İkinci yarıda ortaya koyduğu performans, aldığı sonuç ve oynadığı futbolla bir anda kamuoyunda dikkatleri üzerine toplayan Torku Konyaspor'un, gazı erken alındı.
Elazığspor karşılaşması aslında Fenerbahçe, Sivas ve Kasımpaşa maçlarından kolay gibi görünse de aslında daha zordu. Çünkü, haftalar birer birer eriyor, sona doğru yaklaştıkça takımların kötü rüya görmemeleri için işin ciddiyeti daha iyi anlaşılıyordu.
Küme düşme konusunda Elazığspor, bu maç öncesine kadar uzak da olsa Konyaspor'un rakibiydi. Eğer ki; Konyaspor sahadan 3 puanla ayrılmış olsa, Elazığspor belki de tamamen rakip olmaktan çıkacaktı. Ama olmadı. Aksine Elazığspor, aldığı 3 puanla Konyaspor'a puan olarak daha da yaklaştı ve umutlarını yeşertti.
Maalesef Elazığspor'la ilgili yapılan teknik analizler tam olarak irdelenmemiş. Elazığspor'da temsilcimiz gibi teknik direktör değişikliği yapmış, oynadıkları oyun, tam olarak puana yansımasa da istekli futbolları göze çarpıyordu. Deplasmanda yeşil beyazlılar gibi puan fakiri olan Elazığspor, 169 gün sonra 3 puanla tanışırken, son 4 maçta da 3'üncü galibiyete imza atıyordu Konya Atatürk Stadyumu’nda...
Son haftalardaki başarılı futbol ve puanların sonrasında tribünler tamamen doluydu. Taraftarlar görevini tam anlamıyla yaptı diyebiliriz. Takımını hem bedenen hem de manen destekledi. Ancak ortaya çıkan sonuç hiç mi hiç hesapta yoktu.
Burada zamanı geldiğinde övdüğümüz başta Teknik Direktör Mesut Bakkal başta olmak üzere tüm futbolcuları eleştireceğiz. Çünkü, varlık göstermediler. İkinci yarı da belli bir dönem hareketlenen ve bu arada da 2 gol bulan yeşil-beyazlıların devamını getirememesi hüsranla sonuçlandı.
İlk yarıdan itibaren başlarsak, deplasmanda oynayan Elazığspor, tek kale maç yaptı diyebiliriz. Skora bakıldığında da bu somut olarak görülüyordu. Çünkü, Serdar Gürler denen futbolcu durdurulamadı. Onun hızı sayesinde 2 penaltı kazanıp, skoru bir anda kendi lehlerine geçirmeyi başarabildiler. Hatta ilk yarı skor daha da farklı olabilirdi. Allah'tan çok kolay penaltı veren Cüneyt Çakır, nasıl olduysa penaltının babası olanı vermedi. Verse Kaleci İtandje, kırmızı karttan atılacak takım da 10 kişi kalacaktı.
Sevinsek mi- üzülsek mi bilemedik bir türlü...
İkinci yarıda da Mesut Bakkal'ın değişiklik hamleleri yerinde oldu diyebiliriz. Çünkü oyuna sonradan giren Ömer Ali ve Mehmet Güven'le iki gol bulan yeşil-beyazlılar, diğer bir hızlı adam Serdar Özkan'ın pasına engel olamayınca sahadan 3-2 mağlup ayrıldı.
Bu maçta tek sevindirici olay, Temsilcimizin 500'üncü golünün Konyalı bir futbolcunun ayağından gelmesi ve son haftalardaki çıkışına destek olmak üzere tribünleri dolduran binlerce taraftardı.
Bu maçın mutlak suretle telafi edilmesi gerekiyor. Gençlerbirliği ile deplasmanda oynanacak olan mücadele, Konyaspor'un geleceği konusunda herkese fikir verecek. Çünkü, bu hafta altta bulunan takımlardan Gençlerbirliği hariç, hepsi puan veya puanlar aldı. Gençlerbirliği açısında da zor geçecek olan bu mücadele Konyaspor'un kaderi olacak...