Sessiz kalayım dedim…
Kim ne söylerse söylesin, umursamamak lazım, önemli olan Konyaspor ve Konyaspor’un ‘üstün menfaatleri!’ dedim.
Kişiler gider, kurum kalır, Konyaspor her zaman burada, Konyaspor her daim bizim dedim.
Sıradan bir Konyalı ve sade bir Konyasporlu olarak üzerime vazife görmedim yorum yapmayı, susmak en iyisi diye düşündüm.
Ama bir yere kadardı!
Sussan olmuyor, susmasan olmaz…
Hoş, söyleyince bir tesiri yok ya, susunca da gönül razı olmuyor zaman zaman.
Daha düne kadar şampiyonluk hayalleri kuran bir Konyaspor vardı…
100. yaşını doldurup 101’inden gün alacağı 2023 senesinde Konya niye şampiyon olmamalıydı ki?
Tüm Konyaspor sevdalılarının gönlünde yatan bir gerçeklik, istediği, arzu ettiği bir hakikat değil miydi bu mutlu son?
Bir anda ne olduysa oldu ve Konyaspor’da işler tepetaklak döndü…
İlhan Palut gönderilmeli miydi, gönderilmemeli miydi, doğru zaman mıydı, yanlış dönem miydi konularına hiç girmeyeceğim. Bu konu enine boyuna uzun uzadıya tartışıldı. En yetkili isim olan Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen çıktığı televizyon programında açıkladı.
Bir şey anladın mı, mutmain oldun mu deseniz, şahsen ben olmadım. ‘Konyaspor’un üstün menfaatleri’nden öteye geçmedi bende mevzu. Bu menfaatler her neyse demek ki İlhan Hoca’nın gitmesi ve yerine Balkan ekolünün hakim olduğu Konyaspor’da Sırp asıllı bir teknik direktörün getirilmesi ile vücut bulacakmış.
Yine Konyaspor’un üstün menfaatlerini göz önünde bulundurmak anlamında takımda Sırp asıllı bir teknik direktörün ardından özellikle Boşnak, Arnavut, Kosovalı futbolcuların ciddi bir rahatsızlık duydukları aşikar. Belki daha büyük takımlarda top koşturma arzusu vardı Amir gibi Zümer gibi isimlerde. Sırp teknik adamın Konyaspor’un başına getirilmesi de bu futbolcular için hatırı sayılır bir bahane oldu.
Sırbistan asıllı Teknik Direktör Aleksandar Stanojević geldi geleli Konyaspor 4 resmi maça çıktı…
Ne yaptı bu maçlarda Konyaspor, sıfırı kucakladı…
Bugün de İstanbul’da zorlu bir deplasman mücadelesine daha çıkacağız. Fenerbahçe karşısında nasıl bir sonuç alırız orasını bilemem ama görünen köy kılavuz istemez.
İstanbul karşısında yıkılan umutlar Fenerbahçe ile yeniden yeşerir mi? Bu ihtimal, denizin yanması gibi bir ihtimal…
Merak ettiğim başka bir husus daha var. Hani Konyaspor CEO’su Mustafa Göksu demişti ya, “Konyaspor, her anlamda profesyonel bir disipline sahip. Her an her duruma hazırlıklı…” diye…
Şartlar bu şekilde devam ederse Aleksandar Stanojevic’in de ömrü çok uzun olmayacak gibi. Acaba Aleksandar Stanojevic’in de yedeği hazır mı?
En nihayetinde kimsenin Konyaspor’un kötülüğünü istemeyeceğini düşünsem de görünen o ki Konyaspor’da işler hem Sırp’a sardı, hem de sarpa sardı.
MURAT KURUM KONYASPOR YÖNETİMİYLE
GÖRÜŞMEK İÇİN KONYA’YA GELİYORMUŞ, GELECEKMİŞ…
Haftasonu sosyal medyada garipsediğim, abesle iştigal gördüğüm ancak birçok yerde paylaşılıyor olmasına bağlı olarak da dikkate almak gerekir mi diye düşündüğüm bir iddia dolaşıyordu.
İddiaya göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Konyalı hemşerimiz, Konyasporlu olduğuna da ikrar etmekten hiçbir zaman kaçınmayan Murat Kurum, Cumartesi günü Konya’ya gelmek üzere yola çıkmış…
Konya’ya gelip Konyaspor yönetimiyle görüşecekmiş… Falanmış, filanmış…
Bakan Bey’in resmi programında Konya hiçbir şekilde olmadığı gibi bu iddiaların döndüğü saatlerde adam bir sendikanın genel kuruluna katılmış, kürsüde konuşma yapıyordu.
Sonrasında ise programının yönü Konya değil, Aydın’dı. Yani her ne kadar sosyal medyada dillendirilmiş ve gerçek sanılıp yüzlerce yorumla öne çıkarılmış olsa da bu iddia asılsızdı, asparagastı, safsatadan ibaretti.
Velev ki görüşmesi icap eden bir durum oldu da Konyaspor yöneticileriyle görüşmek istedi. Bakan mı Konya’ya gelir, Konya mı bakana gider?