KORKAKSINIZ!

Süleyman Sayan

Galatasaray maçı ile ilgili yazılacak çizilecek çok ama çok şey var nereden başlayalım dersiniz stadyuma kadar kazasız belasız gelmeyi başardık. Aracımızı otoparka koyduktan sonra maça gireceğimiz kapıya doğru yöneldik, bu arada önümüzde iki tane genç buzdan kayarak yere düştü. Neyse ki bir tarafları kırılmadan kalktılar stadyum çevresinde yaklaşık 500 metre yürüdük hiç görmediysem otuz kırk kişinin yere düştüğünü gördüm dersem yalan olmaz. Kuzey tribününde ki kapıya ulaşmıştık artık, yapıldığında Dünya’nın en iyi beş stadyumundan biri olarak seçilen  Arenamızda bir problem olmayacağını düşünerek, ne kadar yanıldığımızın az sonra farkına varacaktık. Başkanımız Ahmet Şan’ın bir ara stadyumun çok amaçlı kullanılması gerektiğini söylediğini hatırlıyorum. Fakat stadyum yönetimi bu olayı biraz farklı anlamış sanırım. Stadyum önünden başlayarak merdivenlerde dâhil tribünlere kadar buz pisti hizmetine açılmış. Bu esnada da düşenler oldu tabi, kaya kaya sallanan merdiven demirlerine tutuna tutuna girdik içeriye. Kahraman şehit polisimiz Fethi Sekin’in bizlere miras bıraktığı evladının aramızda olması bizleri mutlu etti. Bir anda dışardaki olumsuz havayı unutuverdik. Maç öncesi İstanbul’daki hain terör saldırısında yaralanan polis kardeşimiz Murat Bardakçı’yı da dimdik ayakta görmek bu duyguda zirve yapmamızı sağladı.

Karşılaşma takımlar adına iki aşamalı, hakem adına ise maalesef tek aşamalı idi. İki yarıyı ayrı ayrı değerlendirmek gerekirse Konyaspor takımı ilk yarıyı bastırıyor, akın üstüne akın gerçekleştiriyor, Galatasaray ise direniyordu.  Zaten Galatasaray’ın on birine baktığımızda Sneijder ve Eren dışında neredeyse tüm oyuncular defans özelliği ön planda oyunculardı. Bu durumda Konyaspor’un baskılı oyununun bir başka açıklamasıydı. İkinci yarı ise Galatasaray  kontra ataklarla rakibinin üzerine gitmek amacıyla yeni transfer Rodrigues’i sahaya sürdü, bulduğu açık alanlarla birlikte tekniğini de konuşturan Rodrigues zor anlar yaşattı. Skubic’in bindirmelerine önlem amaçlı Riekerink Sabri’yi de o kanatta kullanarak çare aramaya çalıştı. Oyun özellikle yenilen golden sonra bu dizilişte kilitlendi diyebiliriz. Dakikalar 65 gösterdiğinde Aykut hoca risk alarak Fofana’yı sahaya sürmek istedi yaklaşık dört dakika oyun durmayınca Fofana oyuna 69. dakikada girebildi. Aykut hoca sarı kartı bulunan Ali Turan yerine Rodrigues karşısında olası bir kırmızı çıkmasın diye risk alarak Fofana’yı oyuna alırken Jonsson’u o bölgeye çekti. Etkisiz bir görüntü çizen Rangelov yerine ise orta alanı kalabalık tutma adına Amir oyundaydı. Konyaspor tekrar bindirmeye Galatasaray ise direnmeye geçecekti ki bu hamlenin üzerinden 2 dakika geçtiğinde faul bile olmayan pozisyonda önce ilk sarı kart ve ardından ikinci sarı kart ile Mete Kalkavan maça damga vurmayı başardı. İlk yarı bittiğinde Sneijder’in söylediği onca kelimeye kayıtsız kalan Kalkavan, De Jong’un saldırır cinsten itirazlarına ses çıkartmayan Kalkavan 3 saniye içinde kaptanı atmıştı oyundan.

İşte bu yüzdendir ki siz ilk yarı yakaladığınız onca pozisyonu cömertçe harcamayacaksınız, İşte bu yüzden bize transfer sezonu bitmeden iki transfer daha şart, eğer golcü iseniz bu pozisyonları harcamayacaksınız. Sonra Mete’ye ne söylesek boş. İlk yarı içeriye 3-0 girsek Mete’de bir şey yapamayacaktı, takdir hakları, maçın psikolojisi, oyuncunun psikolojisi, sadece görünen pozisyonları değerlendirip hakem ne yapmış ki kardeşim demek, hangi takıma karşı olursa olsun aczi yetinizin göstergesidir.

Fofana değerlendireceğimiz bir karşılaşmada değildi. Üstelik eksik kalınca da bu oyuncu olur ya da olmaz demek yanlış olur. Birkaç hafta izlemek gerek. Sadece şunu söyleyebilirim kendini gösterme çabası dikkatimden kaçmadı buda onun üzerinde bir baskı oluşturmuş, bu baskı ise onu hataya zorladı diyebilirim.

Türkiye’nin centilmenliği ve yaptığı tribün şovları ile en çok takdir toplayan taraftar grubu muhtemelen bu haftada PFDK’a sevk edilecek, bu kadar takdir toplayıp bu kadar ceza alan başka tribün yok sanırım. Bu durumda ülke futbolunun yönetenlerin acizliğini gözler önüne seriyor aslında. Ali Kaptan her doğru her yerde söylenmezmiş bunu da yaşayarak görmek kaptan olarak sana düştü.

Sonuç olarak; Emeği, puanı güzel oyunla hak edeceğimiz bir mücadelede 5 yıldır gol atamayan bir oyuncunun attığı gol ile takımımızın beynini imha planı yapan hakem arkadaşın çabaları ile bir maçtan daha puansız ayrılmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Akşam sezonun ilk yarısındaki Fenerbahçe maçında yaşanan hakem hataları geldi aklıma neredeyse o maçla aynı zihniyet sahadaydı. İsimler farklı olsa da Anadolu ezilmeye, hakemler korkmaya, büyükler haksız maç kazanmaya devam edecekler.  Bizlerde çırpınıp emeğimiz ne olacak diye dövüneceğiz.

Maçın sözü; Tıpkı Kaptanın dediği gibi KORKAKSINIZ, maçta yaptığınız 3-5 iyi hareket var onu da korkularınızla hiç ettiniz. Unutmayın korku, bütün erdemlerin önüne set çeker. Korku suçu, suç cezayı doğurur. Fakat Sizin korkularınızın cezasını neden Konyaspor çeker?  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.