Değerli okuyucularım "Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden bugün tam 15 gün geçti. Güzel haberler gelmeye devam ediyor. Umut hep var.Ama biliyorum hepimizin içinde; korku, keder, umutsuzluk ve birçok negatif duygu hakim durumda. Böyle olması da normal ne de olsa çok büyük bir afet yaşadı ülkemiz. Yaşadığımız psikoloji ve psikolojik sağlımızın zamanla daha iyiye gitmesi adına birçok uzmanı dinledim ve yazılarını okudum sizlerle de paylaşmak isterim.
Umut aşılayalım
Uzmanlara göre öncelikle kendimizden başlayarak çocuklarımız, ailemiz, eşimiz dostumuz onların afet sonrası ruhsal olarak daha iyi bir hale gelebilmeleri için sürekli birbirmize umut aşılamalıyız. Afeti birebir yaşamayan herkesin bu afetten çok etkilendiğini 'Ya bulunduğum mekanda da deprem olursa ya eşime evladıma aileme birşey olursa' dediğini çevremde çok net duyuyorum.
Uzak duralım, uzak tutalım
Dinlediğim uzmanlardan çok sık duyduğum bir söz var; 'Sosyal medyadaki afet görüntülerine çok sık bakmayın. 'Öncelikle sosyal medyadaki görüntülerin gerçekliğinden hiçbir zaman emin olamayız. İkincisi gördüğümüz her kare bilinçaltımız etkiler, izlediğimiz herşeye dikkat etmeliyiz. Eğer hassas bir bünyeye sahipsek bu görüntülerden sonra yaşamımıza kaldığımız yerden devam edemiyorsak lütfen ruh sağlığımız için afet görüntülerini izlemeyi bırakalım. Birçok uzman bu konuda uyarıyor. Hele ki çocuklar onları uzak tutalım.
Felaket tellâllarını izlemeyelim
Depremden sonra bir yazımda bunu yazmıştım; Şu saatte şu şehirde deprem olacak diyen şahısların türediğini, niyetlerinin sadece halkı telaşe sürüklemek, korku salmak olduğunu belirtmiştim. Bu kişileri izlememeye dikkat edelim. Uzmanların 'Depremin gününün, saatinin ve nerede olacağını bilmenin önceden mümkün olmadığı" sözünü hatırlayalım.
Bilemeyiz
Bugün deprem yarın yangın ertesi gün başka bir afet; Dünya var olduğundan bugüne dek birçok afet yaşandı. Afeti yaşayan hiç kimse önceden yaşayacağını bilemezdi. Bizde bilemeyiz. Yaşadığımız günü, anı acaba deprem olacak mı? Diye düşünüp kaygılanırsak, birçok hastalığı da kendimize çekeriz, sevgili okuyucularım. Bu sorunun cevabını Allah'tan başkası bilemez. O yüzden biz afetzede kardeşlerimiz için dua edelim, elimizden geldiğince onların yaralarını saralım ve hayata hep umutla bakalım.
Sevgi, barış ve umutla kalın