Bugün yerimizin durumuna göre birkaç farklı konuyu sizlerle paylaşmak durumu ilgililere aktarmak ve siz değerli okurlarımızla da genel bilgi paylaşımı yapmak istiyoruz.
Önce izninizle bir camii cemaatinin hatta din görevlisi dostlarımızın ricasını gündeme getirmek istiyoruz. Bu işin vebali daha ağır çünkü…
Burası Ferhuniye Mahallesi Hacı Kaymak Camii’nin önü ve köşesi.
Bu fotoğrafları bizimle paylaşan camii cemaatindeki kardeşlerimiz altına da şunları yazıyorlardı;
“Uğur abicim, burası bizim sokaktaki caminin önü. Allah rızası için şu gönderdiğimiz fotoğraflara bir iyi bak abi. Abi caminin önündeki su birikintisinin adı ne abi? Daha iki hafta önce sözüm ona asfalt attılar hastanenin önüne. İnsan oraları asfaltlarken buraları görmez mi?”
……….
Vallahi fotoğrafları gördükten sonra cami cemaatine son derece üzüntülü bu durum için hak vermek zorunda kaldık.
Ama benim bildiğim kadarı ile ekipler hastane çevresinde asfalt çalışması yapıyor. Burayı nasıl görsünler ki? Yine de biz durumu ilettik. İnşallah sıra buraya da gelir?
MEZARLIKLARI BASAN KÖPEKLER
Biz bizi bildik bileli sokaklardaki başıboş köpek meselesi çözülemedi. Yasalar ve yönetmelikler böyle olduğu sürece de çözüleceğine inanmıyorum.
Ama izninizle önce işi başa alalım. Cuma sabahı bir iş adamı abimiz aradı. Bu abimiz bir dönem AK Parti il yönetiminde de oldukça etkin bir isimdi.
“Uğur abi; Allah kabul etsin her Cuma kabir ziyareti yapmaya çalışırız. Bugün Üçler Mezarlığı’nda bir çocuğu köpeklerin elinden zor aldık. Abartmıyorum her kabir taşının arkasında bir köpek var. Abi bu nasıl iş?” diyordu.
O andan sonra Mezarlıklar Müdürlüğü de dahil pek çok yeri aradım. Belediye, resmi kurum, oda dernek neresi varsa.
Bu işin başındaki bir müdürümüz ne dedi biliyor musunuz?
“Uğur abi sen ne mezarlığından bahsediyorsun. Sabah namazı için evden çıkarken sağıma soluma bakmaktan arkamı kollamaktan camiye zor kendimizi atıyoruz. Sokaklar caddeler ne alemde görmüyor musun?”
………….
Dedik ya her kesimden her yetkili ile konuştuk. Bu konuda Belediyelerin de eli kolu bir yerde bağlanıyormuş. Çünkü Belediyelerde barınaklarda bu toplanan kedi köpeğe yıllarca bakamıyorlarmış. Burada bakılıp tedavileri yapıldıktan sonra aşılandıktan, kısırlaştırıldıktan sonra bu hayvanlar mecburen tekrar bırakılıyormuş.
Bırakılanlar ne olacak? Ya da ne oluyor?
Hayvanlar bir yerde aç ve susuz. Açlıktan saldırıyorlar. Zevkten değil ki?
Bakın bunu en güzel şekilde Zafer Bölgesi’ndeki bir esnafımız sosyal medyada şöyle paylaşmıştı;
Aç hayvanlar çöp torbalarına saldırıyorlar ve karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. Eğer hayvan toksa, aşılı ise niye durduk yerde saldırsın ki?
………..
Bir tanıdık ise ilçe belediyelerinden birisinde yaşanan durumu şöyle anlatıyordu;
“Bizim arkadaşlar saldırgan birkaç köpeği öldürerek durdurabilmişlerdi. İlçemizdeki Meslek Yüksek Okulundaki bayan öğrenciler bu öldürülmüş köpekleri görünce nasıl ağladılar, nasıl ağladılar anlatamayız. Vallahi babası ölse böyle ağlamazlar. Bu hayvanların fotoğraflarını çekip sosyal medyada paylaştılar. Savunma üzerine savunma verdi arkadaşlarımız. Şimdi bizim arkadaşlar köpekleri gördüler mi görmezden geliyorlar. Bir yandan vazifemizi yapacağız bir yandan ekmeğimizden olacağız” diyorlar.
………………
İnsanı köpekle karşı karşıya getiren durum yasalarmış.
Bu iş belediyenin ya da görevlilerin değil. Ben artık bunu anlamaya başladım. Tabii yanılmıyorsam.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Gördüğünü gizlemen şüphe ettiğini açıklamandan daha güzeldir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hayatı karşılıksız sevmeyi becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.