Ben Konya’ya gelmek için 100 neden sayabilirim kendimce. Memleketim olması, kabir ziyaretleri, annemi- akraba-arkadaş ziyaretleri, kentimin kışın kötüleşse de kokusu, dokusu. Peki yerli-yabancı konuklara kaç neden saydırabiliriz diye düşündüm. Beni her zaman aklımda olan bu düşünceye daha güçlü iten yılların dostu, eski çalışma arkadaşım, görüşlerine her zaman değer verdiğim Kahramanmaraş nüfusuna kayıtlı, Ankara’da ikamet eden sevgili psikoloğum Erdal Poyrazlı’nın “Konyalı dostum olduğu halde Konya’dan geçerken ziyareti kısa tutuyor, konaklamıyorsam tek suçlu ben miyim?” sorusu oldu. Sonuçta Konya’ya herkesin gelmesi için en az yüz neden buldum eğer biz potansiyelimizi keşfettirebilirsek.
Yaşamın Milattan önce 8000’li yıllarda başladığı, Anadolu Selçuklular’a 310 yıl aralıksız başkentlik yapmış, el sanatları 18. Yüzyıla dayanan Konya’dan söz ediyoruz. Aslında Valiliğimizin Mart 2014 yılında hazırladığı “Kültür, Turizm ve Tanıtım Sektörü” raporunda teşhisi koymuş da tedaviyi aramamışız. Bu rapor kentimin tüm yöneticilerinin elinden düşürmemesi gereken bir rapor. Hayata geçirilirse Sn. Akyürek’in 5 milyon turist beklentisinin çok ötesini görebileceğimiz gerçek. 2012 yılında sadece 400 bin turist konaklatabilmiş kentimin misafir ve gelir miktarını katlayacak dev bir potansiyeli var.
Turistin gelmesi çaba ister. Beypazarı ilk başta gruplara yemeği bile belediyenin organize etmesiyle bugünlere geldi. Burdur dizi film rejisör ve sponsorlarını kentte ağırladı, her türlü kolaylık vaadinde bulundu. Kayseri, Gaziantep gün geçmiyor ki gezi ve yemek köşelerinde yer bulmasın. Biz sadece Şeb-i Aruz döneminde gündemdeyiz. Diğer zamanlarda İstanbul merkezli turlarda yalnızca Sema gösterisi ve Sille yer alıyor. Oysa kentimin sözünü ettiğim raporda 10 adet inanç, 52 adet tarih ve kültür turizmi değeri belirlenmiş. 5 ilçemiz termal turizme, 4 ilçemiz mağara turizmine, 9 ilçemiz eko ve yayla turizmine, 4 ilçemiz yamaç paraşütüne uygun bulunmuş. Av turizmi, kongre turizmi potansiyelimiz ortaya konulmuş. Leylekler Vadisi ve Kömüşini Gölü Kuş Gözlem Evi doğaseverler için cazip merkezler olarak belirtilmiş. Bunlara ben Hadim, Akşehir ve Ereğli’nin ülkemin en güzel kiraz çiçekleri rotası arasında sayıldığını ve Çumra lale bahçelerini potansiyel olarak ekleyebilirim. Her biri ayrı yazı konusu olabilecek değerlerimiz var. Eksiklerimiz tanıtım, potansiyellerimizle ilgili tur acentelerini devreye sokamamak, otellerdeki dokümantasyon eksiğimiz, 103 adet olduğunu öğrendiğim lokal tur şirketlerinin günü birlik yakın geziler organize etmemeleri. Sosyal programlarımız Cumartesi Sema programı dışında maalesef hiç yok oysaki Sille Konya Türkü ve Folklor akşamları için, Karatay Medresesi ney dinletisi için değerlendirilebilir. Konya’dan alınacaklar listemiz çok cılız ki bu da bizim çook çalışmamız gereken bir konu.
Ben Tropikal Kelebekler Parkı’na ayrı yer açmak istiyorum emeği geçenleri kutlayarak. Muhteşem ve herkesin görmesi gereken bir tesis. Çalışanların konukseverliğine, ilgilerine, dizayna, kafe ve hediyelik eşya stantlarına hayran kaldım. Selçuklu Belediyesinin lokal yönlendirme levhaları şık ancak çevre yolu, şehirler arası yollarda hiç tabela yok. Oteldeki tanıtım standı görme arzusu uyandırıyor. Ben bu merkezde Selçuklu belediyesi yayınlarının satıldığı bir standı aradım. Herkese hitap eden bu güzel tesisin önünde hız kesici veya trafik sinyalizasyonu mutlaka bulunmalı. Potansiyellerimizi keşfettirmek umuduyla.