Türkçe yazıldığı gibi okunan ancak yazıldığı gibi algılanmayan ya da herkesin anlamak istediği yere çekebileceği bir dildir. İlkesel değerlerin arkasına sığınan, kendi durumlarını bu değerlere yaslamaya çalışan bir kesimden bahsetmiştim. Burada değerlere değil, o değerlerin üzerinden prim elde etmeye çalışanlara seslendim. Hamdolsun mesajımızda ulaştı.
Ayrışmadan yana olamayız. Böyle bir düşüncemizde hiçbir vakit olmamıştır. Bu toprakların evlatları olarak bu ülkenin geleceği olan bizler ancak bir olarak ayakta kalabileceğimizin farkına varmalıyız. Bazen silkelenmek insanı kendine getirir. Bu yüzden her eleştiriye ‘hakaret’ gözüyle bakmak yanlıştır.
Bizim görgümüz, eğitimimiz birlik olmayı öğretti bizlere. Önce biz olmayı, sonra 'HİÇ' olmayı.
ADI EYLEM DEĞİL TERÖR!!!
Ne kadar manidardır. Seçim daha yaklaşırken yine sözde hocalar, sözde kanaat liderleri ve terör örgütleri sahnedeki yerini alır. Bazı muhalif parti MİLLET vekilleri de, bu olayları destekler. Bunlardan biride malum partinin “MİLLET vekili” Levent Tüzel, Twitter hesabından;
“Çağlayan Adliyesi’nde savcıyı rehin alıp adalet isteyen iki gencin polis operasyonuyla öldürülmesi bir devlet infazı, yaşam hakkı ihlali” derken, Gazeteci Mirgün Cabas ise; “Bu eylem nasıl biterse bitsin çıkarılacak tek ders var: çocukları vurmayın, annelerini yuhalatmayın” yazabiliyor.
Sözde ekmek almaya giderken vurulan Berkin Elvan için günlerce bas bas bağıran Ahmet Hakan nerede?
Hiç yürekleriniz sızlamaz mı?
MİLLET vekili olarak Meclise gireceksin. Devletten yüklü maaş alacaksın, her seferinde eleştirdiğin hükümet partisinin sadece vekillere zam dediğinde yanında olacaksın, sonrada devletin savcısı öldürüldüğünde, savcıyı değil gençlerin hesabı ne olacak diye bağırarak gerçek şahsiyetlerinizi ortaya koyacaksınız. Yazıklar olsun sizin gibi korkaklara. Sizin gibiler bizim Kürt kardeşlerimizin temsilcileri olamazlar.
Bunlar gibi “sözde” çağdaş, “sözde” yenilikçi, sözde “özgürlük yanlısı” şahsiyetlerin yürekleri yanmaz. Olayların daha da artmasını arzu eder ve beklerler.
Yıllardır alıştığımız gibi yine bir seçime günler kala belli ki uzun süredir yapılan hazırlıklara start verildi. Masum bir savcımızın, Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesiyle başlayan bu olaylar, hükümet partisinin teşkilatlarına yönelik saldırılarla devam etti. Bugün de yine saldırılar sürüyor. Savcımıza Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı diliyor, bu hainleri, bölücüleri, teröristleri de şiddetle kınıyoruz. Artık devletimizin bu olayla bardağı taşıran bu teröristlere karşı tüm imkanları kullanmaları gerektiğini düşünüyoruz.
Verilmek istenen tek bir mesaj var. Türkiye karışıyor.
Ama anlaşılan kendi kafa karışıklıkları o kadar fazla ki her seçim öncesinde yapılan bu terörist eylemlerin, kafatası zihniyeti güdenlerin, sözde hocaların attığı her adım devirmeye çalıştıkları hükümet partisinin ekmeğine yağ sürmekten öte gidemedi. Halen bunu göremeden daha fazla pisliğe batmaya ve milletimizi yıpratma çalışmalarına devam ediyorlar. MİLLET HERŞEYİN FARKINDA!
SİZİN SİNSİ OYUNLARINIZ VARSA BİZİM HAYIR DUALARIMIZ VAR DİYOR BİR DEVLET BÜYÜĞÜMÜZ.