Savaştan kaçan Suriyelilerin, ülkemizde şehrimizde bulunmaları bir devlet politikası.
Ama Ankara’nın ya da yetkililerin bilmediği veya bilip de el atamadıkları bazı konular inanın başımıza dert açacak gibi görünüyor.
Şimdi biraz sonra sizlere aşağıda aktarmaya çalışacağımız konunun görüntüleri elimizde mevcut.
Zaten pusulahaber.com.tr sitesinden bu görüntülerini de izleyebilirsiniz.
Şimdi gelelim konuya.
...................
Fatih Işıklar Aşevinin önünde 42 plakalı MA.8.. plakalı doblo araçta bir Suriyeli vatandaş başında takkesi üzerindeki cellabiyesi ile direksiyonun başına geçiyor.
Suriyeli sürücü aracın içindeki koltukları sökmüş, daha çok yolcu taşıyabilmek için de içine o bildiğimiz küçük plastik tabureleri doldurmuş.
Yani sahte dolmuşçuluk yapan Suriyeli vatandaş kendi zekası ile kendi vatandaşlarını taşıyor.
Bu durumu fark edip, çakan bizim dolmuş şoförleri ve taksici esnafı çıldırmış durumdalar.
......................
Haksızlar mı?
Yoooo.
Peki neden polise zabıtaya gidip şikayetçi olmuyorlar?
Çünkü korkuyorlar.
Esnaf bu Suriyeli vatandaşa bir şey yapılmayacağına inanıyor.
Aslı olsa da olmasa da bir yerde işin ters dönüp kendilerinin suçlu olacağı kanaati yerleşmiş durumda.
..........
Belki bunlar küçük ve uçuk örnekler.
Biz asla Türk vatandaşı Suriyeli ayırımı içerisinde değiliz. Olmayız, olamayız.
Ancak bazı durumlar gerçekten devlete karşı yasal vecibelerini yerine getiren insanlar için büyük haksız rekabete yol açıyor.
Bundan sonra da açabilir.
..............
Yetkililerimizin de yapacağı bir şey olmadığını biliyoruz.
Tam bu noktada top siyasetçilerin kucağına gidiyor.
Gerçi yerel siyasetçilerin de bunu dile getirebilecek yürekleri yok.
O zaman birileri bir yolunu bulup durumu Sayın Cumhurbaşkanımıza arz etmeliler.
Allah korusun bu durum ve müsamaha böyle devam edecek olursa kırgınlıklar kızgınlığa, kızgınlıklar öfke seline dönüşebilir.
Ve o zaman da hiç kimsenin istemediği kötü ve üzücü durumlar yaşanabilir.
..........
Biz sadece yerel bir gazeteci olarak, yerel olumlu ya da olumsuz durumları boyumuzu aşmayacak şekilde, asla bölücülük ve ayırım yapmaksızın sade vatandaşın sesi, gözü, kulağı olma yolunda yaşanılanları yöneticilerimize aktarmaya devam ediyoruz.
Bundan sonrası büyüklerimizin bileceği iştir.
Onlar ne derse bizde harfiyen uyarız.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Az ateş çok odunu yaktığı gibi, az hak da çok ameli yok eder
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Adaletin bir gün hepimiz için kaçınılmaz bir gerçek olduğuna inanıp adaletten ayrılmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.