Torku Konyaspor’un Galatasaray’a 4-1 gibi farklı ve acı bir yenilgi alışının üzerinden 5 gün geçti ancak inan bu hafta Konyasporumuz için yazı yazmak hiç ama hiç içimden gelmedi. Transfer sezonunun sona erip kadroların, lisans çıkan oyuncuların resmen belli olmasını bugüne kadar bekledim, Galatasaray ne zaman daralırsa, kendi taraftarından ve basınından eleştiri alırsa Konyasporumuzu yedek parça deposu, kurtuluş ışığı, averaj takımı görme huyundan yine vazgeçmemiş veya Konyasporumuz bu alışkanlığın devamında çerez görevi yapmıştır.
Galatasaray maçını uzun uzadıya analiz etmeyi gerek görmüyorum, çünkü Aykut Kocaman hocamız aynı kadro ve aynı mantalite fikrini bu maçta da devam ettirmiş Galatasaray’ın aldığı bu farklı galibiyete çıkardığı denenmiş kadro ile resmen çanak tutmuştur. Daha maç başlamadan 1 saat evvel kalede Kaya Tarakçı’yı, sol da Mehmet Uslu’yu ortada Volkan Fındıklı ve Vedat Bora’yı ve ileride de Riad Bajiç’in ilk 11’de olduğunu görünce tribündeki yanımdaki arkadaşlara bu maçın skoru 5-0, 5-1 veya 4-1 Galatasaray’ın galibiyeti ile bitecektir dedim. Demez olaydım aynen dediğim çıktı. Bu beş oyuncudan sadece Vedat Bora, Galatasaray maçında bir şeyler yapmak için çırpındı, diğer 4 oyuncularımız resmen sahada Fransız yazar Victor Hugo’nun unutulmaz romanı Sefiller gibi sefiller trajedisini oynadılar. Sahada o gün Konyasporumuza yakışan sadece 3 oyuncu vardı bunlarda Dossa Junior, Vedat Bora ve Galatasaray kalecisi Fernando Muslera’ya 5 yıllık Türkiye macerasında frikikten ilk defa muhteşem bir gol atan Alban Meha’ydı. Aynı Alban Meha’nin bir sert topu kaleyi sıyırmış çıkmış bir tanesi de üst direkten geri dönmüştür. Kalecimiz Kaya Tarakçı yediğimiz 4 golün 3’ünde resmen başrol oynamış hayatının belki de en kötü maçlarından birini çıkartmıştır. Diğer oyuncularımız ve Aykut hocamız 66.dakikada 10 kişilik Galatasaray’dan son saniyelerde 2 gol daha yedirmişler ve bu alınan sonuç hepimizi kahretmiştir. İnanınız o günkü Galatasaray futbol oynamadan bu maçı elini kolunu sallaya sallaya kazanmıştır. Eğer Spor Toto Süper Lig’de o günkü maçta o kötü Galatasaray’ın karşısında biz hariç diğer herhangi bir Süper lig takımı olsaydı perişan eder, hallaç pamuğu gibi atardı. Peki bu kadar kötü bir Galatasaray varken Konyaspor bu şansı neye kullanmadı veya kullanmaya fırsat verilmedi derseniz? Aykut hocamızın yanlış tertip çıkartması, transfer ayında alınan oyuncularımızı ve elimizde geçen yıldan kalan değerlerimizi hiç düşünmeyişinden kaynaklandı derim. Başkanımız Ahmet Şan’ın da belirttiği üzere hiç birimizin kabul edemeyeceği bir kadro ile sahaya çıkıp Galatasaray karşısında sahayı boynu bükük, perişan bir vaziyette evlerimize gitmemizi sağlayarak resmen harakiri yapmıştır. Transfer sezonuna gelecek olursam Konyasporumuz Hollmen’i Fenerbahçe’den, Ömer Şişmanoğlu’nu Beşiktaş’tan, Traore’yi Karabükspor’dan kiralık olarak almış, Dossa Junior’u Polonya takımı Legia Varşova’dan, Ablan Meha’yı Alman takımı SC Paderborn’dan, Riad Bajiç’i Bosna Hersek liginden Zelezniçar’dan, İbrahim Sissoko’yu Eskişehirspor’dan, Selçuk Alibaz’ı Alman takımı Aue Erzgebirge’den, kaleci Serkan Kırıntılı’yı Rizespor’dan ve Emrecan Atila’yı Gençlerbirliği U21 takımından transfer etmiştir. Geçen yıldan kiralık olan Abdülkerim Bardakçı ve Halil İbrahim Sönmez geri dönmüşler, kadromuzdan ise Hasan Kabze Akhisar’a, Mehmet Güven ve Gabriel Torje Osmanlıspor’a, Djalma Campos Gençlerbirliği’ne, Elvis Kokaloviç ve Recep Aydın Karabükspor’a, Ahmet Sabri Fener ve İshak Çakmak Gaziantep BB’ye, Barış Örücü Alanyaspor’a, Benjamin Fuchs Göztepe’ye gitti. May Sphiwe Mahlangu İsveçe Göteborg’a geri dönmüş, İbrahim Alan Niğde Belediyespor’a, Okan Derici, Oğuzhan Demirci, Tufan Özbozkurt, İsmail Güven, Aykut Uluç, Emre Yılmaz ve Ali Dere Konya Anadolu Selçukspor’a kiralanmışlardır. 2 Eylül 2015 günü lisans çıkartılan eski oyuncularımız Mario Felqueiras, Özgür Özkaya, Tomas Borek ve Marc Kibong M’Bamba’nın takımımıza dönüşleri hepimize bir umut, yarınlar için bir ışık olmuştur. Selam ve sevgilerimle