Konya’ya teşekkür etmek lazım yine yanıltmadı…

Uğur Özteke

Pazar ve dün sabah iki abimizden işittiğim yorumlarla bugün ki “tatsız” yazıma başlamak istiyorum…

***

Pazar günü hukukçu bir abimiz ile bir ortamda sohbet ediyoruz. Nereden aklıma geldi ise ben bir ara “Polisin son canlı bomba operasyonu müthiş idi. Hele hele Başbakan'ın programı öncesi. Şu operasyon Ankara’da, İstanbul’da ya da Diyarbakır’da olsa yer yerinden oynardı. Şu halimize bir bakın. Düğün dernek pilav mangal kırıla gidiyor” deyince abimiz “Abi bu gerçek mi? Aslı var mıymış?” diyordu.

Bunu diyen abim, Türkiye’yi, iktidarı, siyasi olaylar başta olmak üzere günceli inanılmaz takip edende birisi idi.

***

Dün sabah ziyaretimize gelen takım elbiseli şık mı şık bir abimiz de sanayici bir büyüğümüzdü.

Vakti zamanında Konyaspor futbol ve basketbol takımlarına da tomar tomar para verip sonrada alacaklarından silip bağışlayan bir isimdi.

Bakın abimiz yaptığımız görüşmenin sona erdiği anda abimiz sade kahvesinden bir fırt daha çekti ve;

“Uğur abi cuma günü bu şehirde canlı bomba yakalanıyor. Hem de Başbakan'ın geleceği gün. Çok büyük bir olay bu, ama her ne hikmetse bizim milletin umurunda değil. İşin daha da acısı var. Ankara’da İstanbul’da bombalar patladığı zaman tedbir alanlar dün bu şehirde aldıkları tedbiri bile kaldırıyorlar. Bu nasıl iş” diyerek saf saf sorunca nasıl bir yarama bastığını fark etmiyordu.

Hemen parmaklarımızı klavyeden çektik ve atladık “o ne demek abi?”…

-“Abi …… şehrin en büyük üç AVM’sinden birisi değil mi? Çocuklar dün (Pazar günü) evde canımız sıkıldı deyince ne yapalım aldık hepsini ……….. sinemaya gidelim dedik.

Arabayla buranın alt katına oto parkına giriyoruz. Bakıyorum ne durduran var, ne arayan var, ne soran nede kontrol eden.

Oysa Ankara ve İstanbul’daki patlamalardan sonra yine buraya alt kata girerken bir görevli usulen de olsa arabanın alt tarafına bakıyor bagajı kontrol ediyordu. Hatta bu alttaki oto parkın üç çıkışı vardı. Bir tanesini kapattılar. Bende güvenlik için, giriş çıkış kontrol altına alınsın diye yaptılar düşüncesi ile sevinmiştim. Ama ne gezer üç gün önce bu şehirde canlı bomba yakalanıyor biz AVM'nin girişindeki kontrolü bile kaldırıyoruz. Biz nasıl duyarlı olacağız?” diye bana soruyordu….

***

Bugüne kadar Konya dışında bana “nerelisiniz?” diye sorduklarında hep gururla “Allah’a çok şükür Konyalıyım. Hatta Hz. Hadimi'nin de torunuyum” dedim.

(Bu soru Konya’da sorulsa farklı alternatiflerim vardır)

Amma işte bizler Konyalılar olarak ister Hazreti Mevlana’nın torunu olalım, isterseniz Nasreddin Hoca’nın. İsterseniz Konevi Hazretleri'nin, isterseniz falanca değerli zatın…

Kimse kimsenin mübarek ligine laf edemez.

Gelin görün ki bırakın bu büyüklerin torunu olmayı günümüzde ki bu rehavet ve dünya düşkünlüğümüzü üniversite hocaları ders konusu işlemeliler ve bunun adını bir koymalılar.

Vallahi bizde bir sıkıntı var.

BELEDİYE OTOBÜSLERİNDEKİ EL TUTAÇLARI

İşte duyarlı bir genç dostumuz bize yine bizi üzen bir konunun fotoğraflarını gönderip dertlenmiş. Allah razı olsun ama vallahi dertleri dert edinmekten hasta olacağız haaa.

 

Bu fotoları çeken genç arkadaşımız eski kırmızı Belediye otobüslerinden söz ediyor. Ayaktaki yolcuların düşmemek için tuttukları tutaçlar. Ya kopuk ya da eliniz değil parmağınız zor giriyor. Parmak sokarak da otobüste dengeyi sağlamanız mümkün olmadığına göre…

***

Maksat anlaşılmıştır diye düşünerek bugünlük bu kadar diyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Akıllılık, ne zaman akıllı olunamayacağını bilmek demektir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bayan sürücüler kavşaklara girerken önce sinyal verip sonra dümdüz gitmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.