Ligin ilk yarısında hele de deplasman da Fenerbahçe’yi kendi evinde iyi bir oyunla yeniyorsun. Aradan zaman geçmiş teknik ekip değişti ve takımın başına İlhan Palut geliyor. Konya şehrinin istediği bir teknik direktör olarak herkesin sevgisini kazanmayı biliyor hoca. Oynattığı oyun ofansif futbol ve geriye yaslanmayı düşünmeyen bir hoca ile anlaşmıştı Konyaspor.
Ama gel görün ki pazartesi akşamı oynanan ilk yarım saatlik oyunda Konyaspor yerlerde sürünüyordu. Hocanın büyük ihtimalle defansif oyun kurgusuyla çıkıp kontrataklarla gol bulmak istiyordu. Fakat karşında şampiyonluğa oynayan bir Fenerbahçe vardı ve bir o kadar da kadro kalitesi tartışılmazdı. Ne kadar defans oynarsan bir yerlerde yaptığın hata ile yenilgiyi hazırlıyorsun. Bundan dolayı bu maç hocaya yazar görüşünde olanlardanım.
Haftalardır güzel oyunuyla övdüğümüz Diomande’nin maçın başlarında yaptığı hatalı paslar yüzünden oyunda bir anda iki sıfır geriye düştük. Hele de o ilk golde defans hattının gerisinde kalıp ofsaytı bozması akıllara ziyandı. Bunu da hoca gördü ki gollerden sonra Diomande’yi çıkarıp yerine Amir’i soktu. Ama atı alan Üsküdar’ı geçmişti bir kere. Konyaspor’un yenik durumdan geriye düştüğü maçları hatırlıyoruz. Ama karşınızdaki rakip Fenerbahçe öyle kolay kolay iki sıfırdan maç verecek bir takım değildi. Amir oyuna girince oyunun seyri bir anda değişti. Konyaspor atak üstüne atak yapıyor lakin gol yollarında ve kaleci Altay’ı bir türlü geçemedik ve sonuç kaçınılmaz oldu. Bir de Kravets hala bu dünyada yaşamıyor sanırım. Çünkü futboldan kopmuş ne yaptığını bilmeyen bir Kravets vardı oyuna girdiğinde. Onun yerine Daci düşünülemezmiydi diye soruyorum kendime. En azından rakibi basan ve hırsı ile Kravets’den daha iyi olurdu. Oyuncu değişikliklerini hocanın zamanında yapmadığı da aşikar. Sekidika’yı yetmiş dakika nasıl oyunda tuttu anlamak mümkün değil.
Bir diğer eksiklikte sol kanat oyuncumuz Guilherme’nin eksikliği idi. Sol kanatta zaten alternatif olmayınca Abdulkerim’i sol kanata Adil’i de sol bekte oynatınca eksikliğimiz daha belirgin oldu.
Bu maçı bir an önce unutmamız gerekiyor. Lig sıkıştı ve geriye on üç maçımız kaldı. Fenerbahçe ile oynadığımız haftada alttaki rakiplerimizin maçlarını kazanması bizim için kötü oldu. Artık bu sıkışık takvimde önümüze bakmamız gerekiyor ve Pazartesi oynanacak Kasımpaşa maçına bakmamız lazım. Çünkü kendi rakibimizle oynayacağız. Bu maçtan galip ya da berabere kalırsak bizim için iyi olur. Yok yenilirsek yine korkulu rüya görmeye başlayacağız. Bunun için takım olarak birleşip Kasımpaşa maçına iyi hazırlanmamız gerekiyor.