM’den bu Anayasa Değişikliği maddeleri kabul edildikten sonra yeni değişiklikleri ihtiva eden bu maddeler en sonunda halkın önüne gelecek.
Referandumda halkımız bu sistem değişikliğine “evet” mi diyecek yoksa “hayır” mı?..
İşte dananın kuyruğu o zaman kopacak…
Halkımız bu değişime “evet” dediği taktirde bütün illerin valileri de “Partili Vali” statüsü kazanmış mı olacak?
Benim tereddüt ettiğim nokta ileride bu hususun tartışmaya açık hale geleceğidir. Diyeceksiniz ki, sanki günümüzde öyle değil mi?..
OHAL’den önce görev yetkileri son derece azaltılmış valilik makamı vardı. Günümüzde ise, Hükümet Konağı’na gittiği zaman bir bakan gibi karşılanan iktidar partisinin il başkanları var. CHP döneminde de bir ara partili Vali ve Belediye Başkanları olduğu gibi…
***
Halk tarafından kendisine verilen ve İçişleri Bakanlığı tarafından da tescil edilen “İmparator” ünvanlı eski Konya Valisi Kemal Katıtaş’tan biraz söz etmek istiyorum.
Şehrimizde 1984-87 yıllarında Konya Valisi olarak görev yapan “İmparator” unvanlı Vali Katıtaş, makam odasında kebabı fazla yediğinden dolayı rahatsızlanarak vefat etmişti. İmparator Vali’den söz açılmışken bir gazeteci olarak hatıralar da elbette eksik olmaz.
O dönemler Neco Gazinosu diye bir gazino vardı. Konya halkının şikâyet olarak valiye bildirdiği sorunların başında geliyordu. Kemal Katıtaş, sorunu çözmek için Emniyet Müdür Yardımcısı Atilla Germiyanoğlu ile tebdil-i kıyafet gazinoya gider. Garsondan bir bardak rakı ve masayı donatmasını ister. Valinin her iki yanına da iki kadın getirirler. “Adanalı pamuk tüccarı” rolünü oynayan Vali Katıtaş, bir müddet sonra garsonlardan hesabı ister. Hesap çok tuzlu olunca itiraz eder. Garsona; “Bu çok fazla, ben bu işleri bilirim. Yeni gazinoya gelmedim. Bir daha gözden geçirin” der. Kabul etmezler ve ödemesi gerektiği konusunda ısrar ederler. Ödemeyeceğini söyleyen Vali, bu gazinonun müdürü kimse onu çağırın der. Berberlikten (p.......)liğe terfi eden bir adam gelir ve Vali Katıtaş’a, hesaba yaptığı itiraz karşısında şu tehdidi savurur: “Biz burada hesabı ödemeyenleri kadın elbisesi giydirir, Akyokuş’a kaldırırız.” Öyle mi diyen Vali Katıtaş, pamuk tüccarı rolüne son vererek “Ben Konya Valisiyim” der. Adamlar neye uğradıklarını şaşırırlar. Vali onların yüzlerine tükürür ve yanındaki İl Emniyet Müdür Yardımcısı Atilla'ya, bu (p.......) herifleri al ve bu gazinoyla ilgili gerekli işlemleri hemen başlat. Burasını süresiz kapatıyorum” diyerek Neco Gazinosu süresiz kapanır.
Bu adamlar gazinoyu açmak için Konyaspor’a, o zamanın büyük parasıyla 25 milyon lira yardım teklifinde bulunurlar. Vali Katıtaş, bunu duyar duymaz onları çağırtır ve yüzlerine tekrar tükürdükten sonra “Buranın yeri sürülecek” diyerek onları makamından kovar. Hakikaten ondan sonra Neco Gazinosu’nun yerinde yeller eser.
***
İmparator Vali, Konya’nın sorunlarını yerinde görmek için nüfus müdürlüğü, tapu dairesi ve trafikteki rüşvet olaylarına tebdil-i kıyafetle gezmek ve olaylara bizzat şahit olduktan sonra müdahale ederek yerinde çözümler bulurdu.
Konyalı bürokratlar ile milletvekilleri, yapmadıkları ve yapamadıkları bazı şeyleri Vali Katıtaş’ın yaptığını ve çözdüğünü gördükçe kendisine; “Bu hizmetlerinden dolayı size şehrin altın anahtarını vereceğiz” şeklinde konuşmaya başladılar. Konya halkı tarafından son derece sevilen valiler arasında yerini alan İmparator Vali Katıtaş, şehrin altın anahtarını alamadan 87’nin ağustos ayında ve öğle saatlerinde kalp krizine yenik düşerek makam odasında son nefesini verdi..
Allah rahmet etsin. Böyle halkla iç içe ve vatandaşın gönlünde taht kuran valiler bir daha gelir mi, bilemiyorum.
AZİZİM DİYOR Kİ…
Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nin karşısında ve bugünkü Meram Kaymakamlığı ile Nüfus Müdürlüğünün bulunduğu bina, eskiden Vali Konağı idi.
İmparator Vali’nin eşi tarafından o konakta Ramazan-ı Şerif’in her günü ile cuma günleri hatmi şerifler ve mukabeleler okunurdu. Resimde görüldüğü üzere İmparator Vali’nin eşi de bir imparatora yakışır davranışlarda bulunuyordu.