Çocukluktan beri, sıkı bir Konyaspor taraftarı olan ve sevdiği takımın maçlarını kaçırmayan Muhammet Öğüt, azmiyle tüm vatandaşlara örnek oluyor. 1997 yılında Konya’da doğup büyüyen ve Duchenne Kas Distrofisi Hastalığı ile mücadele eden Muhammet Öğüt, bugüne kadar Konyaspor sevdasından hiç kopmadı. 10 yaşından sonra Konyaspor’u, daha çok keşfetmeye ve sevmeye başladığını anlatan Muhammet Öğüt, yıllardır engelleri aşarak, kişilik olarak ta örnek teşkil ediyor. Muhammet Öğüt, Konyaspor ile ilgili düşüncelerini Pusula Gazetesi Spor Muhabiri Samet Aktaş’a anlattı.
KONYSPOR SEVGİSİ HEP BÜYÜDÜ
Zor şartlarda eğitimine devam ettiğini ve bunu annesinin desteği ile aksatmadığını kaydeden Öğüt, “Annemin bana olan inancı ve Türkçe öğretmenim Raşit Toy ile bilgisayar öğretmenim Neşe Hoca’nın destekleri sayesinde kendime olan güvenimi yeniden kazandım. O dönemlerden itibaren daha sosyal biri olmaya karar verdim ve çeşitli aktivitelere katılarak hayatımı değiştirdim. İşte Konyaspor sevgisi de tam bu dönemde başladı. 10 yaşıma kadar Konyaspor’un varlığından haberdar değildim. Biri hangi takımı tuttuğumu sorduğunda, o dönemin popüler takımı olan Galatasaray’ı söylüyordum. Ancak Konyaspor’u keşfettikten sonra hayatım değişti. Göğsümü gere gere Konyaspor'lu olduğumu söylemeye başladım ve bu sevda her geçen gün büyüdü. İlk yıllarda manuel tekerlekli sandalye kullandığım için maçlara çok sık gidemiyordum. Ancak akülü tekerlekli sandalye kullanmaya başladıktan sonra her iç saha maçına gitmeye başladım hatta yakın illerde ki birçok deplasmana da gittim” dedi.
YAĞMUR ÇAMUR DEMEDEN MAÇLARA GİTTİM
Konyasporlu olduğu her yerde haykırdığını kaydeden Muhammet Öğüt, “Stadyum ile evim arasındaki mesafe 13 kilometreydi. Her maça belediye otobüsüyle gidip geliyordum ve bu süreçte en büyük destekçim çocukluk arkadaşım Abdullah Şamcı oldu. Abdullah, hem maç yolculuklarında hem de stadyumdaki zorluklarda her zaman yanımdaydı. Onunla bu sevdayı paylaşmak, Konyaspor sevgimi daha da anlamlı hale getirdi. Yağmur, çamur, kar demeden tribündeki yerimi aldım. Bu yaşıma kadar sadece sağlık sorunları nedeniyle birkaç maçı kaçırmışımdır. O da mecburiyetten. Hatta bir keresinde, hastanede yatarken Konyaspor’un maçı vardı. Doktordan izin isteyip maça gitmek için adeta yalvarmıştım. Şakayla karışık bir şekilde, “Oğlum, saçmalama, bu halde ne maçından bahsediyorsun!” dedi. İzin vermedi ama ben yine de hastaneden kaçmayı göze almıştım. Tam çıkacakken kapıda doktorla karşılaştım. Gülerek, “Sigara içmeye bile fırsat bulamadım ama seni yakaladım!” dedi ve beni geri odaya götürdü. Bu hikayeyi hatırladıkça hala gülümserim” diye konuştu.
Konyasporlu olmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirten Öğüt, “En büyük hayalim Konyaspor’un şampiyon olması ve kupa töreninde futbolcularla birlikte kupayı kaldırmaktı. 2016-2017 sezonunda bu hayalime çok yaklaştım. Konyaspor, Ziraat Türkiye Kupası finaline kalmıştı. Rakibimiz Başakşehir’di ve maç Eskişehir’de oynanacaktı. Bu süreçte Konyaspor yönetimiyle iletişime geçtim ve hayalimi onlarla paylaştım. Başta o dönem başkanımız Ahmet Şan olmak üzere yönetim bu isteğime kayıtsız kalmadı; Ziraat Türkiye Kupası final maçı için bir video çektik ve bu video kulübün sosyal medya hesaplarında paylaşıldı” şeklinde konuştu.
ENGELLERİ HER ZAMAN AŞTI
Engelleri aşarak sorumluluk almaktan vazgeçmediğini belirten Öğüt, “Final maçı için engelli taraftarların tüm organizasyonu benim sorumluluğumdaydı. Bu benim için büyük bir gurur kaynağıydı. Maça bir otobüs dolusu engelli taraftar götürdük ve her şey sorunsuz geçti. Normal süresi ve uzatmaları berabere biten maçı penaltılarla kazandık. O an Konyaspor’un Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu olduğunu görmek ve futbolcularla birlikte kupayı kaldırmak, hayatımın en mutlu anlarından biriydi. Bu an, hayatımda bir dönüm noktasıydı. Kupa töreninde futbolcularla birlikte kupayı kaldırmak, sadece kişisel bir hayalin gerçekleşmesi değildi; aynı zamanda Konyaspor’a olan bağlılığımın ve azmimin bir simgesiydi. Bu deneyim, bana engellerin aşılabileceğini ve hayallerin gerçekleşebileceğini gösterdi” ifadelerini kullandı.
HER DAİM AZİMLİ BİRİ OLDU
Muhammet Öğüt, hayatta her daim azimli olunması gerektiğinin altını çizdi. Öğüt, “Bu süreçte öğrendiğim en önemli şey, asla pes etmemek ve her zaman inancını korumaktır. Hayatım boyunca karşılaştığım zorluklar, beni daha güçlü ve kararlı biri haline getirdi. Konyaspor’a olan sevgim ise bu gücü bana katmaya devam ediyor. Konyaspor’un şampiyonluğu, benim için sadece bir başarı hikayesi değil, aynı zamanda topluluk içinde birlik ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu da gösterdi. Takım olarak birlikte hareket etmenin, birbirimize destek olmanın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha anladık. Bu değerleri hayatımın her alanında uygulamaya çalışıyorum” diyerek düşüncelerini aktardı.
KONYASPOR İLHAM KAYNAĞI OLDU
Tedavi süreci ile ilgili bilgiler veren Öğüt, “2022 yılında solunum yetmezliği nedeniyle hastaneye kaldırıldım. Bilincim kapalıydı ve doktorlar aileme her şeye hazırlıklı olmalarını söylemişti. 79 gün boyunca yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdim. O süreçte bilincim açıldığında sol yanımda Konyaspor yönetiminin gönderdiği çiçek ve başarılı file bekçimiz İbrahim Sehic’in imzalı forması vardı. Bu benim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Son olarak, Konyaspor’a ve bana destek olan tüm taraftarlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Sizler olmasaydınız, bu hayalim belki de hiç gerçekleşmezdi. Her maçta yanımda olan, bana güç veren ve destekleyen herkese minnettarım. Konyaspor’a olan sevdamı ve inancımı asla kaybetmeyeceğim” dedi.
KONYASPOR’UN LİG ŞAMPİYONU OLMASINI ÇOK İSTİYOR
Öğüt sözlerini şu şekilde tamamladı, “Konyaspor Başkanı Ömer Korkmaz, eski teknik direktörümüz Ali Çamdalı ve birkaç yönetici beni evimde ziyaret etti. Başkanımız, beni Konyaspor-Fenerbahçe maçına davet etti. İki buçuk yıl sonra ilk kez stadyuma gitmek, hayatımda unutulmaz bir anı olarak yer aldı. Stadyumda geçirdiğim süre zarfında gözyaşlarımı tutamadım. O gün, eski tribün yıllarım gözümde canlandı ve Konyaspor sevgimi bir kez daha zirveye taşıdı. Bugüne kadar birçok hayalimi gerçekleştirmiş olsam da içimde hala büyük bir hedef var: Konyaspor’un lig şampiyonu olması ve bu coşkuyu tüm şehirle birlikte stadyumda yaşamak. Ayrıca, bir gün sağlığıma kavuşup yeniden eski tribün günlerime geri dönmeyi hedefliyorum. Konyaspor’un bana verdiği güç ve hayatımda yarattığı anlam, beni bugünlere taşıdı. Hayatım boyunca mücadeleden asla vazgeçmedim ve bu azimle her şeyin mümkün olduğuna inanıyorum”
Samet Aktaş